Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasıyla gündeme gelen tiyatroların özelleştirilmesi konusunda yeni düzenleme hazırlıklarına başladıklarını söyledi. Bu konudaki kararın kesin olduğunu söyleyen Arınç, dünyadaki örneklerin de incelenerek Türkiye'ye özgü bir model oluşturulabileceğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan'ın Ankara'da yapılan Gençlik Kolları Genel Kongresi'nde gündeme getirdiği şehir tiyatrolarının özelleştirilmesiyle ilgili bakanlarla görüşmelerin yapıldığını ifade eden Arınç, "Konuyu teknik ayrıntılarıyla incelenmek ve bu konuda taslak hazırlamak üzere ilgi arkadaşlarımıza görev verildi" dedi. Erdoğan'ın konuşmasının ardından konunun eleştirel görüşler ön plana alınarak gündeme geldiğini ifade eden Arınç, AKP hükümeti döneminde tiyatro sayılarının arttığını hatırlatarak, "Geçmişte Anadolu yakasında bile tiyatro bulunmuyorken bugün 50'yi geçen bir Şehir ve devlet tiyatrosu etkinliğinden bahsediliyor. Elimizdeki tüm kadroları kullanarak tiyatroyu Anadolu'ya götürmek halkımızın ilgisine sunmak ihtiyacı görülmüş, bu gerek yerine getirilmiştir. Kültür Bakanımızın çalışmalarını takdirle karşılıyoruz" diye konuştu.
'Sanat alanında özgürlüğün sağlanması lazım'
Şehir tiyatrolarında belediyelerin iş veren konumunda bulunduğunu, çalışanların maaşlarını ödediğini buna karşın şehir tiyatrolarında kalitenin gerektiği kadar artmadığını, seyirci sayısının dikkat çekecek kadar yükselmediğini ve özgürlük anlayışının yeterince yer bulamadığını gördüklerini ifade eden Arınç, "Dolayısıyla sanat gibi bir alanda özgürlüğün daha iyi sağlanması lazım. Bir yanda işveren, diğer yanda işçiler diyelim, bunlar arasındaki ilişkiyi sağlıklı kurmak mümkün değil. Bakıyorsunuz basit bir yönetmelik anlayışına bile isyan edebiliyorlar" dedi. Söz konusu olayda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iş veren konumunda olduğunu belirten Arınç, "Sanatçıların hangi repertuarları tercih edecekleri, neyi ne zaman orada oynayacakları gibi konularda yönetimle ilgili sorunlarda yönetimden birilerinin daha güçlü inisiyatif almasına isyan edebiliyorlar. Oysa dünyada işveren durumunda olanların sürekli müdahalelerinden veya kurulacak müşterek bir yönetimle ağırlıklarını hissettirmelerinden bahsedebiliriz" diye konuştu.
'Anayasayı ciddiye alıyoruz'
Meseleye ideolojik yaklaşanların da bulunduğunu ileri süren Arınç, Başbakan Erdoğan'ın konuşmasına da referans vererek özelleştirmenin genişletilmesiyle rekabetin ve kalitenin yükseleceğini ve özgürlük alanlarının daha da güçleneceğini ifade etti. Bu konunun Bakanlar Kurulu'nda da tam bir kabul gördüğünü kaydeden Arınç, "Anayasanın 64. Maddesi devletin sanata ve sanatçıya değer vermesi gerektiğini söylüyor. Biz bu maddeyi ciddiye alıyoruz. Bazılarının ağzında sakız gibi çiğnendiğinden değil. Türkiye'nin sanata ve sanatçıya ihtiyacı var. Ancak bu desteğin ne kadar daha güçlü olabileceği, yönetim açısından ne kadar daha özgür olabileceklerini enine boyuna masaya yatırdık" dedi.
'Türkiye'ye özel bir model gündeme gelebilir'
Tiyatroların özelleştirilmesi konusunda kesin kararlı olduklarının altını çizen Bülent Arınç, bu konuda teknik bir çalışmanın dünyadaki örnekler de dikkate alınarak yapıldığını, Batı ülkelerinde devlete ait tiyatro ve sanat bulunmadığını gördüklerini ifade etti. "(Batı ülkelerinde) Sadece bazı eserlere sponsor olmak ya da imkan sağlamak suretiyle yarı zamanlı çalışan sanatçılardan bahsediliyor" diyen Arınç, Türkiye'ye özgü bir modelin de gündeme getirilebileceğini söyledi. Maliye, Kültür ve Turizm Bakanlıkları ile diğer bakanlıkların Türkiye'de tiyatroların özelleştirilmesinin hangi şartlar altında daha iyi kalite getireceği konusunda ön inceleme yapacağını kaydeden Arınç, "Yapılacak çalışmaların sonucu Bakanlar Kurulumuza sunulacak ve kesin kararımızı vermiş olacağız" diye konuştu.