Artvin Cerattepe mevkiinde, Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır A.Ş.’nin işletmesi planlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hakkında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararı verdiği maden projesinde bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Artvin’de, Şubat ayında yerel halkın günler süren eylemlerinin ardından, dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun talimatıyla çalışmaların durduğu Cerattepe’yle ilgili bilirkişi raporunda, tartışmalı projenin pek çok unsuru hakkında olumlu değerlendirmeler yapıldı. 1 Haziran’da mahkemeye ulaşan raporda genel olarak, kapalı galeri madencilikle çıkarılacak cevherin teleferikle Murgul’a taşınmasının, bölgedeki zararı en aza indireceği aktarılıyor. Madenden çıkarılması planlanan cevher miktarının, teleferikle nakledilebilecek kapasitenin çok üstünde olduğunu hesaplayan bilirkişi heyetinin proje hakkındaki olumlu değerlendirmelerinin yanı sıra Yeşil Artvin Derneği’nin su kirliliği, heyelan riski, orman ekosisteminin göreceği zarar ve canlıların uğrayacağı tahribat konusundaki itirazları dikkate değer bulunmadı.
ÇED Olumlu kararının iptali için 700’den fazla yurttaş ve kurumların açtığı Türkiye’nin en geniş katılımlı çevre davası kapsamında, Cerattepe maden proje sahasındaki keşif 14 Mart’ta yapılmıştı.
Keşif sırasında çokça dile getirilen heyelan riski de bilirkişi raporunda dikkate değer bulunmadı. Keşif sırasında Artvinliler, Cerattepe’de geçmişte gerçekleştirilen madencilik çalışmalarından ötürü meydana gelen heyelanı heyete göstermiş, bölgede çalışmış ve hala Cengiz Holding için çalışan bir madencinin itirazları sonrasında gerginlik yaşanmıştı. Raporda, madende ara katlı üretim yöntemi kullanılacağı, cevherin alttan alınıp yukarı doğru sürüldüğü sırada meydana gelen boşlukların dolguyla kapatılacağını belirten heyet, “Üretim ile eş zamanlı olarak yapılacak dolgu faaliyeti nedeniyle kayaç hareketliliği ve göçükleri önleyecek en uygun yöntemdir” ifadeleriyle projeyi onayladı. Proje sahasında meydana gelen göçüklerin izleri hala gözlemlenebiliyor.
BirGün’den Doğu Eroğlu’nun haberine göre, önceki ÇED Raporunda, madenden çıkartılan cevherin Cerattepe’den Murgul’a karayoluyla taşınmasının orman, şehir ve insan sağlığına pek çok zararı olacağını vurgulayan heyet, yeni projede ilave yol yapımı olmaksızın, teleferik hattı ile cevherlerin taşınması planını da olumlu bir değişiklik olarak değerlendiriyor. Heyet, “Bu haliyle uygulamaya girildiğinde projeden çıkarılan malzemenin çevreye, orman ekosistemine zararı en aza indirilmiş olacaktır” ifadelerini kullanıyor.
Rapora göre, bilirkişi heyeti daha önce yargı tarafından iptal edilen ‘ÇED Olumlu’ kararının ardından hazırlanan yeni ÇED Raporunu olumlu buluyor ve gerekli tedbirlerin alınması ile denetimlerin yapılması halinde projenin uygulanabilir olduğu yönünde görüş bildiriyor. Ancak rapora göre, teleferiğin taşıma kapasitesiyle madenden çıkarılacak cevher miktarının uyuşmadığını heyet de kabul ediyor. Bilirkişi raporunda madenden yıllık 500 bin ton cevher çıkarılacağı, teleferiğin taşıma kapasitesininse yıllık 292 bin ton olduğu aktarılıyor. Heyet, “Projede önerilen yıllık 500 bin ton/yıl cevher üretiminin 292 bin ton/yıl taşıma kapasitesine sahip teleferik hattı ile tamamının taşınması teknik olarak mümkün görülmemektedir” ifadeleri kullanmasına rağmen, diğer tüm değerlendirmelerinde teleferiğin olumlu etkilerinden bahsediyor. Yeşil Artvin Derneği keşif sırasında aynı hesabı yaparak durumdan bilirkişi heyetini haberdar etmiş, madenden çıkarılacak cevherin kamyonlarla taşınmak durumunda kalacağını ve ÇED Raporuna aykırı hareket edileceğini aktarmıştı.
