Almanya'nın Titisee-Neustadt kentinde geçen hafta sonu düzenlenen Kayakla Atlama Kıta Kupası yarışını takip eden uluslararası basının ilgi odağında, özellikle bir sporcu vardı. Yarışa katılan 74 sporcudan sadece birinin atlayış sonrası yanına giden bir Alman gazeteci, peş peşe sorularını yöneltti:
Alman gazetecinin sıcağı sıcağına görüşlerini aldığı isim 20 yaşındaki Fatih Arda İpcioğlu'ydu. Uluslararası basının son haftalardaki bu yoğun ilgisinin nedeni ise Arda'nın kayakla atlama branşında Türkiye için bir ilki daha gerçekleştirmeye hazırlanması.
Aralık ayı sonunda kayakla atlama sporunun en prestijli turnuvalarından Dört Tepe'de yarışan ilk Türk olarak tarihe geçen Arda, 2017'de ayrıca Dünya Kayak Şampiyonası ve Kayakla Atlama Dünya Kupası'nda Türkiye'yi temsil eden ilk sporcu olmayı başardı. Aynı zamanda Kıta Kupası yarışlarında puan kazanan ilk Türk sporcu olan Arda'nın yeni hedefi ise 9-25 Şubat tarihleri arasında Güney Kore'de düzenlenecek Kış Olimpiyatları'na katılmak. Arda'nın Pyeongchang'da kayakla atlama branşında mücadele edecek 65 sporcu arasına girebilmesi için de Avrupa'nın farklı kentlerinde gerçekleşen Kıta Kupası yarışlarında elde ettiği puanları artırması gerekiyor.
Şu an genel sıralamada 65'inci olan Arda, Titisee-Neustadt'taki yarışta arzuladığı puanları kazanamadı. Ancak önünde Kıta Kupası'nın 19-20 Ocak'ta Erzurum'da yapılacak ayağındaki yarışlar var. DW Türkçe'ye konuşan Arda, "Şu anda tabii ki kesin bir şey söyleyemeyiz. Katılımcı listesi, en son Erzurum'daki yarıştan sonra belli olacak. O yolda ilerliyoruz. Şu anda en büyük hedefimiz bu" dedi.
Kayakla atlama, Türkiye'de çok popüler olmasa da özellikle Avrupa'da geniş kitlelerce izlenen ve geçmişi 19'uncu yüzyıla kadar dayanan bir spor. Bu duruma vurgu yapan Arda da "Bu sporda henüz çok yeniyiz. Burada gördüğünüz takımların bazılarının geçmişleri yaklaşık 50 yıla kadar uzanıyor. Hatta daha da fazla. Bizim ise yaklaşık 10-12 yıllık bir geçmişimiz var. Ve şu anda buralara gelip onlarla boy ölçüşmek bile bizim için gurur verici ve heyecan verici bir olay. Bu kadar kısa bir sürede olimpiyata gidebilecek seviyeye gelmek basit bir şey değil. Ama tabii ki durmak yok" ifadesini kullandı.
Alman medyası başta olmak üzere uluslararası basının gösterdiği ilginin kendisini motive ettiğini belirten genç sporcu, Almanya'da ya da diğer ülkelerde yaşayan Türklerden ve Türkiye'den çok güzel tepkiler aldığını söyledi.
"Bu yüzden onlara da bizi destekledikleri için çok teşekkür ediyorum. Tabii ki onların desteği bizi her zaman yükseltecektir" diyen Arda, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kayakla atlama, Türkiye'de yavaş yavaş gelişen bir spor olduğu için, medyanın ve insanların da ilgisi yavaş yavaş artacak. Ve bu ilgiyi biz belirleyeceğiz. Bu kendiliğinden olacak bir şey değil. Biz ne kadar başarılı olursak, (Türkiye'deki) insanların ilgisi de o kadar artacak."
"Bedeller ödeyerek geldik"
Kayakla atlama, her ne kadar adrenalin tutkunları için bir yaşam tarzı niteliğinde olsa da aynı zamanda çok tehlikeli bir spor. Yaklaşık 5-6 yıl önce Slovenya'daki bir antrenman atlayışında bacağını kıran Arda, geçirdiği ağır sakatlık sonrası bu sporu bırakmasını isteyen ailesinin ısrarına rağmen geri adım atmadığını söylüyor.
Babası esnaf, annesi ise ev hanımı olan Arda, Erzurum'da doğup büyüdü. 2008 yılında kayakla atlama sporuna başlayan Arda, kariyerinde yaşadığı zorluklardan bahsederken, "Bu çok tehlikeli ve zor bir spor. Ailem en başta tabii ki desteklemedi. 'Bırakman lazım, lütfen bırak' şeklinde talepleri oldu. Çünkü bayağı zor dönemler geçirdik. Biz buraya güle oynaya gelmedik. Tabii ki bedeller ödedik. Ama inat ettim ve devam ettim" diyor.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Spor Öğretmenliği Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi olan Arda, kendini ileride hangi noktada hayal ettiğine ilişkin soruya ise şöyle yanıt veriyor:
"Aslında kendimi tam olarak nerede hayal ettiğime dair çok bir şey söyleyemem. Çünkü bu gerçekten çok yeni bir spor. Önümüzde hiçbir örnek yok ki, hani 'Bu bunu yapmış da bu olmuş, ben de onun gibi olayım' diyeyim. Ama tabii ki Olimpiyatlar benim için en büyük hayaldi. Ve şu an buna ulaşmaya çok az kaldı."
