ARINÇ: TRİBÜNLERE OYNAMAKTAN VAZGEÇMELİLER ANKARA (A.A)

-ARINÇ: TRİBÜNLERE OYNAMAKTAN VAZGEÇMELİLER ANKARA (A.A) - 29.06.2011 - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP'li milletvekillerinin yemin etmemelerine ilişkin, ''Uzun süre gidemez, ama bu sözümle onları tahrik etmek istemiyorum. Çünkü kendimi onların yerine koyuyorum, empati yapıyorum, bence yarın bir bahane bulup, 'Biz pazartesi günü Meclis'e geleceğiz' demeleri çok doğru olur, çok uygun olur'' dedi. Arınç, NTV'de yayımlanan Seçimin Ardından programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Arınç, konuşmasında önceki gün hayatını kaybeden eski BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman'a Allah'tan rahmet diledi. Arınç, Yaman'ın örnek bir parlamenter olduğunu anımsattı.  Arınç, tutuklu milletvekillerinin durumunun hatırlatılarak, ''Bu iş nasıl çözülecek?'' yönündeki bir soru üzerine, ''Yasalar belli, mevzuat belli bunu herkes bilir, bildiği kabul edilir. Buna rağmen tribünlere oynamaktan vazgeçmeli insanlar. Sayın Kılıçdaroğlu, seçim meydanlarında sayın Erdoğan için 'dişlerini sökeceğim' dedi. Bu güzel bir benzetme değil, bugün İsa Gök de diyor ki 'Diz çöktüreceğiz bunlara'...  Şimdi bu ikisini yan yana getirdiğimizde bu mantıkla CHP'nin ne bir şey yapması mümkün, ne bir şey söylemesi mümkün, ne bir şey teklif etmesi mümkün. Kime diz çöktürüyorsun, bütün bu olan bitenlerde AK Parti'nin sorumluluğu nedir? Ne yaptı ki bu sonuç ortaya çıktı? Aday gösteren sizsiniz, talepte bulunan talepleri reddedilen sizsiniz, mahkemeye kızabilirsiniz hakimleri savcıları eleştirebilirsiniz...'' diye konuştu.  Bu konuda AK Parti'nin, Hükümetin veya Başbakan'ın bir sorumluluğun olmadığının altını çizen Arınç, şunları söyledi: ''Siz şunu söylemek istiyorsunuz, 'Onlar istiyor, yargı da tutukluyor'. Böyle bir şey yok. Öyle bir şeyi düşünmek de doğru değil. Dolayısıyla biz Hükümetsek bize düşen nedir? 'Siz iktidar grubusunuz, çoğunluk sizde gelin bunları değiştirin'. Neyi değiştirelim? Niçin değiştirelim, bunu söyleyecek olan onlar. Hukukçuları konuşsun, laf ebeleri değil. Öyle diz çöktürmek bilmem ne yapmak, bize böyle gelirseniz biz bunları duymayız, görmeyiz bile. 'Kem söz sahibine aittir' deriz. Sen bana hukuktan bahset. Siz hukuk içerisinde, parlamento içerisinde, yargıya karşı mı, anayasa değişikliği mi, Ceza Kanunu mu? Bütün bunlar konusunda, 'şunlar olursa iyi olur'' deyin... Adalet komisyonunu çalıştıralım, oradan çıkacak sonuca hep beraber katkı sağlayalım.'' -HATİP DİCLE KONUSU- Milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle ile ilgili bir soru üzerine Arınç, şöyle konuştu: ''YSK'nın kararı kesin. Anayasa Mahkemesi'ne gitmek mümkün değil. Çünkü Anayasa Mahkemesi 85. maddedeki yani milletvekilliği düşürülen, ama Anayasa Komisyonu'nda, karma komisyondan gelerek, dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin, yani Meclis'in yaptığı bir eyleme karşı Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yolu başvuruyor. Eğer bireysel başvuru diyorsanız, o 2012'de, bilmem hangi ayında yürürlüğe girecek. Şimdi başvurdular ben sonucunun olumsuz olacağını düşünüyorum.'' -MECLİS BAŞKANLIĞI SEÇİMİ- ''Meclis Başkanlığı seçimi konusunda Cemil Çiçek, Haluk İpek'le birlikte bire bir görüşmeler yaptı. Bunun bir anlamı var mı? Cemil Çiçek aday mı değil mi?'' şeklindeki soru üzerine ise, ''Ben tabi bu konuyu sayın Başbakan'la görüşmedim ancak şöyle yorumlayabiliyorum kendim, tabii Cemil Çiçek de Meclis Başkanlığı için adı geçenlerden bir tanesi ve böyle bir sıfata da uygun düşecek bir arkadaşımız. Ama bugünkü ziyaretleri bence şu anlamdadır, sanıyorum sayın Kılıçdaroğlu, bundan 3-5 gün önce, 'Önümüzde bir Meclis Başkanlığı seçimi var, AK Parti uzlaşma istediğini göstermek istiyorsa, bizimle gelir konuşur' demişti. MHP'den böyle bir talep olmamıştı, sanıyorum bugünkü ziyaretler Meclis Başkanlığı seçimi öncesinde muhalefet partilerinin düşüncesini almak ve Meclisin bundan sonraki çalışmalarının takvimini beraberce görüşmek arzusuyla olmuştur... Ne görüştüler, bu ne anlama geliyor, doğrusu o kadarını bilmiyorum'' ifadelerini kullandı.  -CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİNİN YEMİN ETMEMESİ- ''CHP bu tutumunu sizce ne kadar sürdürür?'' şeklindeki bir soru üzerine de Arınç, ''Uzun süre gidemez, ama bu sözümle onları tahrik etmek istemiyorum. Çünkü kendimi onların yerine koyuyorum, empati yapıyorum, bence yarın bir bahane bulup, 'Biz pazartesi günü Meclis'e geleceğiz' demeleri çok doğru olur, çok uygun olur. (Aksi taktirde) Halk nazarında itibarları giderek sıfırlanır, öyle erken seçimle falan kimseyi korkutamazlar. Erken yapılacak bir seçim CHP'yi yüzde 20'nin altına düşürür. Millet oynanan oyunun farkında değil mi? 'Biz sizi seçtik gönderdik, yüzde 26 da oy verdik. Her biriniz milletvekili oldunuz, yasama çalışması yapacaksınız. Siz orada olup da nasıl kürsüye çıkmazsınız, and içmezsiniz, çalışma yapmazsınız' demezler mi? Bu CHP'nin bütününe ait bir karar olamaz. CHP gelenekleri olan bir parti, demokrasiye, rejime, Cumhuriyete en çok katkıyı sağlamış olduğunu iddia eden bir parti. Geçmişte bunun örnekleri var, ama şimdi parlamento için seçilip de parlamentoyu dışlayacak bir yapıya bürünmesi, eski CHP'lileri de fevkalade rahatsız ediyor. Kendi içlerinde tekrar toplanacaklardır, sanıyorum ki bir kurultay hazırlığı sayın Kılıçdaroğlu'nu rahatsız ediyor, o kurultayın toplanması veya imzaların belli bir sayıya ulaşamaması onu rahatlatır, parlamentoya gelirler biz kendilerinin and içmesini alkışlarız.''