Asker hakları platformuna başvuran her 12 askerden biri intiharı düşünüyor!

Asker hakları platformuna başvuran her 12 askerden biri intiharı düşünüyor!

"Her 12 askerden biri intiharı düşündü, asker intiharları sivil intiharlarından, 2.5 kat daha fazla, TSK sivil denetime açılmadıkça insan hakları ihlalleri sürecek..."

 

Asker Hakları Platformu, 2014 raporunu açıkladı. Öne çıkan başlıkların bu şekilde sıralandığı raporda, asker hakları ihlalinde ilk sırayı Ankara aldı.

www.askerhaklari.com sitesine yapılan başvurular temel alınarak hazırlanan raporda,TSK bünyesinde gerçekleşen insan hakları ihlâllerine ilişkin iddialar incelenerek, somut çözüm önerileri sunuldu. 2012 Nisan-2013 Nisan dönemi verilerini içeren rapora göre, asker intiharları sivillerden 2,5 kat fazla. Siteye başvuru gönderen her 12 askerden biri ise intihar etmeyi düşünüyor. Bu konuda TBMM’de sunulan tüm soru önergelerinin "geçiştirildiği" iddia edilen raporda, aynı dönemde sunulan 18 araştırma önergesinin tamamının reddedildiği bilgisi paylaşıldı. Acılı ailelerin sorularının tatmin edici şekilde cevaplanması ve intiharlara ilişkin verilerin kamuoyuyla paylaşılması çağrısında bulunuldu.

Raporda TSK’nın sivil denetime açılması önerisi yapılırken, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun böyle bir denetimi yapabilecek idari altyapıya sahip olduğu aktarıldı. Yapılan başvurulara göre en çok başvuru sırasıyla Ankara, İstanbul ve İzmir şehirlerinden geldi. Disiplin koğuşlarının kaldırılması ise insan hakları açısından önemli bir reform olduğu vurgulandı.

Askerlerin www.askerhaklari.com sitesine yaptığı başvuruları toplayarak TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na sunan Platform, 2014 raporunu Taksim Hill Oteli’nde açıkladı. Geçtiğimiz yıl 432 başvuru içeren ilk rapor kamuoyuna duyurulmuştu. İkinci raporda ise 653 adet zorunlu askerin başvurusu yer aldı. En çok şikâyetin yapıldığı yerler sırasıyla Ankara, İstanbul, İzmir, Kıbrıs, Erzurum, Şırnak, Hakkari, Kars, Hatay ve Kırıkkale oldu.

 

İntiharlar

 

Başvuru yapan 653 askerin 54’ünün, yani her 12 askerden birinin intihar etmeyi düşündüğü belirtilirken, asker intiharlarının, TÜİK verilerinde yer alan sivil intiharlara göre 2,5 kat yüksek olduğu aktarıldı. TSK’nın ve Milli Savunma Bakanlığı’nın “sivilde de aynı oranda intihar oluyor, 20-24 yaş grubu ise intihar açısından zaten risk grubu” açıklamalarının bilimsel verilere dayanmadığı ifade edilirken, TÜİK verilerine göre intiharların 20-24 yaş grubunun en düşük risk grubu olduğu kaydedildi.

“Erbaşlar muvazzaf askerlere göre çok daha yüksek oranda intihar etmektedirler. Tüm bunlar kötü muamele ile intihar arasındaki ilişkiyi güçlendirmektedir” tespiti yapıldı. İntiharların son bulması için askere alım aşamasından başlayarak çok dikkatli olunması, askerlik sırasında da etkili bir psikolojik destek sunulması teklifinde bulunan platform, TSK bünyesindeki Rehberlik ve Danışma Merkezleri’nin askerler açısından yeterli bir çözüm olarak görülmediğini ifade etti.

Ruhsal desteğin kısa dönem askerler yerine, asker psikolojisi konusunda uzman sivil personel tarafından sunulması önerirken platform, intiharların daha etkin şekilde takip edilip sorunlara çözüm bulunabilmesi için, Milli Savunma Bakanlığı’na, “intihar dışı ölümler” (ecel vb) şeklinde kayda geçen ölümlerin verilerini kamuoyuyla paylaşma çağrısı yaptı.

