Sakarya Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası'nın özelleştirilme kararı kamuoyunda tepkiyle karşılanmaya devam ederken, konuyla ilgili olarak dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), tank palet fabrikası'nın özelleştirilmesinin iptaline yönelik Danıştay’da açtığı davada çok konuşulacak bir karar çıktı. Danıştay savcısı, özelleştirme işleminin iptali yönünde bir mütalaa verirken, yapılan özelleştirmenin “verimliliği” artırmayacağını vurguladı.
Oda TV'den Hakan Erol'un haberine göre Danıştay savcısı mütalaada, özelleştirme kararının Savunma Sanayi Güvenliği Yasası'na aykırı olduğu ifade edilirken, “MSB Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren 1. Ana Bakım Fabrikası’nın özelleştirme kapsam ve programına alınması yolundaki Karar’ın 5202 sayılı Kanun’a ve kamu yararına aykırılığı yönünde de iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir” diye de belirtildi.
Öte yandan, konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan HKP, “AKP’nin ve Kaçak Saray’ın zulüm, baskı, kanunsuzluk iktidarında kamunun, halkın, vatanın çıkarını savunan, Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkan hukuk insanlarının hâlâ kalabilmiş olması bizleri sevindiriyor” diye belirtti.
HKP tarafından yapılan açıklama ise şu şekilde:
“Danıştay Savcısı, Tank-Palet Fabrikasının Özelleştirilmesi İşleminin Yönünde Mütalaa Verdi
Halkın Kurtuluş Partisi’nin, Ordunun, dolayısıyla kamunun malı olan ve stratejik önemdeki Tank-Palet Fabrikasının Özelleştirilmesine karşı, özelleştirmenin iptali talebiyle açtığı davada, DANIŞTAY SAVCISI da yapılan özelleştirmenin; Anayasaya, 4046 sayılı Özelleştirme Yasasına, 5201,5202 sayılı “Harp Araç ve Gereçleri ile Silah Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Yasasına”, “Savunma Sanayi Güvenliği Yasasına” aykırı olduğunu, ayrıca yapılan özelleştirmenin VERİMLİLİĞİ artırmayacağını belirterek, işlemin İPTALİ gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.
AKP’nin ve Kaçak Saray’ın zulüm, baskı, kanunsuzluk iktidarında kamunun, halkın, vatanın çıkarını savunan, Cumhuriyet’in Kazanımlarına Sahip Çıkan hukuk insanlarının hâlâ kalabilmiş olması bizleri sevindiriyor.
Gözlerimizin önünde açıkça “Tam Kanunsuzluk” niteliğindeki işlemleri yapan iktidar güdümlü yasa uygulayıcılarını da görünce üzülüyoruz.
Ama bunlar bizi hukuk mücadelemizden, “halkın davası”ndan asla vazgeçirmiyor, umutsuzlandırmıyor. Aksine, Cumhuriyet hukukunun derinlerde kök saldığını ve gericiliğin, faşizmin ve onların baskı-zulüm-soygun “hukuku”nun er geç yenileceğini biliyoruz.
Partimiz, vatanımızın, halkımızın çıkarları neyi gerektiriyorsa onun mücadelesini veriyor, vermeye de devam edecek.
Bugüne dek Cumhuriyet Savcılıkları, İdari Yargı, Anayasa Mahkemesi ve Uluslararası Hukuk kurumları nezdinde yüzlerce hukuk savaşı verdik, veriyoruz. Çünkü bu vatanı halkımız binbir zorluklarla, büyük özverilerle yarattı, kolayca da kaybedilemez.
Tank-Palet fabrikasının özelleştirilme kapsamına alınmasını hukuk terimlerle açıklamanın yetmeyeceğini, bir ülke ve ordusunun ve savaş gücünün yok edilmesi anlamına geldiğini ifade etmek zorundayız.
Dolayısıyla bu özelleştirme Vatana ihanettir.
Vatana ihanetin sorumluları ergeç Yüce Divan’da da hesap vereceklerdir.”