Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'nin en az aşı uygulamasının yapıldığı ilk 10 il arasında yer alan Diyarbakır'da, aşı programını yaygınlaştırmak için sağlık çalışanları ve sivil toplum kuruluşları seferberlik başlattı.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, mahalle muhtarlarıyla yaptığı toplantıda, "Biz Diyarbakır'da ve bölgede, aşı oranlarında en dipteyiz maalesef. Türkiye ortalamasının çok çok altındayız. Şu an Diyarbakır'da aşılama oranlarında birinci doz aşıda yüzde 40'larda, ikinci dozda ise yüzde 17'deyiz" dedi.
Ülke genelinde 66 milyon doz dolayında aşı uygulanırken, Diyarbakır'da ise 452 bin 322'isi birinci doz, 201 bin 694'ü de ikinci doz olmak üzere toplam 677 bin 230 aşı uygulandı.
Koronavirüs'le mücadele normalleşme sürecinin başlaması ve Diyarbakır'da sıcak havanın etkili olmasıyla maske kullanımı yok denilecek seviyeye indi. Sosyal mesafe kuralının uygulanmaması da Koronavirüs vaka sayılarında artışa neden oldu.
Kent genelinde aşıya olan ön yargının giderilmesi amacıyla Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, çok sayıda muhtarla toplantı yaparak, mahalle sakinlerinin aşıya karşı ilgilerini artırmak için destek istedi.
Toplantıda konuşan Dr. Elif Turan, Diyarbakır'ın vaka artışında pikte, aşılama oranında da dipte olduğunu söyledi. Aşı olmayı toplumsal sorumluluk bilinci gördükleri için Diyarbakır Tabip Odası olarak aşı kampanyası başlattıklarını söyleyen Turan, şöyle konuştu:
"Biz Diyarbakır'da ve bölgede aşı oranlarında en dipteyiz maalesef. Türkiye ortalamasının çok çok altındayız. Şu an Diyarbakır'da aşılama oranları birinci doz aşıda yüzde 40'larda, ikinci dozda ise yüzde 17'deyiz. Aşılamayla ancak salgını aşabiliriz. Bunun için de toplumun yüzde 75- 80'inin aşılanması gerekiyor. Bu oranlarla maalesef toplumsal bağışıklık gelişemez. Hele bir de tedbirlerin de turizm sezonunun açılmasıyla kaldırılması, vaka artışlarına neden oldu. Şu an Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada bile vaka artışında ilk 5 il arasındayız. Vaka artışında pikteyiz ama aşılama oranında ise dipteyiz. Muhtarlar mahallelerde seçilmiş insanlar ve mahallelerinde çok temas eden insanlar. Onlarla bir araya gelip, varsa kafalarındaki soru işaretlerini ya da karşılaştıkları sorunlar varsa onları giderelim ki, ikna edebilsinler. Çünkü bu sadece sağlıkçılar üzerinden yürüyecek bir iş değil. Pandemi sadece bir kesimin omuzlarında yürüyecek bir süreç değil, toplumun katılımı gerekiyor. Bu yüzden muhtarlarla bir araya gelmek bu kampanyanın bir ayağı. Kafada varsa soru işaretleri onları giderelim, hep birlikte bu salgını aşalım. Diyarbakır'da günlük neredeyse 500-600 civarında pozitif vaka tespit ediliyor. Hele bir de bu tedbirlerin kaldırılması ve bayramdaki sirkülasyonun olmasının etkisini önümüzdeki günlerde görebileceğiz. Diyarbakır'da hastanelerde yatarak tedavi gören hasta sayısı da 150 civarında seyrediyor. Eğer böyle devam ederse bizim geçen yaz yaşadığımızı tekrar yaşayabiliriz. Bizim çalışma alanlarındaki kendi gözlemlerimiz, yoğun bakımda yatan hastaların ve yatarak tedavi gören hastaların yüzde 75'i aşısız insanlardan oluşuyor."
Toplantıya katılan Sur ilçesi İskenderpaşa Mahallesi Muhtarı Ali Ürün, kapı kapı dolaşıp mahalle sakinlerini ikna edeceklerini ifade ederek, "Yaşlılar özellikle BioNTech aşısından korkuyor. Aşı kaynaklı ölüm ve yan etkilerinden korkuyorlar. Biz muhtarlar, cami imamları, aile hekimleriyle birlikte kapı kapı dolaşıp mahalleliyi ikna etmek için çalışacağız. Okullarda da okul idarecileriyle bu çalışmayı yürüteceğiz" dedi.
Melikahmet Mahallesi Muhtarı Ali Kızgın ise aşıya karşı ön yargıların olduğuna dikkat çekerek, "İleride kısırlık yaratacak endişesi taşıyanlar var, yan etkisi olduğuna inandığı için aşı olmak istemeyenler var. Aşılama şart ve olması gerekir. Eğer olmazsak büyük dramlar yaşayacağız, kapanmaya gideceğiz. Benim mahallemde vaka oranları sıfıra kadar inmişti ama maalesef şu anda 10 evden bir ev, izolasyon durumuna girmiş" ifadelerini kullandı.