Pazar günü yapılan ön seçimlerde yüzde 32 oyla ikinci olan Mauricio Macri, yeni bir ekonomi paketi açıkladı. Macri, çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergisini indirmeyi, kamu yardımlarının artırmayı, benzin fiyatlarına 90 gün zam yapmamayı vadetti. Açıklama sonrası Arjantin Pesosu, Amerikan Doları karşısında güne yüzde 12 değer kaybederek başladı.
Arjantin'de, 27 Ekim'de yapılacak devlet başkanlığı seçimine katılacak adayları belirlemek için Pazar günü yapılan ön seçimlerde oyların yüzde 32'sini alarak ikinci olan Devlet Başkanı Mauricio Macri, bu hezimetin ardından yeni bir ekonomi paketi açıkladı.
Mauricio Macri, çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergisini indirmeyi, kamu yardımlarının artırmayı, benzin fiyatlarına 90 gün zam yapmamayı vadetti.
Macri, Çarşamba günü televizyondan yaptığı açıklamada, "Bu önlemleri alıyorum çünkü sizi dinliyorum. Pazar günü bana verdiğiniz mesajı aldım. Bu paket 17 milyon çalışan ve ailesini rahatlatacaktır" dedi.
Açıklama sonrası Arjantin Pesosu güne, Amerikan Doları karşısında yüzde 12 değer kaybederek başladı. Peso gün içinde kaybını biraz toparlasa da Arjantin'e ait diğer finansal varlıklar da bu kayıptan etkilendi.
Ön seçimler sonrası Arjantin'de piyasalar şiddetli şekilde sarsılmış, Arjantin Pesosu Pazartesi günü Amerikan Dolarına karşı yüzde 30 değer kaybetmişti.
Ülkenin hisse senedi piyasasının öncü göstergesi Merval endeksi yüzde 31 düştü. Arjantin'e ait tahvillerde de düşüş görüldü.
Arjantin'de 2001 yılında ülkenin iflasına yol açan ekonomik krizden beri para birimi, hisse senetleri ve devlet tahvilleri bu kadar yüksek bir değer kaybı yaşamamıştı.
Mauricio Macri'nin beklenenden de yüksek bir farkla seçimde geri düşmesi, ülkeye piyasalara daha fazla müdahaleden yana bir yönetim anlayışının hakim olacağı kaygısıyla piyasalarda satış yaşanmasına neden olmuştu.
Ülkede peso ve hisse senedi piyasaları, Pazartesi günü son 18 yılın en büyük değer kaybını yaşamıştı.
Piyasalardaki paniğin nedeni, piyasa ekonomisi yanlısı olan Macri'nin tekrar seçilme şansının azalmasıydı.
Ön seçimlerde, diğer aday Alberto Fernández ve yarışta kendisine destek veren ülkenin eski solcu ve popülist lideri Cristina Fernández de Kirchner ise oyların toplam yüzde 47,7'sini aldı.
Arjantin'in eski lideri Cristina Fernández de Kirchner'in desteklediği Alberto Fernández, Ekim ayında düzenlenecek genel seçimde başkan seçilmesi takdirinde IMF ile imzalanan 57 milyar dolarlık stand-by anlaşmasını gözden geçireceğini söylemişti.
Arjantin çok uzun zamandır ekonomik sorunlarla boğuşuyor.
Ülke ekonomisi resesyonda, enflasyon ise yüzde 22 seviyesinde.
2015 yılında ülke ekonomisini liberal ekonomik reformlarla kalkındırma sözü veren Macri ise vaatlerini gerçekleştirebilmiş değil.
Diğer yandan ülkenin eski lideri Cristina Fernández de Kirchner'in ismi ülkenin en büyük yolsuzluk soruşturmasında geçiyor.
Geçen yıl Uluslararası Para Fonu (IMF), Arjantin'e 57 milyar dolar kredi vermişti. Bu, IMF'in tarihinde verdiği en büyük krediydi.
Arjantin'de bir adayın devlet başkanı seçilebilmesi için, seçimlerin ilk turunda geçerli oyların yüzde 45'ini alması veya en yakın adaydan yüzde 10 oranında fazla oy olarak, geçerli oyların yüzde 40'ına ulaşması gerekiyor.
Aksi halde seçimlerin ikinci turu yapılıyor.