Arkadaşlarınızın yarısı sizi arkadaş olarak görmüyor

Arkadaşlarınızın yarısı sizi arkadaş olarak görmüyor

İşte size eğlenceli bir bir test: Zaman ayırın ve tam şuan düşünün; “Kaç arkadaşınız var?” Yalnızca yakın arkadaşlarınızdan ya da gün içerisinde karşılaştıklarınızdan bahsetmiyoruz, “dostum” dediğiniz herkesi düşünün.

Saydınız mı? Güzel. Şimdi o sayıyı ikiye bölün; işte arkadaş sayınız.

Tamam, kabul ediyoruz pek eğlenceli bir sonuç çıkmadı belki, ancak bu yeni ve daha küçük olan sayı aslında daha doğru sayıyı veriyor size. PLoS One ‘da yayımlanan yeni bir araştırmaya göre; arkadaşınız olarak düşündüğünüz insanların yarısı sizi aynı tanım içerisine sokmuyor.

Bilimfili'nde yer alan habere göre, aynı sınıftaki 84 üniversite öğrencisine bir araştırma ölçeği sunan araştırmacılar, her kişiye çalışmaya katılan diğer kişileri 0 ile 5 arasındaki bir ölçekte arkadaşlık skalasına yerleştirmelerini istediler. Ölçekteki “0” değeri; “Ben bu kişiyi tanımıyorum” olarak ifade edilirken, “5” değeri; “En iyi arkadaşlarımdan birisi” olarak ifade ediliyor ve ölçekteki “3” ise; arkadaş tanımlaması için en düşük değeri karşılıyordu. Öte yandan katılımcılardan, diğer katılımcıların kendileri için ne oylama yaptıklarına dair tahminlerini de yazmaları istendi. Sonunda araştırmacılar 1353 arkadaşlık (yani bir kişinin bir diğer kişiyi en az 3 ya da daha yüksek bir oranla oyladığı) ilişkisinin olduğu sonucuna ulaştılar.

Muhtemelen sizi arkadaş olarak görmeyen birisini arkadaşınız olarak görmezsiniz. Gerçekte ise arkadaşlıkların yalnızca %53’ü karşılıklı.

Ancak hatırlatmakta fayda var; her bilimsel araştırmanın yanlışlık payı vardır. Kaldı ki; bu araştırma oldukça küçük bir grup üzerinde yapılmış ve deneklerin hepsi de lisans öğrencisinden oluşuyor. Öte yandan arkadaşlıklar zaman içerisinde değişir. Ve elbette ki zamanla arkadaşlıkların çoğu, bir eleme sürecinin ardından yalnızca birkaç “sağlam arkadaşa” kadar düşer. Ancak araştırma ekibi arkadaşlık üzerine yapılan geçmişteki birkaç çalışmayı (82 denekten 3160 deneğe kadar değişkenlik gösteren) daha ele aldılar ve benzer sonuçlara ulaştılar. Bu çalışmalar içerisinde de; ortak arkadaşlığın en yüksek oranı yüzde 53 çıktı.

Sonuçlar, belki de; kişinin, aslında olmayan karşılıklı dostluk ihtimalini birkez daha gözden geçirmesini öneriyor ya da insanların karşılıklı dostluk ilişkisini algılamada yetersiz kaldığını ortaya koyuyor. Gayet makul. Hiç kimse, kendisini istenmeyen olarak tanımlamak istemez, aslında olmayan ve belki asla olmayacak bir ilişki peşinde koşmak; işte bu kör nokta daha sonra duygusal bir öz-savunma formuna dönüşebilir. Neyse ki; hafta sonuna bir iki gün daha var, ve belki de tanıdığınızı düşündüğünüz insanlara dair ciddi bir sorgulama sürecine girmeniz için iyi bir fırsat.