Bilirkişi heyetinin, maden proje sahasında kalan endemik türler ve koruma altındaki canlılar hakkındaki değerlendirmeleri ise şaşkınlık yarattı. Proje alanında Bern Sözleşmesi kapsamında korunan türlerin olduğunu belirten heyet, yabanmersini türlerinin vejetatif, yani eşeysiz üreme yeteneklerinin yüksek olduğunu, “Dolayısıyla toprak üstü kısmının kesilmesi popülasyon yoğunluğunda azalmaya neden olmayacağını” belirtirken, proje sahasındaki Siklamen bitkileri içinse garip bir öneride bulundu. Heyete göre en doğru çözüm, Siklamen yumrularının maden proje sahasından toplanıp bir başka alana ekilmesi: “Cyclamen taksonlarının maden sahası içinde yapılacak kazı, dolgu, sıyırma vb. faaliyetlerden etkilenmemesi için bu taksonlara ait yumruların toplanarak hemen yakındaki aynı ekolojik koşullara sahip alanlara taşınıp ekilmesi alınacak en etkili koruma yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.” Heyet aynı öneriyi, yani tohum ve yumruların toplanıp, risk altındaki türlerin başka yerlere nakledilmesi tavsiyesini başka türler için de yineledi. Heyet, maden proje sahası içindeki toprağın muhafazası ve yeniden ağaçlandırılması için ÇED Raporunda öne sürülen tedbirleri de “bilimsel ölçütlere uygun” ve “yeterli” buldu.
Cerattepe’ye yapılmak istenen maden projesine yapılan itirazların başında gelen, projenin Artvin’in su kaynaklarını kirleteceği endişesini bilirkişi heyeti fazla önemsemedi. “Proje sahasının da yer aldığı bölgede dikkate değer bir su potansiyelinden ve maden bölgesi olması sebebiyle de iyi bir su kalitesinden söz etmek ilk bakışta mümkün gözükmemektedir” değerlendirmesini yapan heyet, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine uyulması ve ÇED Raporunda verilen taahhütlere uygun hareket edildiğinin denetiminin yapılmasını tavsiye etmekle yetindi. Heyetin su kirliliğiyle ilgili kötü örnek olarak, Eti Bakır A.Ş.’nin, yani Cengiz Holding adına Cerattepe’deki maden projesini işletmesi planlanan şirketin Murgul ilçesindeki faaliyetlerini göstermesiyse dikkati çekti. Raporda, “Eti Bakır A.Ş.’nin Murgul ilçesindeki bakır üretim tesislerinden yapılan deşarjlar neticesinde, Murgul Çayından gri bir çamur akmaları görülmüştür. Dolayısıyla madenin taşınacağı tesisten çevreye kirlilik yaratacak maddelerin salınmaması gerekmektedir” değerlendirmesine yer verildi.
Tarıma etki olmayacak:
“Proje sahasındaki arazi tarım dışı ormanla kaplı ‘VII Sınıf Diğer Araziler’ grubunda yer almakta ve üzerinde tarımsal faaliyet bulunmadığından, ÇED Raporundaki veriler ile bir arada değerlendirildiğinde tarıma herhangi bir olumsuz etkisinin beklenmediği anlaşılmaktadır.”
Teleferikte heyelan riski yok:
“Yapılan analizler sonucu maden işletmesi sırasında ve sonrasında mevcut durum itibarıyla gerekli önlemlerin alınması durumunda kütle hareketi problemi ile karşılaşılmayacağı sonucuna varılmıştır.”
Toz emisyonu hesapları eksik:
“Maden işletilmesi yani yıllık 500 bin ton cevherin çıkartılması için patlatma, kuzey, karo sahasına nakliyesi ve kırıcı ile teleferik istasyonuna nakli sırasında oluşacak toz emisyonları modellemeye katılmamıştır.”