-ARINÇ: "TARAFSIZIM' DEMEK BOYKOT ETMEK DEMEKTİR" ANKARA (A.A) - 23.08.2010 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bazı konularda tarafsız olmanız gerekir, bazı konularda da düşüncenizi, fikrinizi belirtmeniz gerekir. Doğru ve yanlışın bulunduğu bir yerde 'Ben tarafsızım' demenin boykot etmekten başka bir anlamı olmaz'' dedi. Arınç, Fox televizyonunun haber bülteninde soruları yanıtladı. Son günlerdeki tartışmalara değinen Arınç, şunları kaydetti: ''Ben, iyi bir Taraf gazetesi okuyucusuyum. Taraf gazetesi bazı kişilere mail gönderdi ve dedi ki 'Taraf gazetesini niçin okuduğunuzu bir cümleyle söyleyin'. Ben de onlara gönderdim. 'Bitaraf olmak demek tarafsız olmak demektir, bertaraf olur. Ben tarafım' dedim. Bu sözümü yayınladılar. Bu sözümden dolayı şimdi bu hale gelmiş olmasından endişe duyarak vazgeçecek değilim. Bu sözün güzelliği, doğruluğu bir tarafa, bunun kime karşı, ne amaçla kullanıldığı başka bir şey. Şöyle bir şey düşünelim, Meclis Başkanı Mustafa Kalemli seçildi, konuşma yapıyor, ben daha sonra Meclis Başkanı oldum, 'Ben tarafım arkadaşlar' dedi. Biz de dinliyoruz. 'Ben Atatürk'ten yana tarafım, ben demokrasiden yana tarafım, ben şundan yana tarafım, ben bundan yana tarafım'. Şimdi sözü dinlediğimiz zaman hepimiz durduk, 'Bundan yana herkes taraf olabilir' dedik. Bazı konularda tarafsız olmanız gerekir, bazı konularda da düşüncenizi, fikrinizi belirtmeniz gerekir. Doğru ve yanlışın bulunduğu bir yerde 'ben tarafsızım' demenin boykot etmekten başka bir anlamı olmaz. (Ben 'evet'ten yana tarafım, şu amaçla ya da şu düşünceyle ben 'hayır'dan yana tarafım, şu amaçla ya da şu düşünceyle...)'' -''BİR YERLERE ÇEKMEMEK LAZIM''- Türkiye'de bu kanaatini söyleyen pek çok kişi bulunduğunu, bazı sanatçıların da bu konudaki düşüncelerini açıkladıklarını anlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şimdi, TÜSİAD gibi bu konularda görüş ifade eden, kitaplar yazan, broşürler yayımlayan, zaman zaman panellerde, yurt içinde ve yurt dışında 'biz şunu istiyoruz' diye haykıran, açıkça düşüncesini ifade eden, 2000 ve 2001 yıllarında 'Anayasa değişikliği yapılsın' diye boy boy gazetelere ilan veren bir kuruluşun şimdi susması Sayın Başbakan'ı çileden çıkartmış. Diyor ki 'Fikrini açıkla'. Şimdi, 'Fikrini açıkla' demek 'Ben seni yok edeceğim' demek değildir. TÜSİAD'ı kimse yok edemez. TÜSİAD Türkiye'de en saygın kurumlardan bir tanesi. Temsil ettiği bir kitle var, düşüncesi var, fikriyatı var. 'Ben seni yok edeceğim, bertaraf edeceğim' anlamında değil. Bu, demagoji yapılıyor. Maalesef Sayın Bahçeli de Sayın Kılıçdaroğlu biraz daha fazla, 'Bunlar yok edecekler sizi aman ha! Demokrasi elden gidecek, söz hakkınız kalmayacak' şekline getiriyorlar. Sayın Başbakan'ın söylediği, 'Sen bugüne kadar hep konuştun. Her konuda fikrini açıkladın. Niye bu konuda susuyorsun. Bu konuda da fikrini açıkla' anlamındadır. Bunu başka maksatla bir yerlere çekmemek lazım. Türkiye'de her sendika, her gazete, neredeyse her kuruluş artık fikrini açıklamaya başladı. Ben 'evet'ten yanayım diyenler var, ben 'hayır'dan yanayım diyenler var. 'Türkiye İhracatçılar Meclisi fikrini açıklarken Barolar Birliği fikrini açıklarken sen niye fikrini açıklamıyorsun ey TÜSİAD?' Yoksa bu konuda kararsız kalman doğru değil' demiştir. Eminim, ben Başbakan'ı çok iyi tanıyorum. Yoksa 'Ben seni yok edeceğim, bertaraf edeceğim...' Bu kimsenin haddi de değildir, doğru da değildir. Bunu yapmak mümkün de değildir.'' -''MİLLETİN KARARINA SAYGI DUYALIM''- ''13 Eylülün manşetlerini nasıl görüyorsunuz?'' sorusunu Arınç, şöyle yanıtladı: ''13 Eylülün manşeti bence milletin iradesini yansıtan başlıklar olacak. Çok rahatız biz. Özellikle gittiğim yerlerde, dün Kırşehir ve çevresinden geldim, yarın Gümüşhane ve Trabzon tarafına gideceğim, Bitlis'e, Muş'a gideceğim, diyorum ki millete, '26 madde anayasa değişikliği var. Bunların her biri toplumun her kesimine yeni haklar getiriyor. Şu maddesi şu, şu maddesi şu...'. Diyoruz ki 'Ey millet, biz bunu senin için yaptık, senin iyiliğin için yaptık. Sen de aynı kanaatteysen 'evet' oyu kullanırsın ama inanmıyorsan, bunların ne getirdiği konusunda fikrin yoksa veya doğru bulmuyorsan karar senin, 'hayır' da diyebilirsin, sandık önünde. 'Evet' de 'hayır' da senin kararın olacak. İkisine de saygı duyacağız' diyorum. Ben eminim ki 13 Eylül'de de millet her seçimde en doğru kararı verdi, halkoylamasında da en doğru, en iyi kararı verecek. 'Milletin kararına saygı duyalım' diye bir başlık atabiliriz.''