 

Orantısız cezalar

 

İlk raporda “orantısız ve çok ağır cezalar” sebebiyle %9 oranında şikâyet alınırken, ikinci raporda 182 başvuru ile bu oran üçe katlanarak %28 oldu. Yer yer ağır şiddete dönüşen ve ölüme sebebiyet verebilen orantısız cezaların önüne geçilmesi yolunda, disiplin koğuşlarının kaldırılması “en önemli ve olumlu reform” olarak nitelendirilen toplantıda buna karşın rütbeli personelin yetkileri muğlak olduğu için, rütbelilerin keyfi olarak insan hakkı ihlâli derecesinde ağır disiplin cezaları verebildiği aktarıldı.

 

Sağlık hakkına kısıtlı erişim

 

Sağlık hakkına erişimle ilgili şikâyetler büyük bir artış göstererek, toplam başvuruların yüzde 24’ünü oluşturdu. Komutanlar ve hekimlerin, sağlık mazeretiyle gelen askerlere genellikle şüpheyle yaklaştığı ve asker başvuruları incelendiğinde hızlı ve yeterli sağlık hizmetine kavuşma konusunda sorunlar olduğu dile getirildiği toplantıda, bu konuda 781 numaralı başvuru örnek gösterildi: “Vatani görevimi yapmakta iken görev esnasında geçirmiş olduğum kaza nedeniyle sol gözümü %95 oranında kaybettim. Bakım esnasında araçtan sıçrayan demir çapağı sol gözüme saplandı. (…Tedavi görmeye başladığımda) Takriben kazadan bu yana 15 gün geçmişti.”

 

Sivil denetim

 

TBMM’nin, asker intiharları konusunda yeterli bir sivil denetim gerçekleştirmediği kaydeden platform, bu konuda verilen soru önergelerinin keyfi ve yetersiz cevaplarla sonuçlandığını, 18 adet araştırma önergesinin ise reddedildiği ifade etti. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun ise sınırlı yaptırım gücüne rağmen başvurular konusunda duyarlı davrandığı, özellikle asker haklarının Türkiye gündemine gelmesinde etkili rol oynadığı belirtildi. 28 Kasım 2013’te TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun düzenlediği toplantıda Asker Hakları Platformu temsilcileri ile Milli Savunma Bakanlığı müsteşarlarının bir araya geldiği bilgisi paylaşıldı. Bu toplantıda Bakanlığın, Asker Hakları Platformu üzerinden ulaştırılacak ihbarlara istinaden teftiş yapması konusunda sözlü bir mutabakata varıldığı dile getirildi. Bu sayede acil durumlarda, Bakanlık vasıtasıyla da askerlere destek sunabilme imkânının doğduğu ifade edildi.

 

İhlâller etkin soruşturulmuyor

 

Raporda, TSK bünyesinde yaşanan insan hakları ihlâlleriyle ilgili etkili bir yargılama yapılmadığı ifade edildi. Şikâyetlerin neredeyse tamamında asker ailelerinin “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı ile karşılaştığı, intihar vakalarında ise rutin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin itirazları reddettiği ve acılı ailelerin etkili bir soruşturma yapılmamasından yakındığı vurgulandı. Raporda: “Ailelerin anlatımlarına göre soruşturma süreçleri çoğunlukla oldu bittiye getirilerek, ihmalkâr, aceleci ve aileler açısından tatmin edicilikten uzak bir şekilde yürütülmektedir. Otopsi yapılmadığından çocuklarının naaşını görememekten yakınan şikâyetler azımsanmayacak sayıdadır” bilgisi aktarıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi haksız bulduğu karar örnek verilerek, etkin bir soruşturma yapılabilmesi için; soruşturmayı yapan kişi ile olaya karışmış olabilecek kişiler arasında ast-üst ilişkisi olmaması ve fiilen bağımsız kişiler olmaları gerektiği vurgulandı.

