Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in "Buyurganlığın bir kez daha ülkemizdeki idare anlayışına hakim olmasından ürküyoruz" sözlerine tepki gösterdi. Arınç, cuma günü TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu'nun açılışında bu ifadeyi kullanan Boyner'e "lumeakuilmakiulemaies umeakuimaes ylumieylumi yuieylumie yulimeyulime" sözleriyle karşılık verdi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile TÜSİAD yönetimine yüklendi. Kılıçdaroğlu için "Böyle sorumsuzluklarla dolu bir insan Türkiye'de iktidara gelecek, Türkiye'yi yönetecek. Allah muhafaza. Biz doğru şeyleri yapıyoruz" diye konuşan Arıç, TÜSİAD'a "Meşru hükümeti devirebilmek için beşli çetenin içersinde yer alanlar bugün halk adına konuşmaya nasıl cüret edebiliyorlar" sözleriyle yüklendi.
Arınç şunları söyledi:
"Ana Muhalefet Partisi lideri nasıl olur da bu kadar sorumsuzca laflar edebilir. Nasıl olur da ağzından kötü sözler çıkabilir. Bugüne kadar söylediği her sözün arkasından çark etmesine alıştık. Ama düşünün ki ben hükümet adına bir açıklama yapıyorum. İki saat önce bir gazeteciye şunları söylediğini duyuyoruz. 'Yüksek rütbeli bir subay bana dedi ki, Afyon'da ki olay yüzde 100 sabojdır.' Arkadaşlar biz hükümetiz. Ülkeyi biz yönetiyoruz. Başarısız olursak bütün sorumluluk üstümüzdedir. Başka hiçbir yerde, hiç kimseyi aramayınız. Biz bu olayın üzeride bütün ihtimalleri değerlendirerek duruyoruz. Bir asker yapmıştır diye saplanıp kalmıyoruz. Sabotaj, terör saldırısı, içerden, dışardan her türlü değerlendiriyoruz. Askeri savcılık istihbarat bütün çalışmaları yapıyor. Düşünün içeride 25 kişi var. 25'i de vefat etmiş. Şaibe olmayan bir şey. Evet orası askeri bir birlik, askeri birlik dendiğinde komuta vardır. Onları tesbit etmeye çalışıyoruz. Dışarıda bir olay olsa, sabotaj ihtimali daha fazla ihtimal kazanır. Ama içersi de dışarsıda asker tarafından korunan bir yer.
Ya dışarıdan bir müdahaleyi düşünmek veya içeriye sızmış birisinden bunun hesabını sormak gerekir. Bütün ihtimalleri savcılık değerlendirdi. Eee siz sadece, 'Yüzde 99 sabotaj'derseniz ve 'bunu bana bir asker söyledi' derseniz, bizimde çıkıp 'Kimdir bu ? Elinizdeki bilgiler, belgeler nelerdir?' deme hakkımız var. Nitekim sorduk. Önce 'Karıştırmayın bu işleri' dedi. Ondan sonra 'Tartışmalı işler bunlar' dedi. Duymazdan geldi. Sonra da 'Bana uzamanlar böyle söyledi."
"Yüksek rütbeli asker oldu uzman. Peki neymiş, nasılmış neden miş bu sabataj bunu söylemiyor. Arkadaşlar öyle bir muhalefet liderine böylesine sorumsuzluk yakışmaz. Türkiye'de, bu mesele üzerinde oynanacak halkın hissiyadını ranta dönüştürecek bir şey olamaz. En son askeri savcılık açıkladı. 'Kesinlikle sabotaj yada onunla ilgili olay değildir' dedi. Askeri savcının dediğini sen hangi delili ortaya koyarak şimdi aksini isbat edebileceksin. Hiç ortalıkta görülmüyor. Kendisine bir şey sorduğunuz zaman lastik gibi hiç bir şey söylememiş gibi davrana biliyor. Çünkü sorumsuz. Hayatı böyle sorumsuzluklarla dolu bir insan Türkiye'de iktidara gelecek, Türkiye'yi yönetecek. Allah muhafaza. Biz doğru şeyleri yapıyoruz.
Bu nedenle Sayın Boyner'in de üzülmesine gerek yok. Kendisini çok sevip taktir ettiğimi kendisi bilir. 'Allah Allah' diyorsunuz şimdi. Ona sorarsanız bilir. İnkar etmeyecektir çünkü. Çünkü çoğu zaman atışıyoruz kendisi ile. Her zaman Türkiye'nin gerçeği ile uyuşmayan şeyleri söylemeye, göstermeye çalışıyor. O yüzden'de TÜSİAD geçmişte de Türkiye'nin en itibarlı kurumu iken, belli bir kesimi çok iyi temsil ediyorken, son zamanlarda, genel başkanlık yapacak kimseyi de bulamaz hale geldi. Niçin ? Çünkü söyledikleri Türkiye'nin meseleleri, sorunları, gerçekleri değil. Hanım efendi buyuruyorlar ki, 'Afyon gerçeğini öğrenmek istiyoruz'. Amenna. 'Uludere gerçeğini öğrenmek istiyoruz'. Amenna. Eee peki bunlarda öğrenmediğiniz bir şey kaldı mı? Yani bizim kesinlikle 'şöyledir' diyebilmemiz için, adli ve idari soruşturmanın sonucunu açıklamamız lazım. Adli ve idari soruşturma henüz bitmemiş iken ihtimaller üzerinde nasıl konuşabilir hükümet. Ne diyebilir. Kimi suçlayabilir. Kaldı ki her türlü gelişmeden hükümetimizin ilan ettiği kadar konuşulabiliyor.
Yani TÜSİAD gerçekten bir halkın temsilcisi olduğunu ifade ediyorsa önce 28 Şubat taki kötü rolünün hesabını, herkesin verdiği gibi vermesi lazım. Meşru hükümeti devirebilmek için beşli çetenin içersinde yer alanlar bugün halk adına konuşmaya nasıl cüret edebiliyorlar. Doğrusu bu çok önemli bir gelişme. Biz halka hesap verebildiğimiz için her seçimden daha güçlenerek çıkıp gelebiliyoruz. Bizim tek varlığımız millettir."
Bursaspor'un Özlüce'deki tesislerine gidip yöneticileri ve futbolcuları ziyaret eden Bülent Arınç'a burada Bursaspor forması ve tablo hediye edildi. Arınç daha sonra Ak Parti İl Kadın Kolları tarafından Fomara Meydanı'nda düzenlenen Arakan Ağlamasın Kermesi ve fotoğraf sergisine katılıp gezdi.