T24 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan sözlerinde 'kaset' olayına değindi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Canik İlçesi Belediye Başkanı Osman Genç'i makamında ziyaret ettikten sonra 50 milyon dolara mal olacak ve 75 bin metrekare alan üzerine kurulacak olan Lovelet Alışveriş Merkezi'nin temel atma törenine katıldı. Temel atma töreninin ardından Hasan Doğan Tesisleri'nde partisi tarafından düzenlenen "Türkiye Buluşmaları" konferansına katıldı. Kendilerine Türkiye Gençlik Birliği adını veren 8 kişilik öğrenci grubu da salona girip Bülent Arınç'ı dinlemek istedi. Ancak polis engeline takılan grup içeri alınmadı. Bunun üzerine Türk Bayrağı açan öğrenciler, hükümet aleyhine sloganlar attı. Saat 16.00'da başlaması gereken konferans 40 dakika gecikmeli olarak başladı. Yaklaşık bin kişinin bulunduğu salonda konuşma yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dimdik ayakta ve güçlü olduklarını söyleyerek, "Bizim yaşadığımız veya bize karşı düşünülen bazı komplolar eğer rüzgarları onlara dokunsa yere serilmiş yatarlardı. Biz ayakta kaldık. Her gün daha da güçlendik" dedi. Tek başına iktidar olmanın önemli olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bu yönetimde istikrar demek. Akşam düşünüyoruz aklımıza bir şey geliyor. Şunu yapsak ne kadar iyi olur diyoruz. Sabah yapıyoruz. Neden güç elimizde, imkan elimizde. Hemen istişare ediyoruz, bu doğruysa bunu yapalım diyoruz. Eskiden bu mümkün değildi. Onun için hizmet olmuyordu" diye konuştu. 8 yıllık iktidarları döneminde 55 tane mafya ve çete örgütü çökerttiklerini dile getiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hepsinin köküne kiprit suyu döktüklerini söyledi. Çete ve mafya ile birlikte milleti soyan bütün örgütleri mahkeme önüne çıkardıklarını ifade eden Arınç, "Şimdi de siyasi amaçlı örgütler hesap vermeye başladı. Hükümetleri nasıl deviririz, camileri nasıl bombalarız, planları nasıl toplarız. Kimin evinin içerisinde hanımının başı örtülü, kimi hangi TV'yi izliyor. Kimin evinde hangi gazete giriyor, siyasi düşüncesi nedir, hangi inanç grubunda, hangi tarikatta diye milleti fişlemekten başka iş yapmayan zalimlerden hesap soruyoruz. Millet adına hesap soruyoruz" diyerek şöyle devam etti: "Türkiye mafya cenneti olmuştu. 4 tane adam biraraya geliyor, kimisi çek senet mafyası, kimisi sauna mafyası, kimisi rektör mafyası, kimisi bilmem ne mafyası, milleti soyup soğana çeviriyordu. Hepsiyle mücadele ettik. Başımız dik, alnımız açık. Hepsiyle başarıyla mücadele ediyoruz. Yasaklarla mücadele ediyoruz. Kıyafetlerinden dolayı hanım kardeşlerimize, öğrenci olsun ev hanımı olsun üçüncü dördüncü sınıf vatandaş muamelesi yapan, onları tehlikeli mahluklar olarak gören alçak zihniyetle mücadele ediyoruz." 