 

Talepler (Çözüm önerileri)

 

Asker Hakları 2014 Raporu’nda, şu çözüm önerilerinde bulunuldu:

 

Yapısı gereği etkin bir soruşturma ve yargılama yapamayan, AİHM içtihatlarına da aykırı olan askeri yargı sistemi bir an evvel kaldırılmalı, tüm faaliyetler sivil yargı yoluyla denetim altına alınmalıdır.

 

TSK’ya yönelik etkin, bağımsız ve sivil bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır. Kamu denetçiliği Kurumu’nun vakit kaybetmeden özellikle kötü muamele, intihar şüphesiyle, kaza ve ecel diye tanımlanan tüm ölümlü vakalarda kendi girişimiyle birden çok araştırma yürüterek gerekli düzenlemeleri ilgili Bakanlıklara tavsiye etmesi gerekmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu askeri tesisleri özellikle habersiz bir şekilde ziyaret edebilmeli, herhangi bir aracı olmadan zorunlu askerlerle görüşebilmelidir.

 

Sivil denetimin bir diğer kolu olarak medya, askerlerin uğradığı insan hakları ihlâlleri konusunda duyarlı davranmalı ve kamuoyu oluşturmalıdır. Elimizdeki verilere göre bu konu kamuoyuna mâl oldukça, ihlâllere maruz kalan askerler başvuruda bulunma konusunda cesaretlenmektedir.

 

TSK’nın insan hakları ihlâlleri ve intiharlar konusunda şeffaflaşması gerekmektedir. Acılı ailelerin tüm soruları resmi makamlarca cevaplanmalı, kamuoyunun aydınlatılması açısından TSK verilerini düzenli olarak paylaşmalıdır.

 

Profesyonel askerliğin yaygın hâle getirilerek zorunlu askerlik uygulamasına son verilmesi gerekmektedir.

 

 Çıkarılan Yeni Disiplin Kanunu, rütbelilere geniş bir tahakküm yetkisi sağlamaya devam etmektedir. Hakaret, dayak, tehdit gibi keyfi muamelelere son verecek; disiplini mutlak hiyerarşi yerine hukukun üstünlüğü yoluyla sağlayacak bir düzenleme yapılmalıdır.

 

Rapordan önemli istatistikler

 

Başvuran askerlerin % 42’si hakaretten, %30’u dayaktan, %28’i orantısız cezalardan, %24’ü sağlık hizmeti alamamaktan, %14’ü aşırı fiziksel aktiviteye zorlanmaktan, %14’ü tehdit edilmekten, %7’si rütbeli personelin şahsi işlerine koşturulmaktan, %7’si uykusuz bırakılmaktan şikâyetçi.

 

Ölüme ilişkin 36 şikâyetin sebeplere göre dağılımı şöyle: 24 tane şüpheli intihar vakası, 6 tane kötü muamele ve tedbirsizlik sonucu intihar, 2 tane intihar, 3 tane eğitim zayiatı, 1 tane dayak sonucu ölüm.

 

Toplam 653 şikâyetin 82 tanesinde başvurucu, kendisinde kalıcı fiziksel hasar oluştuğunu, 115 tanesi kalıcı ruhsal hasar oluştuğunu belirtti.

 

Asker Hakları hakkında: Zorunlu askerlik sırasında hak ihlali yaşayanlara haklarını aramaları için destek veren hak Askerhaklari.com sitesine gelen başvurulara dayanarak hazırlanan bu rapor, istisnasız toplumun tüm kesimleri üzerinde doğrudan ya da dolaylı etkileri olan bir sorunu görünür kılmak ve zorunlu askerlik yapan bireylere yönelik kötü muamelelerin sonlanmasına katkı sağlamak amacıyla hazırlandı. Nisan 2011’de kurulan Asker Hakları son 3 yıldır zorunlu askerlik sırasında yaşanan hak ihlallerine yönelik kamuoyu oluşturmaya ve hak ihlali yaşayan bireylere destek olmaya çalışıyor. Şu ana kadar Asker Hakları tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak (Asker Hakları’nın yönlendirmesiyle) 100’ün üzerinde dilekçe Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na gönderildi.

Raporun tamamı için tıklayın