Gerek salatalarda, gerekse yüz kremlerinde kullanılan argan yağı, hem gıda hem de kozmetik sektörünün aranan hammaddelerinden biri haline geldi.
Kaynağı Fas olan bu hammaddeye talep artıyor.
Ancak artan bir başka şey de, argan yağının üretilmesinde çalışan kadınların çalışma koşulları ve aldıkları ücretlerin yetersizliğine ilişkin kaygılar.
Bir grup kadının, küçük bir kayayı andıran taş parçasının üzerine yerleştirdikleri argan meyvesini bir başka taşla vura vura kabuğundan ayıklamasını izliyorum.
Meyve yığının hemen yanı başında serin bir beton zeminde minderlere oturuyorlar.
37 yaşındaki Samira Şari "Daha iyi bir maaş alabileceğim daha iyi bir iş istiyorum. Ama böyle bir imkan yok, bu iş benim tek seçeneğim" diyor.
Ülkenin Atlas Okyanusu'nun kıyısındaki Suvayr kentinden 25 km. içeride bulunan kırsal kesiminde bir kasaba burası.
Hava sıcak ve güneşli. Yemyeşil argan ağaçları bölgenin doğal dokusuna hükmediyor.
Kadınlar, çoğu kooperatif olmak üzere 300'den fazla küçük şirketi bünyesine almış, argan yağı üreten Marjana adlı bir şirkette çalışıyor.
Yükseklikleri 10 metreyi bulan argan ağaçları ülkenin her kesiminde yetişiyor.
Ülkede "sıvı altın" diye adlandıran argan yağının dünya çapındaki satışları, sağlığa yararlarını ortaya koyan bilimsel çalışmaların yayınlanmasının ardından artmış durumda.
Dünya üretiminin neredeyse tamamı Fas'ta yapılıyor. Argan yağı sektörünün büyüklüğü de giderek artıyor.
2014 yılında 4 bin 400 ton civarında olan argan yağı üretiminin 2022 yılında yaklaşık 18 bin tona, cirosunun da 2 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.
Argan geleneksel olarak da ekmek, kuskus gibi ürünlerin yanında bir gıda maddesi ve ilaç olarak kullanılıyor.
Argan yağına olan talebin artmasındaki en büyük etken, dünyanın önde gelen kozmetik sektörüne yaptığı katkıdan dolayı oluşuyor.
Yüz kremlerine ek olarak dudak parlatıcısı, nemlendirici ve sabunlarda kullanılıyor.
Tohumları hasat eden kadınların çoğu Berber etnik kökeninden geliyor.
Marjana şirketinde personel müdürü olarak çalışan Emine Buna, eski usul tekniklere göre çalıştıklarını söylüyor.
"Sadece Beber kadınlar yağı seçip çıkarmayı biliyor. Bu eski bir Berber geleneği. Bunun dışında burada genç, yaşlı, evli ve boşanmış her türden kadın bulunuyor" diyor.
Şirkette çalışan 80 kadının çalışma saatleri esnek. Ne kadar çalışmak isterlerse o kadar çalışıyorlar. Ancak sabahın erken saatlerinden, akşamın geç saatlerine kadar çalışmalarına rağmen ayda 221 dolar civarında gelir elde edebiliyorlar. Bu, Fas'taki asgari ücretin de altında bir tutar.
Şirket yetkilisi, "Her şekilde evde oturmaktan daha iyidir. Burada çalışmadan önce, kadınlar yağları evde üretiyorlardı. Eşleri ürettikleri yağı satıp, parayı kendilerine alıyorlardı. Şimdi eşlerinin verdiği paraya ihtiyaçları yok, çünkü kendileri para kazanıyorlar. Bu bir kazan - kazan modeli" diyor.
Çalışanlar bir tür sağlık sigortasına sahipler, emekli olmalarına olanak sağlayacak bazı düzenlemelerden de yararlanıyorlar.
Çalışanlardan Şari, eşinden boşanmış ve kızının ilaç masraflarını ödemeyebilmek için uzun saatler çalışıyor.
Daha fazla maaş alabilmesi durumunda çocuğuyla daha fazla vakit geçirebileceğini söylüyor.
Argan yağı sektörü daha kazançlı bir hale geldikçe, kadınların aldığı maaşlar giderek tartışılan bir konu oldu.
Rabat'ta bulunan Beşinci Muhammed Üniversitesi'nden kimya profesörü Zübeyde Şaruf, çalışanların maaşlarının arttırılması gerektiğini vurguluyor.
Argan yağının sağlığa olan yararlarını açıklayan çalışmalarıyla satışlarda büyümeye destek olan Prof. Şaruf, maaşların ayda 50 dolara kadar düştüğünü söylüyor.
Ayrıca Şaruf, bazı şirketlerin çalışanlarına düzgün maaşlar ödemek yerine turistleri tesislerine getiren taksi ve otobüs şoförlerine ödeme yaptıklarını aktarıyor.
Bu durum ülkede büyük bir sorun haline gelince, Fas tarım bakanı, üretici firmaları sektör odalarına üye olmak ve asgari ücret ödeme taahhüdünde bulunmaya ikna etmek için Prof. Şaruf'dan yardım istedi.
Prof. Şaruf, bu çalışmanın Suvary'ın 175 km. güneyindeki Agadir kenti yakınlarında başladığını ve bunun ülkenin geri kalan kesimlerine doğru ilerleyeceğini aktarırken, "Kadınlar mutlu değiller ve bu mücadelelerinde yardıma ihtiyaçları var" diyor.
Tarım Bakanlığı, BBC'nin sorularına yanıt vermedi.
Bir litre argan yağı üretmek için 40 kg. kuru meyve gerekiyor.
Prof. Şaruf, argan yağı üretiminde endüstriyel yöntemler ve teknolojinin giderek daha fazla kullanılmaya başlanmasının maliyetlerin yanı sıra hammadde fiyatlarında düşüşe neden olacağı kaygısını dile getiriyor. Bu da kooperatifler için gelir kaybına neden olabilir.
Şaruf'un hesaplamalarına göre, bu yöntemin yaygınlaşmasıyla şirketler kooperatiflerden neredeyse yarı yarıya daha az maliyetle üretim yapabilecekler.
Bununla birlikte, kozmetik devi olan L'oreal'in argan yağını, adil ticaret ilkeleriyle üretim yapan küçük kooperatiflerden tedarik etme taahhüdünü memnuniyetle karşılıyor.
2008 yılında Marjana'da işe başlayan 55 yaşındaki Hatice Tiktotçi, daha önce temizlik görevlisi olduğunu belirterek, şimdi hayatından memnun olduğunu söylüyor.
Tiktotçi, "Argan yerli bir ürün, bu sebeple gerçekten argan yağıyla ilgili bir işte çalışmak istedim. Temizlik görevlisi olarak çalışırken sağlık sigortam veya emekli maaşım yoktu. Şimdi ise oğlum üniversiteye gidiyor ve ihtiyacım olanları alabiliyorum" diyor.