Hükümet kanadının asgari ücret masasına 8 bin liranın üzerinde bir teklifle oturacağı belirtildi.
2023’ün seçimli ve zor ekonomik koşullu gündeminde, mevcut alım gücündeki aşınma da dikkate alındığında işçilerin tatmin edilmesi, “siyasi bir zorunluluk” olarak yorumlanıyor.
Ekonomim gazetesinde yer alan habere göre; asgari ücrette pazarlık masasında hükümet kanadının 8 bin TL’nin üzerinde bir ilk teklifle masaya oturacağı tahmin ediliyor. Bunda, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yapacağı hesaplama, ana rollerden birini oynayacak. Ağır, orta ve hafif işlerde çalışan bir işçinin günlük kalori ihtiyacına ve bunu sağlamak ile deneli bir beslenme için gerekli gıdanın tutarına yönelik hesaplamalar geçmiş yıllarda komisyona sunuluyordu. TÜİK, her ne kadar Türkiye geneli fiyatlar üzerinden oluşturduğu veri tabanını kullansa da zaten gıda fiyatlarındaki artış tüm yurtta yüksek seyrediyor.
Muhtemelen hükümet kanadından gelecek ilk teklifle birlikte vergi ve diğer unsurlar dikkate alınarak ücretin yukarıya doğru gitmesi için çeşitli görüşmeler yapılacak. İşçi kanadı, hükümet ya da işveren bir rakam telaffuz etmedikçe açıklama yapmayacağını ilan etti. Ücreti yukarı çekmek için kullanılacak araçlar ise, kamunun teşviki ile gelir vergisi düzenlemesi. Gelir vergisi düzenlemesinde kamunun bir miktar vergi kaybına uğraması söz konusu olabilecek, ancak nihayetinde daha az gelir vergisi, ücretten kesilip devlete verildiği için işveren açısından da finansman ihtiyacını azalması anlamına geliyor. Ücret artışı kaynaklı artacak giderlerin bir kısmı böylelikle sağlanabilecek. Yine ücretleri yukarı çekmek için kullanılacak araçlardan biri de bütçeden sağlanan teşvikler. Geçmiş yıllarda uygulanan teşvikin biraz daha yükseltilerek verilmesi de pazarlığa konu edilecek.