ARİF SAĞ'IN FOTOĞRAF MERAKI İSTANBUL (A.A)

-ARİF SAĞ'IN FOTOĞRAF MERAKI İSTANBUL (A.A) - 25.02.2011 - Bağlama ustası Arif Sağ, fotoğraf sanatına merakının küçük yaşta başladığını belirterek, ''Fotoğraf çekerken öyle zevk alıyorum ki kendimi gün boyu konser vermiş gibi rahat hissediyorum, türkü söylemiş gibi keyif alıyorum'' dedi. Türkiye'nin en geniş kapsamlı fotoğraf yarışması olma özelliğini taşıyan ''Türkiye Fotoğraf Sanatçısı'' ödüllerinin ana jürisinde yer alacak olan Sağ, AA muhabirine fotoğraf sanatına olan ilgisini anlattı. Daha ilkokuldayken 1950'li yıllarda fotoğraf çekmeye ilgisinin başladığını dile getiren Sağ, ilk makinesinin, babasının aldığı Kodak marka üstten bakılan dört köşe bir makine olduğunu söyledi. Fotoğraf çekmeye müzikle aynı zamanda başladığını anlatan Sağ, ancak zamanla müziğin fotoğrafçılık yönünün önüne geçtiğini ifade etti.  İlk fotoğrafını Erzincan'ın Karatuş Köyü'nde çektiğini belirten Sağ, bu fotoğrafta bir arkadaşını, babasının yaptığı değirmenin önünde görüntülediğini anlattı. ''Bir müzik adamı ile şair yan yana gelmeden iyi bir müzik eseri ortaya çıkmaz'' diyen Sağ, ressamlık ile fotoğraf sanatçılığının da aynı şekilde olduğunu dile getirdi. Sağ, ''Ressam ruhuna sahip değilseniz iyi fotoğraf çekemezsiniz. Çünkü sadece deklanşöre basmakla iş bitmiyor. Fotoğraf çekmekten bıkmayacaksınız, zevk alacaksınız'' diye konuştu. Sağ, fotoğrafın hayatındaki yerine ilişkin de şunları söyledi: ''Fotoğraf çekerken öyle zevk alıyorum ki kendimi gün boyu konser vermiş gibi rahat hissediyorum, türkü söylemiş gibi keyif alıyorum. Erzurum'a gittiğim zamanlar Kılıçkayalar Dağı'nda dolunayın fotoğrafını çekiyorum. Halka mesajımı iletmede daha çok müziği kullanıyorum. Sahnede duruşumda ise fotoğraf bilgimi hayata geçiriyorum. Seyirci beni sahnede duruşumla da algılıyor. Her sanatçı, her müzisyen bir şovmendir aslında. Sahnedeyken, otururken verdiğin resim çok önemlidir. Sahnede farklı tarzları kullanan sanatçılar vardır. Kimisi sahneye yanında başkaları ile çıkarken, kimisi de farklı kostümlerle dikkat çekmeye çalışır. Ancak bazı insanlar vardır, tek başınadır. En zor şov tek başına yapılan şovdur. Bana da sahneye tek başına çıkmak nasip oldu. Hayatım boyunca hep tek başıma sahneye çıktım. İşte fotoğrafçılık orada devreye girdi. Fotoğrafçılık bilgimi orada kullandım. Beni izleyenlere karşı nasıl durmam gerekli, nasıl bir duruş sergilemeliyim gibi soruların cevabını fotoğrafçılık bilgimde buldum.'' Fotoğraf konusunda ayrım yapmadığını, her türlü fotoğraf çektiğini anlatan Sağ, ancak özellikle manzara fotoğrafları ve Anadolu'dan insan portreleri çekmeye yoğunlaştığını kaydetti.  Sağ, fotoğrafçılıkta duyguyu fotoğrafa koymanın önemine işaret ederek, aynı fotoğrafa bakan farklı kişilerin farklı şeyleri gördüğünü dile getirdi. Hayatı boyunca çektiği fotoğraflardan beğendiklerini arşivlediğini söyleyen Sağ, ''Dijital ortam çıkınca negatiflerdeki fotoğraflarımı da dijital ortama aktardım ve saklaması daha kolay oldu. Şu an arşivimde yaklaşık 50 bin fotoğraf var. Bunlardan en az 2 bini sergiye konulacak güzellikte'' şeklinde konuştu. En güzel fotoğraflarının, Karadeniz Ereğlisi'nde çektiği gece fotoğrafları olduğunu aktaran Sağ, misafirlerine arşivinden gösterdiği ilk fotoğrafların bunlar olduğunu bildirdi. Gerçekleştirmeyi düşündüğü bir hayalini de paylaşan Sağ, ''Bir yer bulacağım. Makinemi kurup, açıyı ve diğer çekim unsurlarını hiç değiştirmeden bir yıl boyunca orayı fotoğraflayacağım. Mevsimlerin değişmesi, günün gecenin birbiri ardına gelmesi ve o yerin bir yıl içinde aldığı farklı halleri fotoğraflamayı istiyorum. Ancak hayalimdeki o yeri bulmak çok zor'' diye konuştu. Kendisi için müziğin fotoğraftan daha önemli olduğunun altını çizen Sağ, şiir, müzik ve fotoğraf gibi farklı sanatlarla uğraştığını sözlerine ekledi.