Asbestli havagazı fabrikası yıkımı için Gökçek'e suç duyurusu

Asbestli havagazı fabrikası yıkımı için Gökçek'e suç duyurusu

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara Tabip Odası, demokratik kitle örgütleri, Başkent Dayanışması, siyasi partiler, meslek odaları, milletvekilleri ve vatandaşlar, 350 ton asbestli malzeme bulunan Havagazı Fabrikası’nda yıkım işlemi yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında Ankara Adliyesi’nde toplu olarak suç duyurusunda bulundu. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Asbestli yapıyı yıkmadığını söyleyen Gökçek’i kendi asbest uzmanı ve valilik te yalanlıyor. Artık Gökçek’in kaçacak yeri kalmadı” dedi.

Meslek odaları, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, Başkent Dayanışması bileşenleri ve vatandaşlar, halkın sağlığını hiçe sayarak 350 ton asbestli malzeme bulunan Havagazı Fabrikası’nda yıkım işlemi yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında Ankara Adliyesi’nde toplu olarak suç duyurusunda bulundu. Meslek odaları ve vatandaşlar, Gökçek’in 5237 sayılı TCK m.181 uyarınca çevrenin kasten kirletilmesi ve m.257 uyarınca görevi kötüye kullanmaktan yargılanmasını talep etti.

Suç duyurusuna Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, CHP Ankara Milletvekilleri Murat Emir, Şenal Sarıhan, CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür Ve Eğitim Vakfi Başkanı Murtaza Demir, Ankara Tabip Odası temsilcileri Başkent Dayanışması Bileşenleri, demokratik kitle örgütü ve STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Suç duyurusu öncesinde adliye önünde basın açıklaması yapıldı.

 

Ciddi halk sağlığı sorunu var

 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bugün Ankara’da tarihi eser potansiyeli olan Havagazı Fabrikası’nın 350 ton asbestli malzeme bulunmasına rağmen 25 Şubat’ta herhangi bir önlem alınmadan yıkım sürecine başlatılması ve asbestin çevreye yayılarak halk sağlığının tehdit edilmesi süreciyle karşı karşıya kaldığımız bir durumda Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Ankara Tabip Odası ve Mimarlar Odası kurumsal olarak suç duyurusunda bulunmuştuk. Hatta binanın yıkımının durdurulması için mahkemeye başvurmuş ve yürütmeyi durdurma kararı almıştık. Büyükşehir Belediyesi’nin yürütmeyi durdurma kararına itirazı da reddedildi” dedi.

 

Deliller karartılmadan tespit yapılmalı

 

Candan, sözlerine şöyle devam etti;

“Bina acilen karantinaya alınmalı. Çünkü binanın etrafı brandalarla kapatılmış olsa da sızdırmaz değil de asbest yayılabilir. Ankara Tabip Odası ve Mimarlar Odası olarak tespit davası açtık. Çünkü asbestli bölümün yıkılmadığı söyleniyor ama asbestli bölümün yıkıldığı çok açık. Bunun mahkeme tarafından tespit edilmesi gerekiyor. Bu nedenle de o bina şu anda çok büyük bir delil olarak ortada duruyor. Tespit yapılmadan binanın yıkılması delilin karartılmasına ve suçun ortaya çıkmasına engel olacaktır. Bugün aynı zamanda meslek odaları, milletvekilleri ve kitle örgütleriyle birlikte bireysel olarak da Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ve yıkım firmasıyla ilgili halkın sağlığına kastetmekten suç duyurusunda bulunacağımız bir süreç için buradayız”

 

"Gökçek’in kaçacak yeri yok"

 

Havagazı Fabrikasının yıkımı sürecinde sorumluluk üstlenen asbest uzmanının bugün bir gazeteye verdiği demeci hatırlatan Candan, şunları kaydetti:

“Asbest uzmanı ‘Ben 27 Şubat’tan önceki hiçbir yıkımın sorumluluğunu almıyorum’ diyor. Çünkü 350 ton asbestli yapıyla ilgili yıkıma Büyükşehir Belediyesi 25’inde başladı. Meslek odalarının gündeme getirmesiyle birlikte 27 Şubat’ta alelacele asbest uzmanı bulunuyor ve 28 Şubat’ta asbest uzmanı iş programını Bakanlığa ve Büyükşehir Belediyesi’ne verdiğini söylüyor. Asbest uzmanı bunun öncesindeki hiçbir sorumluluğu kabul etmediğini söylüyor. Yani 25 ile 27 Şubat arasında hepimizin kanser soluduğu bir süreçte Büyükşehir Belediye Başkanı başta sorumluluk üstlenmiş ve halkın canına kastetmiş durumda. Bunun ne o parti ne bu parti, ne o düşünce ne bu düşünceyle bir alakası var. Bunun nefes alan insanla alakası olduğu için Büyükşehir Belediyesi çok büyük bir suç işlemiş durumda. Biz de bu havadan nefes alıyoruz, bu ülkenin Başbakanı da, Cumhurbaşkanı da ve dahi kendisi de, onların çocukları da. Dolayısıyla bu suç duyurusu önemli. Melih Gökçek’in kaçacak yeri yok. Valiliğin yazısı, bize gelen raporlar ve asbest uzmanının ifadeleri artık kaçış olmadığını gösteriyor."

