‘Kozmik oda’da arama yapılmasına kadar varan suikast iddiasıyla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verildiği haberi üzerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Bir şekilde kapanmasına sevindim. İtiraz etmem” dedi
Başbakan Yardımcısı Arınç’a suikast girişimi iddiasıyla 5 yıl 3 ay önce başlatılan ve Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanlığı’nın Kozmik Odası’na girilmesine kadar varan soruşturmayı “takipsizlikle” sonuçlananan davayla ilgili konuşan Arınç, takipsizlik kararının verilmesini ve davanının bir şekilde kapanmasını çok istediğini belirterek, "Ben bir şekilde kapanmasını istiyordum. Ya takipsizlik ya da dava açmak suretiyle... bittiğine bir şekilde çok sevindim. Bunun böyle sürekli konuşuluyor olması beni çok yaralıyordu" ifadelerine yer verdi.
Savcılığın, 2009 yılının Aralık ayında Türkiye gündemini sarsan gelişme ile ilgili olarak ‘takipsizlik’ kararı verdiği öne sürüldü. Türkiye tarihine ‘Çukurambar vakası’ olarak geçen ‘Bülent Arınç’a suikast iddiası’nın ardından Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu’nun ‘Kozmik Oda’sında yapılan arama ile bambaşka bir boyuta ulaşan iddialar ile ilgili olarak, geçen 5 yıl içinde iddianame oluşturulamamıştı.
Genelkurmay Başkanlığı’nın kozmik odaları kapatması ile sonuçlanan süreçte, hakkında iddialar öne sürülen personel de mağdur oldu. Murat Çelik'in Vatan'da yayımlanan haberine göre Bülent Arınç'ın açıklamaları şöyle: Yorumunuzu rica ediyorum... Ben gazetelerden okudum. Bana tebliğ edilmiş bir şey yok ama bittiğine de bir şekilde çok sevindim. Bunun böyle sürekli konuşuluyor olması beni çok yaralıyordu. Son zamanlarda da bazı şeyler söylemiştim biliyorsunuz. Yani bizim sırtımızdan, üstümüzden bir şey mi alt ettiler diye... Evet, kullanılmış olduğunuzu söylemiştiniz... İlk zamanlar siz de iddiaları ciddiye almıştınız ama geçen zaman ortaya farklı bir tablo çıkardı sanırım. Ben bir şekilde kapanmasını istiyordum. Ya takipsizlik ya da dava açmak suretiyle... Bana belki tebliğ edilmeyebilir ama ben onu özel olarak isteyeceğim çünkü ben de dosyamı kapatayım istiyorum. Dediğim gibi ben kapanmış olmasına sevindim. Yoksa içinde ne var, ne yok inanın bilmiyorum.
Sayın Arınç, bu iddialar üzerinden yaşananları hepimiz biliyoruz. Türkiye’nin bir dönemine damga vuran gelişmelere vesile oldu ‘Çukurambar vakası”. Şimdi savcılığın, o dönem subayları gözaltına alan polisler hakkında izinsiz dinleme ve sahte belge oluşturma iddialarıyla soruşturma açacağı söyleniyor.Yani bir ‘kumpas’ soruşturması... Vallahi, ne gerekiyorsa yapsınlar. Kimin ne sorumluluğu varsa ortaya çıksın. Ben bilmiyorum ama şu kadar iddialısını söyleyeyim... Eğer takipsizlik kararı bana tebliğ edilirse, edildiği zaman - biliyorsunuz ona itiraz mümkündür - ama ben kesinlikle itiraz etmem. Bir an önce, bir şekilde kapanmasını istiyorum çünkü ismimin böyle, 5 senedir bir şekilde bu işlerin içinde geçmesi beni çok rahatsız etti, ediyor. Hem beni hem ailemi... Dolayısıyla, savcılığın vereceği karara saygı duyuyorum. Tebliğ edilir, edilmez; onu bilmiyorum, bana gelmedi. Ama geldiğinde, “Efendim bu yanlıştır, ben buna itiraz ediyorum” demem, mutlaka verdikleri karar doğrudur, ona da teşekkür ederim. İhbarla başlamıştı Kozmik Odası soruşturması, 24 Aralık 2009’da başladı. ABD’den gelen bir ihbar telefonu üzerine, Çukurambar’da, Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda görevli Albay Erkan Yılmaz B. ile Binbaşı İbrahim G. güvenlik güçlerince alıkonuldu. Erkan Yılmaz B.’nin cebinden bir kağıt parçasının düştüğü ve üzerinde “1424 C.. F.. A..” yazan bir not bulunduğu iddia edildi. Nottaki adresin Arınç’ın ev adresi olması üzerine suikast soruşturmasının düğmesine basıldı. Seferberlik Tetkik Kurulu’na girilerek, 25 gün arama yapıldı. Soruşturma 5 buçuk yılda ilerleyemedi. Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük 30’a yakın şüpheli hakkında takipsizlik kararı yazdı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Dosyanın, Başsavcılık tarafından incelenmesinden sonra takipsizlik kararı UYAP’a girilecek.