ARINÇ: SİYASETÇİLER RAHATSIZ OLMAMALI BURSA (A.A)

-ARINÇ: SİYASETÇİLER RAHATSIZ OLMAMALI BURSA (A.A) - 06.08.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''YAŞ'a başkanlık etmesi gereken Başbakan'ın kurulda tek başına başkanlık kürsüsünde olmasını, çok şükür, Allah'a hamdetmek lazım, artık Kılıçdaroğlu bile yadsınamaz halde düşünüyor. Dolayısıyla normalleşmenin, sivil-asker ilişkilerinde çağdaş, demokratik batı ülkelerindeki sistemin Türkiye'de yerleştiğini görmek birilerini rahatsız edebilir ama siyasetçiler bundan rahatsız olmamalı'' dedi. Arınç, Bursa'da CNN Türk'ün canlı yayınına katıldı. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantıları ve diğer konularla ilgili soruları yanıtlayan Arınç, YAŞ toplantısının bittiğini ve kararlarının yayımlandığını, 30 Ağustos'tan itibaren görevleri sona erecek ve terfi edecek isimlerin belirlendiğini hatırlattı. Arınç, şöyle devam etti: ''Bence YAŞ toplantısı, belki geçtiğimiz yıllardan, içinde bazı farklı özellikler taşıdı. Belki birileri bu konuları gündeme getirerek tartışmak istedi ama başarılı sonuçlar çıktı. Hem komuta kademesi hem de hükümet kanadı kanunda yazılı olduğu şekliyle bir YAŞ toplantısı yaptı. Öncesini de sonrasını da sonuç itibarıyla başarılı buluyorum. Mevzuat ve teamüller içerisinde bazen teamüller de aşılarak ama yine de Askeri Şura kararı haline gelen bir belgeyle ortaya çıktı. Bunun üzerinde yeni bir tartışmaya veya bu konuyu uzun süre gündemde tutmaya hiç gerek yok, diye düşünüyorum.'' -''GÜLMEKTEN KENDİMİ ALAMIYORUM''- Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün bir gazetedeki röportajında yer alan, ''Kapalı kapılar arkasında neler konuşuldu, bizlere açıklansın... Ne oldu da 14 komutanın terfi alma süresi uzatıldı?'' sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: ''Yani affedersin gülmekten kendimi alamıyorum. Umarım Sayın Kılıçdaroğlu böyle dememiştir, biz böyle anlamışızdır. Bir siyasi partinin genel başkanı, ''Siz orada ne konuştunuz kapalı kapılar arkasında' diyebilir mi? Bunu derse o siyasetçinin Anayasa'yı, kanunları bildiğinden bahsedebilir miyiz? Kendi partisinin Merkez Yürütme Kurulu'nda ne olduğunu biz merak etsek, bize söylüyorlar mı? Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında kimin ne konuştuğunu açıklamak imkanımız var mı? İçtüzüğe göre TBMM'deki kapalı oturumlarda ne konuluşuyor, bunları herkesin bilme imkanı var mı? Yüksek Askeri Şura toplantısında kapıda 'çok gizli' diye yazıyor. Bir sebebi var. Oradaki konuşmaların, terfi sırası geldiğinde yapılacak oylamaların, atamalarda düşünülen kriterlerin özel kalması isteniyor, kanun da buna amir. Bildiğimiz YAŞ kararları bugüne kadar her şekliyle de yargıya kapalıydı. Ancak 12 Eylül'de yaptığımız referandumda ihraç kararları hariç diğer her yönleri yine yargıya kapalı hale geldi.'' -''KENDİSİ (KILIÇDAROĞLU) SON GÜNLERDE BİRAZ BASINA KAPALI HALE GELDİ''- Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik ise şunları söyledi: ''Daha çok bir bayan genel sekreteri, onu konuşturuyor. Bir de YARSAV'dan gelen bir başkanvekili var onu konuşturuyor. Kendisi son günlerde biraz basına kapalı hale geldi. Ancak Milliyet Gazetesi'nden birilerine konuştuğunu biliyoruz. YAŞ toplantılarında ne konuşulduğunu sormak Sayın Kılıçdaroğlu'nun hakkı değildir, ilgisi de yoktur.  