Bağlama ustası Arif Sağ önceki akşam Salon İKSV’de konser verdi. Sahnede uzun bir konuşma yapan Sağ “Bu toprakları bize yaşanmaz hale dönüştürenlere de izin vermeyeceğiz. Çok korkaklık iyi bir şey değil. Çok korkak adamlar üç gün daha fazla yaşarlar, başka yapacak bir şeyleri yoktur. Adam gibi ayakta böyle dimdik, düşündüğün gibi yaşamak daha iyi. Bu topraklarda ayakta öleceğiz, başka yapacak bir şey yok” ifadelerini kullandı.
Türk Halk Müziği’nin önemli derleyicilerinden, bağlama ustası Arif Sağ, önceki solo performansıyla Salon sahnesindeydi. Salon İKSV direktörü Bengi Ünsal, bazı kesimlerce ilginç bulunan bu konserin nasıl gerçekleştiğine ilişkin “Bizim için çok da garip değil. Arif Sağ zaten bu sahnede görmeyi hayal ettiğimiz isimlerden biriydi. Karşılıklı olarak bu konserin gerçekleşmesini istedik ve oldu” dedi.
Milliyet’te yer alan habere göre, Salon İKSV bu kez, yaşları 18 ile 70 arasında değişen, oldukça farklı bir kitleye ev sahipliği yaptı. Sağ, sahneye çıktığında alkışlara başıyla selam verdi ve hiç konuşmadan bağlamasını çalmaya başladı. Tam bir saat boyunca çalmayı ve söylemeyi hiç kesmen usta müzisyen, bu bir saatte ‘Sarı Gelin’den kendisiyle özdeşleşmiş ‘Hop Çerkez’e, ‘Seher Yeli’nden ‘Yağmur Yağar’a uzanan türkü ve havaları seslendirdi.
Arif Sağ, kendine özgü ‘açışları’ ile birbirinden farklı yörelere ait türküleri birbirlerine dikişsiz bir şekilde bağladı. Seyirci de bu bir saat boyunca arada çalan talihsiz bir cep telefonu dışında çıtını çıkarmadan, adeta huşu içinde dinledi, ‘Sarı Gelin’ esnasında eşlik edenler duyuldu.
Arif Sağ, bir saatin sonunda “Konuşmayı unuttum. Bu ülkede konuşmayı da unutturdular” diyerek sözlerine başladı. Sağ, Charlie Hebdo baskınına gönderme yaparak, “Memleket olarak zor günlerden geçiyoruz. İnşallah akıllı oluruz. İnşallah düzelir bu işler. Çünkü gelişmeleri izliyorum da aklıma şey geliyordu giderim Almanya’ya giderim Fransa’ya orada yaşarım, eskiden böyle umutlarım vardı. Şimdi o umutlar da tükendi. Demek ki yapmamız gereken şey bu ülkede yaşamanın, birlikte var olmanın, beraber olmanın koşullarını bulmak,” dedi.
Usta sözlerine şöyle devam etti: “Bu toprakları bize yaşanmaz hale dönüştürenlere de izin vermeyeceğiz. Çok korkaklık iyi bir şey değil. Çok korkak adamlar üç gün daha fazla yaşarlar, başka yapacak bir şeyleri yoktur. Adam gibi ayakta böyle dimdik, düşündüğün gibi yaşamak daha iyi. Bu topraklarda ayakta öleceğiz, başka yapacak bir şey yok. Ben bir de başka yaşayacak bir yer bulamıyorum, var mı sizin aklınızda başka bir yer? Aya mı gidek nereye gidek? Bilmiyoruz ki orada da ne var ne yok. Demek ki elbirliğiyle bu ülkeyi yaşanılası bir yer haline getireceğiz. Aklımızı kullanacağız, birbirimizi anlayacağız. Birbirimizin alt kimliği, üst kimliği, yan kimliği, öbür taraf kimliği bizi ilgilendirmiyor.”