 

"Ankara’nın sağlığı hiçe sayılıyor"

 

CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin ise, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı maalesef Ankara’da yaşayanların sağlığını ve can güvenliğini düşünmeden birçok proje yapmaktadır. Bu projelerden bir tanesi de Havagazı Fabrikası. Biz bunu Ankara İl Başkanlığı olarak milletvekillerimiz ve diğer odalarla çeşitli görüşler yaparak derin bir araştırma içine girdik. Oranın yıkımıyla ilgili Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının gerekli önlemleri almadan ve Ankara’nın sağlığını hiçe sayarak bir yıkım başlattığını gördük ve bununla ilgili gerekli odalarımız ve Ankara Milletvekili Murat Emir’le birlikte gerekli yargı organlarına müracaatlarımızı yaptık. Türk adaleti Büyükşehir Belediyesinin itirazını oybirliğiyle reddetti. Bu şu anlama geliyor: ‘Sizler Ankara’da yaşayanların can sağlığını hiçe sayıyorsunuz.’ Buradan yüce Türk adaletine huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum” dedi.

 

Henüz iş planı ortada yok

 

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, “Büyükşehir Belediyesi büyük bir sorumsuzlukla asbesti binaya kazma kürekle, dozerle girerek Ankaralıların sağlığını büyük bir tehlikeye atmıştır. Ankaralılara çok büyük bir ihtimalle, bakın ihtimalle diyor hala bilimsel konuşmaya gayret ediyoruz, çok büyük bir ihtimalle asbestli hava solutulmuştur ve bugün bunun üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Oysa Melih Gökçek’in halkımızı nasıl yanılttığı her gün apaçık ortaya çıkmaktadır. Birkaç konunun altını çizmek istiyorum. Öncelikle bu binaya girmeden, yıkıma başlamadan önce iş planının ortaya konması gerekirdi. Çünkü asbestli bina riskli binadır. Yasalarımıza göre mutlaka iş planının ortaya konması ve Bakanlıkça onaylanması gerekir. Oysa 20 gün önce ben sordum, henüz iş planı ortada yok. İş planını bekliyoruz. Yani hangi ölçümleri ne zaman aldığınızı, ne zaman orada asbest olmadığını gösterdiğinizi, hangi binayı yıktığınızı ve hangi önlemleri öngördüğünüzü ve aldığınızı açıkça ortaya koymak zorundasınız. Onun dışında söylediğiniz her şey yanıltmaca ve gerçeğin üstüne örtmektir.”

 

Valilik de asbest var diyor

 

İş planının takipçisi olacaklarını bildiren Emir, sözlerine şöyle devam etti:

“İş planı ortaya çıktığında aslında burada nasıl Ankaralılar’ın sağlığına kastedildiği açıkça ortaya konmuş olacak. Sizinle paylaşmak istediğim bir ikinci konu, biliyorsunuz geçen hafta Ankara Valiliği bu duruma el koymuştu. ‘Denetleme görevi var merak etmeyin bakacağım’ demişti. Biz de ne yaptığını sormuştuk. Bugün itibariyle bize gönderdiği yazıda ‘Bu yıkılan bina asbestli binadır’ diyor. Hatırlarsınız Gökçek kameraların karşısına çıkarak bizleri, meslek odalarını halkı kandırmakla, paniğe sevk etmekle, yalan söylemekle suçlamıştı. Bizi mahkemeye vereceğini iddia etmiş ve asbestli binanın yıkılmadığını söylemişti. Kıştan çekilmiş fotoğrafları tweet atmıştı. Ben de sormuştum ‘peki kışın yıkılan müştemilat binasıysa şimdi yıktığın neresi diye. Bugün Ankara Valiliğinden bize bir yazı geldi. Size aynen okuyacağım. ‘Bunun yanında ilgili belediye tarafından kamuoyuna yansıyan fotoğraflarda branda ile çevrili binada asbestli parçaların bulunduğu anlaşılmış olup…’ diyor. Yani Gökçek’in bir yalanı daha açığa çıkmıştır. Kendisini bir an evvel istifaya davet ediyoruz. Sorumlu davranmaya davet ediyoruz ve artık orada asbest olup olmadığının bilimsel ölçütlerle Ankaralılar’ın gözü önüne konması gerektiğini ifade ediyoruz.”

 

"Halkın sağlığı pervasızca ihlal ediliyor"

 

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, “Arkadaşlarım soruna işaret ettiler. Nasıl bir aldatılmayla ve can güvenliği tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu anlattılar. Halkın sağlık hakkının bu kadar pervasızca ihlal edilmesi karşısında bugün daha önce odalarımız tarafından ve partilerimiz tarafından yapılan başvurulara halk olarak, yurttaş olarak sahip çıkıyorlar ve dava dilekçeleri sunuyorlar. Buradan hukuka uygun, halkın sağlık hakkını koruyan bir karara varılmasını bekliyoruz” dedi.

Açıklamanın ardından vatandaşlar bireysel suç duyurusunda bulundu.