Arınç: Küresel güç olacağız BRÜKSEL (A.A)

-Arınç: Küresel güç olacağız BRÜKSEL (A.A) - 23.09.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Neden küresel güç olmayalım? Ne eksiğimiz var? Olacağız'' dedi. Brüksel'de aralarında Reuters, Associated Press ve BBC temsilcilerinin de bulunduğu yabancı basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Arınç, Türkiye'nin bölgesel güç haline geldiğini belirten bir gazeteciye ''Biz Türkiye'nin bölgesel güç olmasını küçük bir mesafe sayarız. Neden küresel güç olmayalım? Ne eksiğimiz var? Olacağız'' cevabını verdi. Türkiye'nin barışçıl bir ülke olduğunu ama bunun haklarını koruyamayacağı anlamına gelmediğini vurgulayan Arınç, Kıbrıs Rum kesiminin hakkı olmadığı halde tüm ada adına petrol arama faaliyetine girmesine karşı Türkiye'nin cevabının KKTC'yle anlaşma imzalayarak Akdeniz'de petrol aramak şeklinde olacağını ifade etti. Başbakan Yardımcısı Arınç, Rum kesiminin AB dönem başkanlığı sırasında Türkiye'nin AB ile ilişkilerini fiiliyatta donduracağını tekrarladı. Suriye rejimine ''halkının taleplerine kulak vermesi'' tavsiyesinde bulunan Arınç, ''Biz kara sevdanın peşinde değiliz. Geçmişte çok iyi ilişkiler içinde olduk diye bugün ciddi yanlışlar yapınca Suriye yönetiminin yanında olamayız. Başka ülkeler ne derse desin Suriye'yi ilgilendirmez ama Türkiye'nin söyledikleri önemlidir. Dolayısıyla ya şiddetten vazgeçecekler ve reformları yapacaklar ya da yıkılıp gidecekler'' dedi. -AB'ye ahde vefa çağrısı- Arınç, "Biz başlangıcından itibaren tam üyelik için mücadele ediyoruz. Bu sözleşmelere dayalı, ahde vefayı gerektiren bir durum. Bizim AB ile ve öncesinde Avrupa Ekonomik Topluluğu'yla ilişkilerimiz 1958 yılından beri devam ediyor. 1963'te Ankara Anlaşması imzaladık. Bunda Avrupa Ekonomik Topluluğu'ndaki tüm ülkelerin devlet başkanlarının imzası var. 1987'de tam üyelik müracaatı yaptık. 1996'dan bu yana da Gümrük Birliği içindeyiz. Sonrasında aday üyelik süreci başladı ve 2005'ten bu yana katılım müzakereleri devam ediyor. Yani biz bir diskoda tanışan ve birbirini beğenen genç bayan ve erkek değiliz. Sözleşme imzalamışız. Bütün bu işler tamamlanınca Türkiye üye olacak. (Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas) Sarkozy'nin bunu bilmemesi, (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'in farklı davranması hiçbir şey ifade etmez'' ifadesini kullandı. Arınç, "AB kendi içinde sorunlu hale geldi. Birlik derinleşme ve genişleme sürecinde sorunlar yaşıyor. Üyelerin sayısı 30'a yaklaştı. 1 milyonluk, 2 milyonluk ülkeleri alırken zorlanmadı. Ama Türkiye 75 milyon ve halkı Müslüman. Bunun dünya kadar avantajları var. Ama birtakım geleneksel sıkıntılar da var. İleriyi düşünen, ileriyi gören Türkiye'nin bu avantajlarından istifade etmek ister, önüne engel çıkarmaz'' dedi. Türkiye'nin AB üyeliği yolunda ödevlerini yaptığını anlatan Arınç, "Biz Kopenhag kriterlerinde, Maastricht kriterlerinde üzerimize düşen her şeyi yaptık. Anayasanın 70 maddesini değiştirdik. 100'den yazla yasada değişiklik yaptık. Şimdi yeni anayasa yapıyoruz. Hukuk ve demokrasi standardında eksiğimiz yok, ekonomide de yok. Birtakım ülkeler iç politik sebeplerle AB üyeliğimize karşı çıkıyor. Sabırlıyız, sabırla yolumuza devam edeceğiz. Amacımız tam üyeliktir. Bunun dışında bir statü peşinde değiliz'' mesajını verdi. Başbakan Yardımcısı Arınç, Türkiye'nin AB üyeliğini Birliğin değerlerini benimsediği için istediğini belirterek ''Ama AB iç sorunlarıyla kavga etmeye devam ederse tam üyelik noktasında biz düşüneceğiz. Halka AB'ye girmek isteyip istemediklerini soracağız. Girelim derlerse gireceğiz'' şeklinde konuştu. Arınç, başka bir soru üzerine Sarkozy'nin Filistin'e yaptığı tam bağımsızlık yerine ''Vatikan'ı model alın'' teklifinin Türkiye'ye yaptığı ''imtiyazlı ortaklık'' teklifine benzediğini söyledi. Bülent Arınç, ''Sarkozy'nin imtiyazlı ortaklık teklifi ne kadar yanlışsa Filistin'e yaptığı teklif de o ölçüde yanlıştır. Bu, futbol deyimiyle topu taça atmaktır'' diye konuştu.