Türk-İş'in hesaplamasına göre, asgari ücret açlık sınırına 20, yoksulluk sınırına 6 gün yetiyor. En düşük emekli aylığı ise açlık sınırını 19, yoksulluk sınırını 6 gün karşılıyor. Alınan bilgiye göre, konfederasyon, asgari ücret ve emekli aylıklarının açlık ve yoksulluk sınırıyla karşılaştırıldığı bir araştırma yaptı. Araştırmada, asgari ücret, en düşük SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emekli aylıklarının, konfederasyon tarafından geçen ay 738,07 YTL olarak belirlenen açlık sınırı ile 2 bin 404,14 YTL olarak tespit edilen yoksulluk sınırını karşılama süreleri hesaplandı. Araştırmaya göre, kasım ayında asgari geçim indirimi dâhil 503,26 YTL olan net asgari ücret açlık sınırının yüzde 68'ine, yoksulluk sınırının yüzde 21'ine karşılık geliyor. Bu durumda asgari ücret açlık sınırına 20 gün, yoksulluk sınırına 6 gün yetiyor. Aynı zamanda en düşük emekli aylığı olan ve 467,15 YTL'ye karşılık gelen en düşük Bağ-Kur emekli aylığı açlık sınırının yüzde 63'ünü, yoksulluk sınırının ise yüzde 19'unu karşılıyor. En düşük Bağ-Kur emekli aylığı açlık sınırının 19 gününe, yoksulluk sınırının ise 6 gününe denk geliyor. En düşük işçi emeklisi maaşı olan 598,08 YTL, açlık sınırının yüzde 81'ine yoksulluk sınırının yüzde 25'ine karşılık geliyor. Bu miktar açlık sınırına 24 gün, yoksulluk sınırına 7 gün yetiyor. Türk-İş'in belirlediği açlık-yoksulluk sınırına göre en iyi durumda olan emekli grubu ise memur emeklileri. Memur emeklilerinin 761,84 YTL olan en düşük aylığı açlık sınırının üzerinde kalıyor. Memur emeklilerinin en düşük aylığı açlık sınırının yüzde 103'ünü buluyor ve tüm ayın çıkarılmasına yetiyor. En düşük memur emeklisi aylığı yoksulluk sınırının ise yüzde 32'sini karşılıyor ve 10 gün yetiyor. Sağlıksız ve dengesiz beslenme Araştırmada, açlık sınırının, dört kişilik bir ailenin, sağlıklı ve dengeli beslenebilmek için gıdaya yapacağı asgari harcama tutarını tanımladığı belirtilerek, insan onuruna yaraşır düzeyde yaşam sürdürebilmek için gereken harcama tutarının ise gıda ile sınırlı olmadığı vurgulandı. Gıda harcaması yanında giyim, konut, ulaşım ve diğer ihtiyaçlar için gerekli tutarın da ayrıca hesaplanması gerektiğine işaret edilen araştırmada, yoksulluk sınırının zorunlu ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcama tutarına karşılık geldiği kaydedildi. Dar gelirli ailelerin elde ettiği gelirin, yeterli ve dengeli beslenme için gerekli harcamaları karşılayabilecek düzeyde olmadığı belirtilen araştırmada, şu değerlendirmelere yer verildi: "Aileler, düşük düzeydeki geliriyle beslenme ve beslenme dışı harcamaları karşılayabilmek için çeşitli malların fiyatlarını da dikkate alarak tüketim malları arasında tercihte bulunmak zorunda kalmaktadır. Çoğu zaman fiyatı yüksek olan gıda maddeleri yerine fiyatı düşük olan gıda maddelerini seçmektedir. Bu durumda olan aileler, büyük bir olasılıkla beslenme dışı harcamalarının (kira, ulaşım, yakıt, elektrik ve benzerleri) bir kısmını da beslenme harcamalarından kısarak elde edebilmektedir. Sonuçta, gelir düzeyinin düşük ve yetersiz olması, dar gelirli kişi ve ailelerin sağlıksız ve dengesiz beslenme yapmasına yol açmaktadır. Türk-İş tarafından hesaplanan açlık ve yoksulluk sınırı tutarları ile elde edilen gelir arasındaki fark, çalışanların içinde bulunduğu geçim sıkıntısının boyutlarını ortaya koyan önemli bir gösterge olmaktadır."