3'ncü dönem iktidarlarında bugüne kadar yaptıklarının 10 mislini daha yapacaklarını belirten Arınç, kimsenin endişesinin olmaması gerektiğini söyledi. Demokrasiden millet iradesinden yana olduklarını belirten Arınç, "Milletimizin birlik ve bütünlüğü için çok büyük çaba sarfettik. Köylü şehirli, kürdü türkü, doğulu batılı, kuzeyli güneyli, bu tür ayrımların ülkede işlenmemesi için çalıştık. Hem çıkardığımız kanunlarda hem de hükümetimizin uygulamalarında çok büyük mesafe aldık. Buna devam edeceğiz. Türkiye'nin başarısı birlik ve beraberliktedir. Terörle mücadele edeceğiz. Terör örgütünü çökerteceğiz. Eylem yapamaz hale getireceğiz. Hepsinin planı projesi elimizde. Yapıyoruz ve inşallah önümüzdeki seçimlerden sonra bunun somut neticelerine hep beraber ulaşacağız" dedi. Artık kimsenin sorgusuz sualsiz işinden atılamayacağını kaydeden Arınç, "Sözlerimiz birilerine odun gibi geldi. Ancak odun yakışır o birilerine. Artık hiç kimse sorgusuz sualsiz işinden atılmayacak. İnşallah yeni ve sivil bir anayasa yapmak içinde yola çıkıyoruz. Bu anayasamızda yine ülkemizde demokrasi olacak. Artık darbe anayasalarından sonra ilk defa sivil anayasayı birkaç maddesini değiştirerek değil, toplumunda mutabakatıyla yepyeni bir sivil anayasa yapacağız. Hala darbe anayasalarıyla yola devma etmekten utanmalıyız. Yepyeni sıfır model bir anayasa yapacağız" diye konuştu. 'KASETLE GELEN KASETLE Mİ GİDECEK BİLMEM' Konuşmasını CHP'yi eleştirerek sürdüren Bülent Arınç, "Bir genel başkan kasetle gitti. Kasetle gelenin de başında şimdi başka işler var. Hani haydan gelen huya gider diye bir söz vardır. Kasetle gelen kasetle mi gidecek bilmem. Şimdi Oda TV diye bir yere baskın yapmışlar. Gazeteci kılıklı birkaç kişiyi de bazı iddialarla gözaltına almışlar. Soruşturma devam ediyor. CHP ayağa kalktı, gazetecilerin özgürlüğü gitti, basın sansürleniyor, hükümeti eleştirenlerin üzerine gidiliyor. Dur kardeşim, ağır ol biraz. Türkiye'de hiç kimse yazı yazdığı için, kitap çıkardığı için bugüne kadar yargılanmadı, mahküm olmadı. Mesleğinde gazeteci yazan 27 kişi ceza evinde. Hangi suçlardan, terör örgütünün üyesi olmak, örgüt lehinde silahlı eylem yapmak, evrakta sahtecilik, kadın ve kız kaçırmak. Ne yani mesleği gazeteci olanlar bunları yapacak mı? Kim olursa olsun kim adi suç işlerse bunun karşılığın da sorgulanır ve yargılanır" dedi. Bir kadın gazetecinin Kılıçdaroğlu'na gittiğini belge topladığı için alet edavat istediğini söyleyen Bülent Arınç söylerini şöyle sürdürdü : "Sana büyük balığı getireyim diyor. Oda sen kendin yap, benden bir şey isteme diyor. Yapma demiyor. Sen kendin yap diyor. Fotoğraf makinesi teyp filan vereremem diyor. Öbürüne gidiyor, odasında yarım saat bir saat konuşuyor. Bana şunu teklif etti, bana şunu yaptıya getiriyor. Daha önce ilişki kurduğu bir başka CHP Grup başkan vekilinin arabasına atlıyor yarım saat dolaşıyorlar, onun ifadesiyle 'AK Partili bir yöneticiye komplo yapılacakmış' onun malını da ona getircekmiş. Ne kadar çirkin ilişkiler. Siyasetçi bunlara alet olur mu ? Bir siyasetçi bunlarla meşgul olur mu? Sırf böyle ahlak dışı iş yapmaya çalışan insanlara cesaret vermek, onlara ilişki kurmak siyasette çok büyük yanlışlıktır. Sırf gündem değiştirmek için genel başkanları milletin önüne çıkıyor. Herkese 600 lira vereceğiz, Şimdi birde yaz tatillerinde askerlik modası çıkardılar. Yaz tatillerinde çocuklarımız harçlık çıkarmak için staj yaparlar, bu staj yapar gibi askerlik yaptıracak. Hava su vaad etmediğine şükretmek lazım." Konuşmasının ardından Bülent Arınç, Canik Meşe Kültür Tesisleri'nde akşam yemeği yedi.