Bir grup Avustralyalı bilim adamı, hayat boyu giderek artan bir şekilde aşırı ışığa maruz kalmanın gözleri bozduğuna ve ilerleyen yaşlarda körlüğe sebep olduğuna dair ikna edici kanıtlar bulunduğunu öne sürdü. Zaman gazetesinde yayımlanan habere göre; yapılan araştırma, özellikle belirli genetik yapıdaki kişilerde, bu bozulma sürecini hızlandıran çevresel faktörlere dikkat çekiyor. Görmemizi sağlayan ışık aynı zamanda gözün yapısına da zarar veriyor. İnsanlar fotoreseptör (ışık alıcı) denilen ve ışığa karşı hassas 150 milyon tane hücreye sahip olarak doğuyor ve hayat boyu bu hücrelerden yüzlercesi her gün ölüyor. ScinceAlert'te yer alan bilgilere göre, söz konusu hücre kaybı, bazı insanlarda daha hızlı oluyor ve sonu körlüğe kadar gidiyor. Prof. Jonathan Stone, bu fotoreseptörlerin güçlü olduğunu ve çoğunlukla 70'li, 80'li yaşlara gelindiğinde bile yaklaşık 100 milyon tanesinin sağlam kaldığını belirtiyor. "İnsan gözünde oldukça uzmanlaşmış işlevleri olan genler mevcut. Bu genler vücudun diğer kısımlarında bağımsız çalışıyor, bu sebeple de bazı mutasyonlara uğruyorlar. İşte bu mutasyonlar, bazı kimselerde retinada meydana gelen olağan bozulmaları daha güçlü hale getiriyor." diye sözlerine ekliyor. Azalan fotoreseptör sayısı ilerleyen yaşlarda göz bozukluğuna yol açıyor. Buna engel olmanın yoluysa, özellikle orta ve ileriki yaşlarda göze giren ışık miktarını mümkün olduğunca azaltmak. Güneş gözlüğü ışığa karşı yüzde 25 ile yüzde 50 arasında bir engelleme sağlıyor.