Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın Makedonya ile oynanan hazırlık maçı sonrası uçakta Milliyet Gazetesi spor muhabiri Bilal Meşe’ye fiziki saldırıda bulunduğu ve hakaret ettiği ifade edilen futbolcu Arda Turan’ın en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini belirtti.
TGS tarafından Twitter üzerinden yayınlanan açıklamada “Duayen gazeteci Bilal Meşe'ye hakaret edip saldıran @ArdaTuran en ağır cezaya çarptırılmalı. Saygısız sporcu istemiyoruz!” denildi.
NTV Spor’da yer alan habere göre, Milli Takım’ın dünya kupası elemelerinde Kosova ile oynayacağı maç öncesi Makedonya ile yapılan hazırlık maçı dönüşü özel uçakta gazeteci Bilal Meşe’ye saldıran Arda Turan’ın Milli Takım kadrosundan da çıkarıldığı açıklandı.
Hürriyet’te yer alan habere göre, uçakta şunlar yaşandı:
Arda Turan, "Söyle Bilal Meşe, söyle orada mıydın? Bizle miydin de prim mevzusunu yazdın? Biz kimden para istemişiz? Kimden prim istemişiz? Konuş şimdi konuş. Hadi, onlarda burada! Burada soruyorum. Kim yazdırdı bunları sana. Kim söylüyor sana bunları söyle hadi” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ülke böyle ülke! Seni bu uçağa alırlar. Alırlar tabii. Seni bu uçağa alanlara da söylüyorum. Duysunlar. Senin gibi şerefsizi bu uçağa alanların …
"Beni de başkaları gibi zannettin. Şimdi konuş bakalım. Ben futbolu bırakırım ama aileme şerefime laf söyletmem. … Biz kimden para dilenmişiz. Seni bu uçağa alan kim?
"Futbolu bırakırım ama şerefime, aileme laf söyletmem. Öyle haber yapamazsın. Patronun Demirören. Sen federasyon başkanının gazetesindesin ya… Federasyon başkanı değil mi senin başkanın. Seni uçağa alanın …”
Arda Turan’ın bu sözleri sarf ederken gazeteci Bilal Meşe'nin boğazına sarıldığı iddia edildi.
Uçakta bunlar yaşanırken teknik direktör Fatih Terim, 12 sıra arkasında yaşanan arbedeye hiçbir müdahalede bulunmadı.
Arda Turan dün yaşanan olayların ardından gece saatlerinde Instagram üzerinden şu mesajı paylaştı:
(Savunma amaçlı değil; bilgilendirme amaçlıdır..)#tbt Yarın kalktığınızda muhtemelen haberleri göreceksiniz...Eleştiriler, kınamalar, köşe yazıları, hep beraber birbirlerine destek planları ve devamı...DEMİŞTİM!!! Islıklandıktan sonraki röportajımda olanları unutmayacağım diye (Euro 2016)...Dün ilk defa milli takım uçağında gördüm o şahsiyetlerden birini aylar sonra. Onlar kim mi? Biz ülkemizin formasını terletirken ve sonrasında; yalanla, iftirayla, insanların onuruna laf söyleyerek, ailevi değerlerine dil uzatıp sonra buna gazetecilik diyen kişiler. Merak etmeyin 3-5 kişiler... Tabi alışmışlar bunları yapıp pişkince gezmeye... Neden? Çünkü düzen böyle gazeteciler ya gazetecilik aylar geçince unutuluyor ya... Çocukları, gençleri, kaoslar ve krizle besleyenler; hayalleri başka yerlere taşıyanlar... Yok öyle insanın, karekterine, ailesine değerlerine laf atmak... Unutmayanı da var bunun! Benim futbolculuğumu eleştiren gazetecilere teşekkür etmişliğim vardır haklısınız diye... Çünkü bu meslek olabilir... Ama aileme, değerlerime saldırmak olmaz; gücüm yettiğince de buna izin vermiyeceğim... Dün yaptığım doğru muydu? Bilmem! Evine misafir olup, adam satıp, iftira atıp arkadan iş çeviren olacağıma, yüzüne, bağırarak, saldırarak cevap beklerim... Belki doğru değil ama dürüstçe, onurlu, şerefli bir davranış... Ha cevap aldım mı? YOK! Kıvırmaca...(klasik) Aylarca sayfa doldurdu ama karşımda iki kelime yok. Gerçi yarın konuşurlar, arkamdan! Bu fotoğrafta gördüğünüz çocuk hayatta iyi veya kötü ne yaptıysa bedelini ödedi; öder de..Allah'tan başka kimseden bir şey istemedi, beklemedi.. Hesabı da kimseye vermez... Arda Turan yola çıkarken İYİ FUTBOLCU, STAR, vs. olmak için ÇIKMADI... Şerefli, onurlu bir adam olmak için, ailesine sevdiklerine sahip olmak için ÇIKTI... Her kim şerefime, aileme, onuruma laf etmeye kalkarsa; Allah'ın bana verdikleriyle, gücüm yettiğince karşılığını alır... İyi geceler...