Arınç'tan CHP'nin bedelli teklifine eleştiri ANKARA (A.A)

-Arınç'tan CHP'nin bedelli teklifine eleştiri  ANKARA (A.A) - 12.09.2011 - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü  Bülent Arınç, CHP'nin bedelli askerlikle ilgili verdiği kanun teklifini eleştirerek, ''Yani siz şunu mu söylüyorsunuz; 50 bin kişilik TSK mevcudu Türkiye'ye yeter, bununla ilgili düzenleme yapılsın. Ama bedellinin arkasına sığınıp böyle bir sonuca varmak samimiyetsizliktir'' Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç,  bu konuda askerin ihtiyacına göre hükümetin vereceğini ifade etti. Arınç, bazı partilerin geçmişte bedelli askerliğe karşı çıktıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Ben MHP'nin de CHP'nin de o kadar vatan evladı terörle mücadelede hayatını veriyorken, şehit oluyorken, 'Nasıl olur da zenginlerin çocukları bedelli askerlikle bunu yapmazlar' dediklerini biliyorum. Ama şimdi farklı bir davranışın içindedirler. CHP öyle bir teklif veriyor ki bu bedelli askerlik olmaktan çıkıyor hatta bedelsiz askerliği yani 800 bin kişilik mevcudu olduğu söylenen Türk Silahlı Kuvvetlerinin neredeyse mevcudunu 50 bine düşürecek bir teklifle karşımıza çıkıyor. O zaman dürüst ve samimi bir soruyu kendilerine sormamız gerekir. Sizin asıl amacınız, bugün ki TSK mevcudunu çok fazla buluyor, daha profesyonel veya askerliği mecburi olmaktan çıkaracak bir düzenleme mi istiyorsunuz? Yani siz şunu mu söylüyorsunuz; 50 bin kişilik TSK mevcudu Türkiye'ye yeter, bununla ilgili düzenleme yapılsın. Bu tartışılabilir. Esasen tartışılıyor da... Ama bedellinin arkasına sığınıp böyle bir sonuca varmak samimiyetsizliktir. Çünkü 'Şu kadar parası olmayan, şu kadar bedelsiz yapsın, şu kadar parası olan şu kadar yapsın' derseniz... Belki askere gitmemek için insanlarımızın büyük bir kısmı bir yerlerden para tedarik edip, bunları verebilecek güçtedir. Bunlar toplumda farklı şekilde algılanabilir. Sayın Bahçeli'nin bugün ki konuşmalarını önemsiyorum. O da geçmişten farklıdır ama Sayın Bahçeli, bazı hassasiyetlere mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Aslında şunu yapabilirler; yani kanun teklifi vermek, bu partilerin yasal hakkıdır. Kanun teklifinin kabul edilmesi, nitelikli çoğunluğa ihtiyaç duymaz. Her iki parti, ayrı ayı hatta birleşerek de bu tekliflerinin kesinleşmesi, kanun haline gelmesi için çaba da harcayabilirler. Bunları yapmamalarına hiç bir yasal engel yok. Ama Hükümetten bekleniyorsa böyle bir şey, hükümet neyi ne zaman yapacağını, kamuoyunda bu konun çok fazla tartışılmasına imkan vermeden mutlaka gerçekleştirecektir. Ama bugün için yarın için soruyorsanız, hükümetimizin gündeminde bedelli askerlik söz konusu değil.'' 12 Eylül ile ilgili bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları söyledi: Geçici 15. maddenin tamamen kaldırılması ve diğer maddeler, artık Türkiye'de darbeciliğin veya darbeye hazırlık yapmak veya milletin iradesine karşı çıkmanın seçilmiş, hükümetleri devirmenin mümkün olmayacağını, bunun düşünmemi bile çağdışı olacağını ortaya koydu. Şimdi milletimiz kararını verdi ve anayasa değişiklikleri yürürlüğe girdi. Bunun yüksek yargıyla ilgili bölümü var, 12 Eylül ve daha önceki darbelerle ilgili bölümleri var. Ve halkımızın kendi çoğulculuk ve katılımcılık ilkesi içerisinde karar verme mekanizmalarında yer alacağı düzenlemeler var.'' ''Bizim vazifemiz bunu milletin önüne getirmekti'' diyen Arınç, şunları kaydetti: ''Milletin görevi de buna 'evet' diyerek anayasayı değiştirmekti. Milletimiz de AK Parti de görevini yaptı. Bundan sonra 12 Eylül darbesini yapanların hayatta kalanları ile 12 Eylül darbesinden mağdur olanların, mağduriyetlerini giderme noktasında yasal çalışmaların tamamı yapıldı. İş tamamen yargıdadır. Yargıda bu konuda bir soruşturma başlattı. Bazılarının ifadeleri de alındı. Şimdi bunlarla ilgili  bilgi ve belgelerin toplanması ve hem şikayetçilerin hem de mağdurların belki beyanlarının alınması tamamının... Ondan sonra da savcılıkların bir suç tanımı yaparak ilgili mahkemelerde dava açması gerekiyor. Konu tamamen yargıya ait bir konudur. Sanıyorum ki yargı da bu konuda halkımızın beklentilerini karşılayacaktır. AK Parti hükümeti olarak yapacağımız her şeyi yaptık. Bundan sonra yeni bir yasal düzenleme ihtiyacı olursa onu da parlamentoda yaparız. Ama 12 Eylül darbesini yapanlardan hesap sormanın adresi tabi ki Türk yargısıdır.'' ''Eğer Kenan Evren yargılanmadan ölürse, hakkınızı helal eder misiniz?'' sorusu üzerine Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, şunları kaydetti: ''Şahsi bir soru. Ben 12 Eylül darbesinde Milli Selamet Partisi'nin Manisa il başkanıydım. Gözaltında kaldım. Çocuğum doğum yapmak üzereydi. Siyasi haklarımdan, tamamen yasaklandım. Arkasından her şey geldi. Ama demokrasi bütün sorunları çözecek kadar güçlü ve millet iradesi artık, darbecilerden hesap soracak kadar güçlü. Benim şahsi düşüncemin çok fazla bir faydası yok. Meydanlarda atıp tutanlara da çok fazla  bakmayın. Önemli olan Türkiye'nin yeni bir Türkiye olmasıdır ve Yeni Türkiye'de darbecilere kesinlikle yer olmamasıdır. Bunu gördüğümüz için mutluyuz. Arkasından da Yeni Türkiye'nin şartlarını oluşturmak hepimizin görevi.''