Rusya Uluslararası İlişkiler Devlet Forumu Başkan Vekili ve Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in danışmanlarından Sergey Aleksandroviç Markov, dünyada soğuk savaş değil sıcak savaş tehlikesi olduğunu öne sürdü.Arı Hareketinin düzenlediği "İleriye Bakmak Gelecek On Yılda Türkiye'nin Uluslararası İlişkilerini Yönetmek" başlıklı konferansa katılan Markov, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"Gürcistan ile Güney Osetya bölgesinde yaşadığınız anlaşmazlık sonucu gelinen son durumda amaçlarınıza ulaştığınızı söyleyebilir misiniz?" sorusu üzerine Markov, "Her şeyden önce hayır. Çünkü birçok çatışma oldu. Bizim amacımız bu çatışmalara yol açmak değildi. Rusya'nın ana amacı, bu savaşın olmamasıydı. Ancak Gürcü güçler saldırıyı başlattı. Rus ordusu yanıt verdi. Rus güçleri sivilleri korudu. Ancak bu çok tatmin edici olmadı. 3 uçağımızı kaybettik. 2 bin kadar Oset hayatını kaybetti. Nasıl amacımıza ulaştığımızı söyleyebiliriz? Politik açıdan da savaşın maliyeti büyük oldu" diye konuştu.
Markov, "Sürecin sonunda Karadeniz'de ABD'nin bir pozisyona sahip olduğu belirtiliyor. Bu açıdan uzun dönemde nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Tek kutuplu dünya artık olamaz. Gelecek için belirsiz bir dünya öngörülüyor. Kafkasya bölgesinin geleceği de belirsiz.
Yeni bir savaş mümkün mü? Evet, mümkün.
Gürcistan belki yeniden saldıracak. Azerbaycan-Ermenistan arasında Yukarı Karabağ için savaş mümkün. Gürcistan yönetimi değişebilir, Saakaşvili cezalandırılabilir. Ukrayna için de değişim olabilir. Çok belirsiz bir durum… Bu durumun temel sebebi Washington'ın tahmin edilemez, sorumsuz politikaları.
Süper güç kalma politikaları bu duruma sebep. Biliyorsunuz, Osetya'daki durum, Obama'ya karşı McCain'in elini güçlendirdi. Dick Cheney grubu, askeri bir çatışma yaratarak seçimlerin seyrini etkiledi. Her şeyden önce Türkiye ve Rusya olarak biz çok dikkatli hareket etmeliyiz. Gelişmeler üzerine sürekli tartışmalıyız. Her şüpheli olaya karşı birbirimizi bilgilendirmeliyiz."
"Bence soğuk savaş imkânsız. Kremlin'dekiler artık komünistler değil, milyarderler"
Bugüne kadar yeni bir soğuk savaş tehlikesinin birçok kez gündeme getirildiğini ifade eden Markov, "Bence soğuk savaş imkânsız. Kremlin'dekiler artık komünistler değil, milyarderler. Doğu ile Batı arasında bir bölünme istemezler. Rusya'nın, dünyanın bir parçası olmasını isterler.
"Şimdi soru şu; Sırp prensi Ferdinand'ı öldürecek ve savaşı başlatacak kişi kim olacak? Mihail Saakaşvili mi, Viktor Yuşçenko mu?"
Ancak bu durum 1. Dünya Savaşı öncesi ile karşılaştırılabilir. Kimse savaş istemiyordu. Almanya, Rusya, Osmanlı... Ama savaş oldu ve bu imparatorluklar parçalandı. Şimdi soru şu; Sırp Prensi Ferdinand'ı öldürecek ve savaşı başlatacak kişi kim olacak? Mihail Saakaşvili mi, Viktor Yuşçenko mu? Bence tehlike budur. Tehlike soğuk savaş değil, kimsenin istemediği sıcak savaş tehlikesidir" şeklinde konuştu.
Markov, "Rusya ve Gürcistan arasındaki anlaşmazlık konusunda Rusya enerji kartını bir silah olarak kullanacak mı?" sorusuna da
"Kesinlikle hayır. Bu şüphe ve endişeler, Washington kaynaklı. Rusya'nın, boru hattını bombaladığı yönünde iddialar ortaya atıldı. Rusya, mümkün olduğunca çok petrol satmak ister. AB de zaten petrolünü sadece Rusya'dan almak zorunda değil" yanıtını verdi.
“Türkiye değişiyor ama nereye doğru değiştiğini kimse bilmiyor”
"Bu eksende Türkiye'nin dış siyasetini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine de Markov, "Türkiye'nin dış politikasının biraz değiştiğini, ancak nereye doğru değiştiğini kimsenin bilmediğini" ifade etti.
