-Arınç: Haberin doğruluğu konusunda bilgi yok ANKARA (A.A) - 11.10.2011 - Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, terörist Murat Karayılan'ın yakalandıktan sonra İran tarafından bırakıldığına ilişkin iddialarla ilgili olarak, ''Böyle bir konuda hükümetimize intikal eden, yani bugün yayınlanan haberin doğruluğu konusunda bir bilgi yok. Dolayısıyla bunun daha sonra belki anlaşılabileceğini, eğer bir bilgi edinebilirsek bunu da kamuoyuyla paylaşacağımızı söylemek istiyorum'' dedi. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Arınç, bir gazetecinin, ''Siz daha önce 'bu işin içinde bir iş var' değerlendirmesi yaparak Murat Karayılan'ın yakalandığı iddialarıyla ilgili olarak, bazı iddialar var, aslında o dönemde Karayılan'ın yakalandığı ve bazı pazarlıklar sonucunda bırakıldığı ifade ediliyor. Gelinen noktada size gerçekten yakalandığı ve bırakıldığı iddia ediliyor'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''Murat Karayılan'ın yakalandığı iddiasıyla ilgili, bana bağlı olan iki kurum bildiğiniz gibi eleştirilmişti. Bunlardan birisi TRT'dir birisi de Anadolu Ajansıdır (AA). TRT, böyle bir iddianın varlığını ciddiye almıştı alt yazılardan bu konu geçmişti ama teyit edilmeyen bir haber olarak da takdim edilmişti. Daha sonra haber teyit edilmeyince bu alt yazılardan ve haberden vazgeçildi. Daha sonra AA, İranlı bir yetkilinin yaptığı açıklama, şu anda ismini hatırlamıyorum ama bu konuda kendisine itimat edilmesi gereken birisi, 'PKK'nın 2 numaralı ismi elimizde ve isminin de belki Murat olduğunu ifade ederek bir açıklama yaptı. AA, bunu üzerine tekrar acaba bu yakalanan kişi, tariflere de uyuyor, Murat Karayılan olabilir mi' dedi. O sıralarda bildiğiniz gibi ben de bir sorunuz üzerine, 'bugünlerde Karayılan'ın kendisinin nerede olduğu belli değil, bir açıklama da yapmıyor, ROJ TV'ye canlı olarak beyanat vereceği söylenmesine rağmen orada da bir görüntüsü elde edilemedi, yani bir şey var ama ne olduğunu henüz anlamış değiliz' şeklide bir cevap vermiştim. Bugün bir gazetemizde İran tarafından yakalandığı ve ama bazı sebeplerden dolayı salıverildiği şeklinde bir iddia var. Bunun üzerine grup toplantısına girerken bir arkadaşımız ayak üstü, yani gazeteye bir beyanat vermek, haber vermek şeklinde değil. Gazetede böyle bir haber var, ne diyorsunuz... Yani konuyla ilgili kesin net, böyle bir şey olmuştur veya olmamıştır' şeklinde bir beyanda bulunmadım. Ama daha sonra böyle bir alt yazı geçildiğini bakan danışmanlarım haber verdiler. Ben de AA marifetiyle böyle bir şeyi söylemediğimi, dolayısıyla bir yalan haberi tekzip ettiğimi ifade ettim. Şüphesiz bu haberlerin perde arkasını, ne olup ne bittiğini, belki daha sonra öğrenebileceğiz. İran da bir devlettir. o devletin kurumları var, kuruluşları var. Özellikle komşuluk ilişkilerimiz içerisinde de teröre karşı mücadelede de birlikte hareket ettiğimizi, birbirimizle istihbarat noktasında da yardımlaştığımızı şahsen biliyorum. Bunu, MİT Müsteşarımız da zamanı geldiğinde İçişler Bakanımız da belki açıklamış olabilirler. Terörle mücadele özellikle PKK'ya karşı mücadelede ki İran'da bunun ismi PJAK diye biliniyor, Türkiye ile İran arasında bir itilaf yok. Dolayısıyla biz, o mevcut durumu kabullenerek böyle bir habere ihtiyatlı yaklaşmalıyız. Ancak daha önce de söylediğim gibi bu konuyla ilgili haberler, her zaman tartışılacaktır. Çünkü açıklama yapılmıştır, o açıklamadan daha sonra vazgeçilmiştir. Bunun başka bir Murat olduğu ifade edilmiştir. Arada bir ölü bölge, siyah bölge, kara bölge olmuştur vesaire... Şahsen bunu sizinle uzun uzun müzakere etsem bir noktaya varabiliriz. Ama hükümet sözcüsü olarak üzerimdeki sorumluluk, böyle bir konuda hükümetimize intikal eden yani bugün yayınlanan haberin doğruluğu konusunda bir bilgi yok. Dolayısıyla biz, bunun daha sonra belki anlaşılabileceğini, eğer bir bilgi edinebilirsek bunu da kamuoyuyla paylaşacağımızı söylemek istiyorum.''