Antalya'da arkadaşını pompalı tüfekle öldüren adamın, arkadaşının eşine cezaevinden gönderdiği mektup kafaları karıştırdı. Antalya'da servis şoförlüğü yaptığı otelin satın alma müdürünü pompalı tüfekle öldüren İlhan Garipoğlu'nun yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada, Garipoğlu'nun öldürdüğü Özgür Atmacı'nın eşi Serap Atmaca'ya cezaevinden gönderdiği mektup okundu. Kemer ilçesindeki 5 yıldızlı otelde geçen 7 Ekim'de meydana gelen olayda servis şoförü 26 yaşındaki İlhan Garipoğlu, satın alma müdürü 30 yaşındaki Özgür Atmaca'yı odasına girerek pompalı tüfekle öldürmüş, ardından jandarmaya teslim olmuştu. Halkla ilişkiler alanında başarılı çalışmalarıyla tanınan Serap Atmaca ile evli olan Özgür Atmaca olay yerinde yaşamını yitirmişti. Antalya Cumhuriyet Savcılığı, Garipoğlu'nun `kasten adam öldürmek' suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasıyla yargılanmasını talep etmişti. Garipoğlu'nun yargılanmasına Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün başlandı. Garipoğlu duruşma salonunda ifade verirken Özgür Atmaca'nın bir yakını, ``Senin Allah belanı versin. Nasıl kıydın?'' diye bağırdı. Sanık İlhan Garipoğlu ifadesinde kendisini `milli duyguları aşırı olan biri' olarak tanımlayarak olayı anlattı. Olaydan bir gün önce Özgür Atmaca ile otelde konuştuklarını belirten Garipoğlu, cinayeti neden işlediğini şöyle anlattı: ``O gün Kürtler'e aşırı derecede küfür ve hakaretler ediyordum. `Onlardan birisi öldürülürse mutlu olacağım' diyordum. O da bana `Sizden bir kişi şehit oluyorsa bizden de bir kişi oluyor. Yakında devlet kuracağız, göreceksiniz. Dağda ölen gerillalar da bizim arkadaşımızdır' dedi. Sözlü olarak münakaşa ettik. Ertesi gün sabah ben kahvaltı yaparken, bana kafasıyla işaret edip aşağı çağırdı. Yanında mavi saplı bir bıçak vardı. Yanımda da çift kırma av tüfeği taşıyordum. 5-6 metre mesafeden ona ateş ettiğimi hatırlıyorum. Bundan sonrasını da görmek ve hatırlamak istemiyorum. Aramızdaki samimiyete gelince ise bu ifade edilemez, anlatılamaz.'' Askerde başarı belegesi var Öldürülen Özgür Atmaca'nın eşi Serap Atmaca ise ``Bu adam benim evime gelip, yemeğimi yiyor ve evimde kalabiliyordu. Hatta banyo yapıp, eşimin kıyafetlerini ayakkabılarını giyebiliyordu'' dedi. Eşinin olaydan bir gün önce eve geldiğinde gergin olduğunu belirten Serap Atmaca, ``Nedenini sorduğumda İlhan ile tartıştıklarını söyledi. O gün iş yerinde görüşme yaparken, İlhan gelmiş yanına. Eşim `Müsaade eder misin?' demiş. Bunun üzerine İlhan bozulmuş ve tartışmışlar. Eşimin askerlik yaptığı sırada başarı belgeleri vardır ve bunu mahkemeye sunacağız'' diye konuştu. Ceazevinden mektup yazmış Bu arada Serap Atmaca'nın avukatı Aziz Çetin mahkemeye İlhan Garipoğlu'nun cezaevinden müvekkiline gönderdiği bir mektubu sundu. İlhan Garipoğlu'nun Serap Atmaca'ya yazdığı ve ``Başımız sağolsun'' diyerek başlayan mektupta şunlara yer verdiği belirtildi: ``Beni hiçbir zaman affetmeyeceğini biliyorum. Senin de bazı gerçekleri bilmen gerekiyor. O seni hiçbir zaman hak etmiyordu. Öz yeğeni Hakan'ı Viyana'daki dostuyla evlendirdi. İki firmanın satış temsilcileriyle ilişkisi vardı. Onlarla MSN ile görüşüyordu. Senin onu öldürtebileceğinden korkuyordu. Anla beni işte. Zaten 2- 3 yıla kadar ayrılır benden gibi kelimeler ediyordu. Yani abla hep kandırıldın. Vakıfbank'ta euro hesabı var. O hesabı sen bilmiyorsun. Bunları sana anlatacağımı söyledim, beni ölümle tehdit etti. Ona hiç bir zaman kötülük yapmadım. Hep seni savundum. Kim ister en güzel yıllarını cezaevinde geçirmeyi. Hayırlısı neyse o olsun. Şimdilik hoşçakal.'' Mektup, dava dosyasına konuldu. Mahkeme delillerin toplanması ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 21 Nisan'a erteledi.