Türkiye'nin uzun süredir ABD ve NATO'nun güçlü bir müttefiki olduğunu, Türkiye'nin güvenlik ve politik istikrar konusunda aldığı destek göz önünde tutulduğunda, bunun anlaşılabilir bir durum olduğunu dile getiren Markov, şöyle devam etti:
"Ama şimdi dünya değişti. Eskiden Türkiye, ABD'nin desteğini görüyordu. Şimdi ABD, Irak, Kürdistan ve İran'a muhtemel saldırı konularında Türkiye'ye problem yaratıyor. Ancak Türkiye ile ABD arasındaki bu ilişkiler uzun süreli bir ilişki. Bir anda değiştirmek imkânsız…
Türkiye için diğer bir stratejik konu da AB'ye tam üyelik konusu. Refah ve İnsan Hakları demek olan AB'ye üye olmak istemesi de anlaşılabilir bir talep. Ama şu da biliniyor ki Türkiye, Ukrayna ve Rusya gibi ülkelerin AB'ye tam üyelik şansı yok.
Fransa’daki referandumda Türkiye’ye “Hayır” çıkar
Fransa'daki referanduma kadar masa başı müzakereleri sürecektir, ama tabii ki referandumda 'evet' denmeyecektir. Bu yüzden Türkiye, bu yaklaşımını değiştirmeli. Biz şunu öneriyoruz; Türkiye, AB ile stratejik ilişkilerini sürdürürken, aynı zamanda AB üyesi olma ihtimali olmayan Doğu Avrupa ülkeleri ve Rusya'nın içinde olduğu ekonomi tabanlı bir birliğe dâhil olmalı. Bu; Rusya, Türkiye, Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Belarus, Moldova, Azerbaycan ve Ermenistan gibi ülkeleri kapsayabilir."
Markov, Doğu Avrupa Birliği’nin, Avrupa Birliği’nin yerine geçebileceğini ifade ederek, "Rusya ile Türkiye arasındaki ekonomik ihtiyaçlar birbirini tamamlıyor. Bizde güçlü enerji kaynakları var. Türkiye'nin ise inşaat sektörü çok güçlü… Gürcistan da bu birliğin içinde olabilir. Saakaşvili yönetimi geçicidir. Fakat bizim Gürcistan'la güçlü ilişkilerimiz var" diye konuştu.
"Bu birliği oluştururken bölgedeki anlaşmazlıkların çözümünde Rusya'nın rolü ne olacak?" sorusu üzerine de Markov, anlaşmazlıklara, uluslararası hukuk açısından yaklaşacaklarını belirterek, şöyle dedi: "Şiddeti ve güç kullanmayı engelleyeceğiz. Örneğin, Karabağ'da da aynı şekilde güç kullanımına izin vermeyeceğiz. Biz, sınırlar açılsın, ekonomik ilişkiler içinde olalım istiyoruz. Aç, fakir ve öfkeli insanlar barış ve çözüm sağlayamazlar. Önce ekonomik refah, sonra politik çözüm gelir."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan ziyaretini, "çok olumlu" şeklinde değerlendiren Markov, Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini, iki komşu ülkenin diplomatik ilişki içinde olmamasının çok garip olduğunu söyledi.
"Saakaşvili, gerçek bir savaş suçlusu"
Markov, konferansta yaptığı konuşmada da ABD'nin "Biz her şeyi kontrol ederiz" şeklindeki yaklaşımının "kabul edilemez" olduğunu ifade ederek, ABD'nin bu yaklaşım yerine, dünya ekonomisini düzeltecek adımlar atması gerektiğini kaydetti. AB ülkelerine ve Türkiye'ye seslenen Markov,
"Siz, Rusya'nın gazına ulaşmak istiyorsunuz. Biz de gaz ve petrol dağıtımında yer almak istiyoruz. Bu konuda işbirliği yaparsak siz bize, biz de size bağımlı olacağız. Biz bu yaklaşımın herkese kazandıracağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Kafkasya'da yaşanan anlaşmazlığa işaret eden Markov "Buradaki çatışmanın sebebi Saakaşvili'nin tutumu. O, gerçek bir savaş suçlusu. Kendisi tutuklanmalı" dedi. Bu sözlerinin katılımcılar tarafından şaşkınlıkla karşılanması üzerine de Markov, "Neden şaşırıyorsunuz? Bu adam anlaşmalara karşı çıkıyor. Sivilleri öldürdü. Tutuklanıp, uluslararası mahkemede yargılanmalı" diye konuştu.
ABD’deki seçime kadar çok dikkatli olmalıyız
"Kafkaslardaki problemin, ABD'de yaklaşan seçimlerde Cumhuriyetçilerin kazanması için oynanan bir oyun olduğunu" savunan Markov, "Seçimlere kadar Washington yeni bir şey planlayacak. Ve seçim günü sona erecek. Seçim gününe kadar çok dikkatli olmalıyız" dedi.
Çok kutuplu bir döneme geçildiği şu günlerde politik değil ekonomik ittifakların önem kazanacağını kaydeden Markov, Türkiye'nin NATO üyeleriyle iyi ilişkilerini sürdürürken, SSCB sonrası ülkelerle de işbirliğini geliştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi