Asıl fail Türkiye'de...

Hükümetin davada sessiz kalarak bu suça siyasal destek verdiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

 

Almanya’dakiler aslında piyon

 

Almanya’da devletin kurumları siyasi otoriteden bağımsız olarak çalışıyor. Kara parayla nasıl mücadele edilir, bu davada bütün ayrıntılarını gördük. Bu davada, kuryeler aracılığıyla yurtdışına para transferi konusunda, Almanya’nın ne kadar duyarlı olduğu ve bu tür yasa dışı eylemlere izin vermediği görüldü.

 

Almanya’da Türkler yargılanıyor. Davada yargılananlar aslında piyon. Asıl failler Türkiye’de. Fakat işin garip tarafı AKP hükümetinin bu davaya karşı olan duyarsızlığı... Normalde bu davayı Berlin Büyükelçiliği’nin, Frankfurt’taki konsolosluğun izlemesi gerekiyordu.

 

AKP hükümeti bu konuda duyarlı olup, CHP gibi kendi milletvekillerini gözlemci olarak gönderebilirdi. Fakat öyle anlaşılıyor ki, başka Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere bu davadan rahatsızlar.

 

Sanıkların, inançlı insanların dini duygularını istismar ederek topladıkları paraları yasadışı yollardan Almanya dışına çıkararak veya Almanya’da ticari ve siyasi amaçlı kullanmaları AKP’nin felsefesine uygun bir davranıştır.

 

Hayali ihracatta önemli bulgular

 

Türkiye’de Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) özellikle devreye girmesi ve Türkiye ayağını sorgulaması gerekir. İddianamede ayrıca yasadışı ilişkilerden söz edilirken hayali ihracatla ilgili önemli bulgularda var. Hayali ihracatın olması, Türkiye’de hazineden KDV’nin hortumlanması haline gelir.

 

Dolayısıyla Maliye Bakanı’nın olaya mutlaka bu çerçeveden yaklaşması gerekiyor. Ayrıca MASAK’ın iddianamede söz konusu edilen ve kuryeler aracılığıyla taşındığı belirtilen paraların izini bulması ve olayı sorgulaması gerekiyor. Türkiye ile Almanya’nın hem mali hem de adli açıdan işbirliği yapması zorunludur.

 

MASAK’a bir dosya gönderilmiş

 

Bir başka önemli nokta da şudur: Geçen yasama döneminde MASAK’a Almanya’dan Deniz Feneri ile ilgili bir dosyanın geldiği iddia edilmektedir. Bu konuda hükümet ısrarla sessizliğini koruyor. Eğer dosya gelmiş ve hükümet bunu uyutmaya çalışıyorsa, bu yolsuzluğa ortak olmak anlamına gelir.

 

Deniz Feneri örneği, İslami holdinglerin bir başka versiyonudur. İslami Holding tokatlamasında, toplanan paraların bir şekilde iadesi öngörülüyordu. Deniz Feneri uygulamasında ise toplanan paralar hiçbir zaman iade edilmeyecek. Deniz Feneri kurucuları bu gerçeği gördükleri için önce Türkiye sonra da Almanya’da örgütlendiler