Dolayısıyla, Genelkurmay Başkanlığına atanacağı bilinen Kara Kuvvetleri Komutanı'nın, YAŞ toplantısı sırasında Başbakan'la yaptığı konuşmayı dillerine dolayanlar sadece ideolojik gevezelik yapıyorlar. Başka bir şey değil. YAŞ kararları normal şartlar içinde cereyan etmiştir ve bundan kimsenin şekva etmeye hakkı yoktur. Sivil siyasetin güçlenmesinin vatandaşlar arasında kaygı yaratmadığını söyleyen Arınç, toplumun yüzde 99'unun bu tür yapay tartışmalara girmediğini, konunun bazı köşe yazarları tarafından belki maksatlı belki de kendi özgün düşüncesi olarak ele alındığını ancak bunun çok fazla insan tarafından paylaşılmadığını kaydetti. Normal şartlarda sivil iradenin güçlü olması gerektiğini dile getiren Arınç, şunları söyledi: ''Yani üç dönemdir tek başına iktidar olan ve icraatlarıyla getirdiği Anayasa değişiklikleriyle yaptığı yasamalarla özgürlük alanlarını sürekli genişleten bir iktidarın 'askerin karşısında daha güçlü hale gelmesi tehlike oldu' demek hiç akla gelecek bir eleştiri değil bence. 'Egemenlik milletin' sözünün bir yansıması da hükümetlerin, sivil iradenin, parlamentonun güçlü olmasıdır.'' Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasaya destek vereceğine ilişkin açıklamalarını inanılır bulmadıklarını belirtti. Arınç, ''Anayasa değişikliğinin yapılacağına inanıyor musunuz?'' sorusuna, ''Yürekten inanıyorum. Bu, bize halkımızın bize verdiği görevdir ve bizim iddiamızdır'' yanıtını verdi. Türkiye'nin darbeler sonrası o iradenin talimatları doğrultusunda hazırlanan, hemen hemen yarısı değiştirilmiş bir Anayasa ile yol alamayacağını vurgulayan Arınç, ''Birbirinden kopmuş, akordu kaybolmuş, boşluklar meydana gelmiş, bir ant içme noktasında bile farklı düşüncelerin olduğu bir anayasa... Yani ant içtikten sonra mı milletvekili olur, milletvekili maaşı alabilir mi, dokunulmazlık zırhına kapılabilir mi? Bütün bunlar konusunda, elastiki noktada bulunan bir anayasayı herhalde yenilememiz lazım. Biz yürekten inanıyoruz. CHP ne kadar inanıyor 1 Ekim'de göreceğiz. BDP ne kadar istekli 1 Ekim'de göreceğiz. Önemli olan hep beraber yapmak. Bunun şerefi bütün siyasi partilerde olsun'' diye konuştu. Bülent Arınç, ''Anayasa taslağı hazırladınız mı? Bunu diğer siyasi partilere sunacak mısınız?'' sorusunu, ''Var, güncellediklerimiz de var. Ama geçtiğimiz günlerde CHP'den 'bize yazılı metinle gelmesinler' gibi çıkış geldi. Bizi diktacılıkla suçlayanlar, dikta bir tavır alıyor. Demokratik Açılım'a başladığımız 2009 Mayıs ayında da siyasi partiler ve kuruluşlar o zaman da 'Niye yazılı metinle gelmediler' demişlerdi. Metin istenirse ne arzu ederlerse var bizde'' diye yanıtladı. -KEMAL BURKAY'IN TÜRKİYE'YE GELİŞİ- Kemal Burkay'ın Türkiye'ye gelişini, sosyal iletişim ağı üzerinden, ''hoş geldiniz'' diyerek kutladığı anımsatılan Arınç, ''Evet, sosyal iletişim ağını ben kullanıyorum, zaman zaman danışmanlarım kullanıyor. Kemal Burkay'a da oradan 'hoş geldin' dedim. Keşke bir Şivan Perver de gelse türkülerini, şarkılarını söylese. O da gelecek, iklimin değişimini bekliyor. Kemal Burkay uzun yıllar sonra, 31 yıl sonra Türkiye'ye geldi'' görüşünü iletti. Arınç, Kemal Burkay'ın, ''Kürt sorunu'' ile ilgili aktif rol alıp almayacağı yönündeki soruyu ise şöyle yanıtladı: '' Geldi ya o bana yetiyor. Onu PKK'ya karşı kullanmak, Öcalan'a karşı kullanmak yemin ediyorum, hiçbirimizin aklından geçmedi.''