Asker, Roboskililerin ve Ezidilerin sınırı geçmesine izin vermedi

Asker, Roboskililerin ve Ezidilerin sınırı geçmesine izin vermedi

Roboski’de 28 Aralık 2011’de sınırdan geçen 19’u çocuk 34 kişinin savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürüldüğü 15 No’lu sınır taşının da bulunduğu Şırit Yaylası bölgesine kaçakçılığın önüne geçmek ve Ezidilerin geçişlerini engellemek için yaklaşık 2 bin asker gönderildi. Cumhuriyet’ten Mahmut Oral’ın haberine göre, önceki gün için 200 katırla Kuzey Irak’a giden Roboski ve çevre köylerden gençler, askerler tarafından gaz bombalarıyla durdurulunca gerginlik yaşandı. Askerler sınırdan gelmek isteyen Ezidilere de engel olunca, köylüler de sınır kesiminde toplandı. Askeri helikopterlerin bölgeye gönderilmesi üzerine köylülerin bir kısmı, yüklerini Kuzey Irak tarafında bırakıp, katırlarıyla geri dönerken, katırların bir kısmı da yükleriyle beraber Kuzey Irak’ta kaldı. Engellenen Ezidiler ise Türkiye’ye giremedi.

Köylülerden bazıları geceyi sınır hattında geçirip, geride kalan kaçakçıların gelmesini beklerken, geri dönen köylülerden bazıları da dün sabah yeniden sınıra yürüdü. Kuzey Irak’tan dönen Roboskili köylüler, dün yine sınıra giden patika yol üzerinde barikat kuran askerler tarafından engellendi. Aynı anda Ezidilerin geçişi de engellenince, yaklaşık 6 bin Ezidinin, Kuzey Irak tarafında kalan, PKK’nin de kamplarının bulunduğu Haftanin’in iç kesimlerine doğru çekildikleri bildirildi. Köylüler, askerlerin yine gaz bombası atarak ve havaya ateş açarak kendilerini engellediğini belirtti.

Roboski Derneği’nin kurucularından Ferhat Encü, askerler ile köylüler arasında bir haftadır gerilim yaşandığını belirterek, “Gerilim pazar günü doruğa çıktı. 1300 kadar Ezidi, Roboski sınırından geçip Şırik Yaylası’na varmasıyla birlikte önleri askerler tarafından kesildi. O insanların aç susuz bırakılmasına köylüler tepki gösterdi. Bunun üzerine köylüler de oraya gidince askerle köylü karşı karşıya geldi. Aslında 28 Aralık 2011’de Roboski katliamının yaşandığı tarihte burada Şenoba Tugay Komutanı olan Abdullah Baysar’ın, 15-20 gün önce Şırnak Tümen Komutanlığı’na atanmasıyla gerginlik başladı. Dün de üst düzey bir komutan Roboski’ye gelerek, köyün ileri gelenleri ile bir toplantı düzenledi. Bu toplantıda köylülerle komutan arasında sözlü bir gerginlik yaşandı. Bunun üzerine köylülerde büyük bir tedirginlik başladı. Geçmişteki katliamı da düşünerek kaçağa giden gençlerinin hayatlarından endişe ettiler. Bu yüzden de bütün köylü sınıra aktı. Ama asker köylüye müdahale etti. Çok yoğun gaz atıldı. Kadınların, çocukların bulunduğu bölgede gerçek mermiler kullanıldı. Böyle giderse köylü direnmekte kararlı. Çünkü başka bir geçim kaynakları yok” diye konuştu.

 

‘Devlet sahiplenmiyor’

 

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, sorunun çözümü için Şırnak Valisi Hasan İpek ile görüştüğünü, İpek’in “Orası askeri bölge, müdahale edemeyiz. Asker görevini yapacak” dediği belirtti. Sarıyıldız, “Vali İpek’e Roboski ve bölgemizin ikinci faciayı kaldıramayacağını söyledim. Çünkü bugün olağanüstü olaylar yaşandı. Bölgeye asker ve helikopterler gönderildi. Vali bana bunun Genelkurmay’ın sorumluluğunda olduğunu söyledi. ‘Ben de gerilmesini istemem’ diye konuştu. Roboski katliamı açığa kavuşmamışken, devlet sorumluluklarını yerine getirmemişken, bunlar süreci zora sokar. Devlet o nedenle dikkatli olmalı. Bölgedeki sınırlar anlamını yitirdi. Roboski Kürt halkı için kanayan bir yara iken orayı kaşımamak gerek” diye konuştu.

 

'Yükün geçişi yasak'

 

Öte yandan askeri kaynaklar, Tümgeneral Abdullah Baysar’ın, Uludere’de köylülerle hiçbir teması, tartışması olmadığını belirterek, sınırdan geçişine izin verilmeyenlerin köy halkı değil, kaçak mal yüklü katırlar olduğunu savundu. Bölgedeki askeri yetkililerin dünkü gerginlikle ilgili değerlendirmeleri şöyle: “Tümgeneral Baysar’ın köylülerle tartıştığı ve kaçakçılık yapan köylülerin sınırdan geçişine izin vermediği iddiaları doğru değil. Baysal’ın köylülerle teması olmamıştır, sadece bir korucubaşı ile yaptığı görüşmede kaçak mal yüklü olan ve Kuzey Irak tarafında kalan katırların geçişine müsaade etmeyeceğini beyan etmiştir. Onun dışında yerel halk ile hiçbir teması yaşanmamıştır.”

Askeri kaynaklar, bölgede tansiyonun yükselmesinin ardında geçmişe kıyasla bu kez çok sayıda katırla kaçakçılık girişimi olduğunu belirterek, “Bize verilen talimatlara göre bu geçişlere izin verilemez. Eğer biz o katırların geçişine izin verirsek görevimizi yapmamış oluruz. O katırlarda ne yüklü olduğu belli değil. Sık sık silah da kaçırılıyor. Biz bu riski göze alamayız. Kaçakçıları koruyan yerel halk, medyanın ilgisini oraya çekerek bizim tutumumuzu değiştirmemiz için uğraşıyor. Ama bize verilen talimat o sınırda kaçakçılığı engellemek. Onun ötesinde bir amacımız ya da sebebimiz bulunmamaktır” görüşünü dile getirdi.