Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Genelkurmay Başkanlığı’nın kendisine yönelik suikast iddiaları ile ilgi dün yaptığı açıklama sonrasında gelişmeleri değerlendirdi. Tahkikatın devam ettiğini belirten Bülent Arınç, birkaç güne kadar olayla ilgili bilgilerin ortaya çıkacağını belirtti. “Tahkikat devam ediyor. Olayın cereyan ettiği tarih Cumartesi’ydi sanıyorum. Cumartesi günü Manisa’daydım. Bana Ankara Emniyet Müdürü "böyle bir olay var" diye haber verdi. Ben de "Ankara’ya döndüğümde sizden bilgi alırım" dedim. Pazatesi günü de Emniyet Müdürü’nü çağırdım, olay hakkında bilgi aldım. Bilgilerim sadece, Emniyet’in bana Cumartesi günü yapılan operasyonla ilgili bilgilerdir, bunun dışında herhangi bir bilgim yok.Daha sonraki hem aramalar, hem de elde edilen belgeler, bilgiler savcılığa intikal etmiş. Ne savcılıkça, ne hakimle veya yargının herhangi bir organıyla bu konuyu görüşmedim. Gazetelerde yer alan bilgiler de, sanıyorum oradan buradan sızan bilgilerdir. Benim ne bir belgeyle ne bir kamera kaydıyla ilgili hiçbir bilgim yok. O iki kişinin oralarda sivil bir araçla, sivil bir kıyafetle tespit edildiği, üst araması yapıldığı, bunların asker kişiler olduğu söylendi. Zaten bunları Genelkurmay da kabul ediyor. Olay şu anda tahkikat aşamasında. Onu sabırla bekleyelim, sanırım birkaç güne kadar bu konuda bir bilgi ortaya çıkacak.” Ntvmsnbc'de yer alan habere göre, Bülent Arınç dün yapılan açıklamda askerlerin orada olduğunun kabul edildiğini vurgulayarak, bunun hukuki tabirle 'tevil yoluyla ikrar’ olduğunu söyledi:“Bir defa tespitler kabul edilmiş, iki asker kişi oradadır. Bir kağıt varsa bu kağıt hakkında muhtelif iddialar vardır diyorlar. Şüphesiz bu iddialar da değerlendirilecektir. Ama o iki kişinin orada istihbarat amaçlı bulunduğunu kabul ediyorlar, bunun bana yönelik olmadığını, bir asker kişiye yönelik olduğunu söylüyorlar. Bilemem, onların söylediği bu. Ben ceza avukatıyım, ceza avukatı bunun ne anlama geldiğini bilir. Bizim ceza hukukumuzdaki tabirle bu tevil yollu ikrardır.”Yaşananların çelişkili bir tablo ortaya koyup koymadığına yönelik soruya ise şu karşılığı verdi: “Bizim evimizde kamera sistemi yok, sokakta da var mı bilemiyorum, ilgilenmedim şimdiye kadar. Biz sosyal insanlarız. Mahallemizle, sokağımızla ilişki içindeyiz. Çok geniş bir cadde, yüzlerce araç park ediyor. Kim ne amaçla gelmiştir bilemem. Bu çelişkiler yumağını sanırım savcılık en iyi şekilde çözecek.”