Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz doğrudan karşımıza muhatap alarak, hükümet, başbakan, bakan olarak 'gel bakalım Öcalan seninle oturalım, pazarlık yapalım' diyemeyiz." dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İmralı ile görüşmelerine ilişkin, “Hükümet, başbakan, bakan olarak 'gel bakalım Öcalan seninle oturalım, pazarlık yapalım' diyemeyiz. Bunu dersek millet bizi affetmez, böyle bir şey olmaz” dedi.
Manisa'da AKP İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Arınç, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin İmralı görüşmelerine yönelik sorusu üzerine Arınç, sürecin içinde şu anda hükümetin bulunmadığını, böyle bir gelişmenin bir yol haritasına bağlı olduğunu belirtti.
“Böyle bir sürecin bir şekilde başlaması şüphesiz Türkiye şartları içerisinde bir yol haritasına bağlı. Biz doğrudan karşımıza muhatap alarak, hükümet, başbakan, bakan olarak 'gel bakalım Öcalan seninle oturalım, pazarlık yapalım' diyemeyiz. Bunu dersek millet bizi affetmez, böyle birşey olmaz” diyen Arınç, bu süreçte istihbarat teşkilatının görev aldığını kaydetti.
MİT'in yürüttüğü görüşmelerin siyasi bir karar alma gerekliliği noktasına gelmesi durumunda bu kararı öncelikle AKP ve hükümetin alacağını, daha sonra parlamentonun alacağını bildiren Arınç, “Şu anda biz daha işin neticesinin bir ışığını görme noktasında değiliz. Sadece bu bile milletimizde 'terör bitecek' diye bir heyecana, ümide yol açtı. Hakkari'de bile sanki güneş açtı, insanlar sokağa çıktılar, hal hatır sormaya başladılar. Artık kepenkler açıldı. 'Türkiye çözüme gidiyor' diye bir heyecan duydular” dedi.
Hala kanlı eylem yapmak isteyenlerin bulunduğunu, karakola 100 kişi kadar saldırdıklarını, 14 tanesinin öldürüldüğünü, 1 şehit verdiklerini, Mardin'de bir polise eylem yapıldığını hatırlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü, “Durmuyorlar ama eski kanlı eylemlerini de yapamıyorlar. Çünkü başlarında komutanlarıyla asker arazide. Bugüne kadar girilemeyen yerlere giriyorlar, alınamayan neticeyi alıyorlar. Özel Harekat'tan askere kadar herkes arazide nefes aldırmıyor. Örgüt son yıl içinde o kadar büyük kayıplar verdi ki mecali bile kalmadı. Demek ki bir işin başlaması için uygun bir vasata da ihtiyaç var. O uygun vasat, Türkiye için ne kadar avantajlıysa örgüt açısından o kadar zavallı bir durumu gösteriyor.
Bu arada 'filan milletvekili şöyle demiş falan milletvekili böyle demiş'. Keşke demeseler. Çünkü herkesin şu anda susması lazım. Sürece destek olması lazım. Bugüne kadar yaşadığımız acı olayları ve travmaları hatırlatacak davranışlarda bulunmaması lazım. Biz bazen öyle laflar ediyoruz ki belki bazıları yanlış bile anlıyor. Buna ihtiyacı var Türkiye'nin. Her gün şehit cenazeleri gelmesini mi arzu edeceğiz? Bundan sonra hayır, bu şehit cenazeleri artık gelmesin. Fidan gibi gençlerimiz hayatını kaybetmesin.”
Süreçle ilgili değerlendirme yaparken CHP’ye de göndermede bulunan Arınç sözlerini şöyle sürdürdü, “Ortada sıcak bir hava var. Milletvekilimin bir tanesi böyle edepsizlik yapmış, öbürü yanlış bir şey demiş. Konuşmasalar keşke. Bunları yapmasalar keşke. Ama milletin bunlara başını çevirip baktığı yok. Milletin gözü bu işin sonuçlanacağı konusunda hükümetimizin üzerinde. Duası arkamızda. Millet bize güveniyor. Size güvenseydi sizi iş başına getirirdi. Sizden nefret ettiği için bak CHP 63 senedir tek başına iktidara gelemiyor. 63 sene yahu. Emeklilik yaşı. Danışmanım bile 65'e girdi emekli oldu. Adam emekli oldu CHP hâlâ emekli olmadı. 63 senedir iktidara gelemiyor adam. Yüzde 25'i aldı mı oynuyor, seviniyor. Davul çaldırıyor. 15 aylık partiyken tek başına iktidara geldik yüzde 50'lere geldik.”
Arınç, “İmralı'yla ikinci görüşme olacak mı?” şeklindeki soru üzerine ise şunları söyledi, “Benim bildiğim kadarıyla birkaç milletvekilinin yeniden adaya gitme isteği olmuştur. Bu konu Adalet Bakanlığımız tarafından halen inceleniyor. Talep hakkında bir karar verilmedi, verilebilir. Şu ana kadar gitmeleri konusunda bir karar verilmemişse bu red anlamına gelmez, verilmeyeceği anlamına gelmez. Günü geldiğinde, 'şunlara şunlara izin verilmiştir' denilebilir. Bence süreci böyle takip etmekte fayda var.”