Fin antrenör: Arda'ya çok inanıyorum
Türkiye Kayakla Atlama Milli Takımı'nın Finlandiyalı antrenörlerinden Kimmo Savolainen de Arda'ya çok güveniyor. Aktif sporculuk yıllarında uluslararası başarılar elde eden ve daha sonra Finlandiya ve İtalya milli takımlarında antrenörlük yapan Savolainen, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada Arda ile ilgili görüşlerini şöyle ifade etti:
"Arda'ya çok inanıyorum. Fiziksel yetenekleri kayakla atlama için son derece iyi. Özellikle yazın yaptığı antrenmanlarda iyi bir seviyeye ulaştı. Ama tabii ki adım adım gitmek zorundayız. Geliştirmemiz gereken çok şey var. Kayakla atlama, çok hassas bir spor ve şu anda seviye çok yüksek. Küçük bir hatanızda bile, bu size pahalıya mal oluyor. Arda daha fazla tecrübe kazandığında, yarışmalarda artık daha rahat olmaya başlayacak ve böylece en iyi performanslarını sergileyebilecek."
Savolainen'in Mayıs 2017'den beri birlikte çalıştığı Türkiye Kayakla Atlama Milli Takımı'nın başantrenörlüğünü dört yıldan bu yana bir başka Finlandiyalı Pekka Niemela yapıyor.
"Doğru yoldayız"
Teknik ekibe henüz geçen sene katılan, ancak başantrenör Niemela'nın Türkiye'deki çalışmalarını uzun süredir takip ettiğini belirten Fin meslektaşı Savolainen, Türkiye A Milli Takımı'ndaki sporcuların son dört yılda büyük ilerleme kaydettiğini söylüyor ve ekliyor:
"Yapmamız gereken daha çok şey var. Türkiye'de bu kültürü geliştirmeliyiz. Elbette zamana ihtiyacımız var ama kesinlikle doğru yoldayız."
Türk milli takımında Fin antrenörlerin dışında üç de yerli çalıştırıcı görev yapıyor. Türk antrenörler Bilal Albayrak, Faik Yüksel ve Mustafa Öztaşyonar, 6-10 yaş grubundaki altyapı sporcularıyla ilgileniyor. Fin antrenörler ise Türkiye Kayakla Atlama Milli Takımı'nın altı sporcusu Fatih Arda İpcioğlu, Samet Karta, Muhammet İrfan Çintimar, Muhammed Ali Bedir, Muhammed Münir Güngen ve Ayberk Demir'i çalıştırıyor.
Türk antrenörlerden Albayrak, yeni Ardalar yetiştirilebilmek için altyapı konusunda son dönemde bir atılım yaptıklarını ve geçen yıl Erzurum'daki okullardan seçilen 15-20 çocuğa kayakla atlama eğitimi verdiklerini belirtiyor. DW Türkçe'ye konuşan Albayrak, kayakla atlama pistleri sadece Erzurum'da olduğu için diğer kentlerden çocukları altyapıya kazandırmalarının mümkün olmadığını ifade etti.
Erzurum'daki pistler Arda için avantaj
Arda'nın olimpiyat yolundaki mücadelesi sadece sakatlıklar değil, Türkiye'de kayakla atlama sporunun tesis anlamında yaşadığı sıkıntılar nedeniyle de zorlu geçti.
Erzurum'da 2011'deki Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için inşa edilen Kiremitliktepe Kayakla Atlama Kuleleri'nin bulunduğu tesis, Temmuz 2014'teki heyelanda büyük hasar gördü. Tesislerdeki atlama rampalarının tamamına yakını çöktü. Kentin turizm geliri hedefine de darbe vuran olayda, herhangi bir can kaybı yaşanmaması ise teselli oldu.
Rampaların yaklaşık üç sene süren çalışmalar neticesinde geçen yaz yeniden kullanıma açıldığını hatırlatan Albayrak, 19-20 Ocak'ta yapılacak Kıta Kupası yarışlarına ev sahipliği yapacak olan tesislerde yeni bir toprak kayması yaşanmaması için gereken önlemlerin alındığını söyledi.
Antrenör Albayrak, Arda'nın Kiremitliktepe'deki pistlere alışkın olmasının da genç sporcu için büyük avantaj teşkil edeceğini sözlerine ekledi.
Artık her şey Arda'nın bu pistlerde yapacağı atlayışlar neticesinde belli olacak. Ve belki de Erzurum'da başlayan bir hikâye, Güney Kore'nin Pyeongchang kentindeki Kış Olimpiyatları'na uzanacak.
Cengiz Özbek - Sinem Özdemir
© Deutsche Welle Türkçe