Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, hükümet kurmaya yönelik müzakerelere ilişkin olarak, "CHP ile yaptığımız görüşmeler sağlam zeminde ilerliyor. Şu anda Türkiye'nin yaşadığı şartlar altında 'Hemen seçime gidelim' demek, ülkeyi sevmemektir. Cumhurbaşkanı da hükümetin kurulmasını istiyor" dedi.
Dün (25 Temmuz 2015) Habertürk canlı yayınına katılan Arın. Habertürk TV Ankara Temsilcisi Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.
Arınç'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Ancak 2009'dan beri, ama daha çok 2012 sonundan beri milli birlik ve kardeşlik projesi olarak veya daha meşru ismiyle çözüm süreci olarak ifade ettiğimiz ve bütün siyasi riskleri göze alarak hükümetin taşın altına elini tamamen koyduğu bir süreçte şehit cenazelerin gelmemesi, gözyaşlarının dinmesi, büyük bir umut olmuşken, örgüt son zamanlarda Kandil'den verilen talimatların neticesinde silahlı eylemlere başladı. Terör olayları belki çok kapsamlı değil ama kendisini yeniden belli etti. İKincisi IŞİD konusu... IŞİD'i Türkiye'de ve dünyada herkes hemen hemen 2 seneden bu yana duymaya başladı. Daha evvel biz daha çok ne duyuyorduk? El Kaide'yi duyuyorduk. El Nusra'yı duyuyorduk. Halbuki elimde bir liste var. Orada alfabede harf kalmamacasına yüzlerce örgüt var. Her birinin mensupları var. Aynı gayede birleşenler var, farklı amaçlarla hareket edenler var. Irak İslam devleti olarak El Kaide'den ayrılmış olarak kurulan bu örgütü daha sonra Suriye'deki olayları bahane ederek meşhur ismiyle IŞİD ama orjinal ismiyle DAEŞ olarak bilinen bu örgütü biz Suriye'deki karışıklıklar sırasında duymaya başladık. Suriye'de rejim kendi halkına silah doğrulttu. Muhalifler güçsüz kaldı. Silahları ve yönetim kabiliyetleri yoktu. Esad, halkını ezme noktasında güçlenmişken, ve bazı ülkelerin de silahlı militanları Esad'ın safında yer alarak, özellikle Suriye halkına karşı mücadele yaparken bunu fırsat bilen ABD ve Batı'nın da uzakta kalması sebebiyle Türkiye'nin de sadece insani yardımlar amacıyla devreye girdiği bir zamanda meydanı silahlı, radikal örgütler kapladı. IŞİD bunlardan biri. Belki en acımasızı. Ama en organize olanı. Güçlü, maddi desteklere sahip olanı. Burada da bir üst aklın yönettiği ve her yerde kendini büyük bir korkuyla ifade eden örgütü biz duymaya başladık.
IŞİD'in Türkiye'de taban bulamamasına seviniyorum. Az sayıda da olsa farklı sebeplerle bunlara katılmak üzere yola çıkan bir kısmı ölen, bir kısmı hala orada belki kafa kesmek için sıra bekleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının olmasından fevkelade üzgünüm.
Bu eleştiriler yurt içinde ve yurt dışında bir algı operasyonudur. Maalesef birileri Türkiye'nin IŞİD'e yardım ettiğini hatta ona fazlasıyla destekte bulunduğunu ifade ediyorlar. Bunları külliyen reddediyorum. Bunların hiçbirinin gerçeklikle ilişkisi yoktur. Bu alçaklıktır, vicdansızlıktır.
IŞİD ile biz sadece konsolosluk görevlilerimiz, rehin haldeyken, sadece çok fazla konuşmadık. Ama mücadele bir yandan devam etti. Fakat daha sonra olaylar gelişti, IŞİD her tarafa saldırmaya başladı. Biz bunların hepsinin hakkından geliriz. Bugün indirilen balyoz devam edecek bundan da emin olsunlar. Kara harekatı şimdilik düşünülmüyor. Koalisyon içinde de kendimize çok önemli görevler aldık ama kara harekatını koymadık. Çözüm sürecinin temeli Habur’la atıldı ama başarısız oldu. Çözüm sürecinden bizim anladığımız; milli birlik ve kardeşliktir. Artık fikirler konuşsun. Paylaşamayacak neyimiz var? Etnik kökeniyle de, fikirleriyle de düşüncesiyle de insanlar huzur içinde yaşasın. İmralı 2012 yılında Nevruz’da bir mesaj gönderdi. O mesaj kabul edildi. Ben böyle bir imza hiç vermedim. Ne Tayyip Erdoğan’a ne de Erbakan’a. Bunlar dediler ki “Önder Apo’nun iradesi bizim de irademizdir. ‘Sözde Önder’ diyeyim.
Bu Türkiye’nin son şansıdır. Çözüm sürecinden vazgeçmeyeceğiz. Çözüm süreci rasyonel bir şekilde devam edecek. Örgüt silah bırakırsa Türkiye uçuşa geçer.
Gönlüm CHP ya da MHP ile bir hükümet kurmaktan yana. Millet bir karar vermiş, o karara saygı duyacağız. Millet, "Ben koalisyon görmek istiyorum" diyor. Koalisyon kurmak mümkün. Seçim veya erken seçim bu işin sonucudur, başta başlanacak bir şey değildir. CHP ile yaptığımız görüşmeler sağlam zeminde ilerliyor. 'Hemen seçime gidelim' demek, ülkeyi sevmemektir. Cumhurbaşkanı da hükümetin kurulmasını istiyor.