Asker ve polis Yüksekova'da çatıştı mı?

Asker ve polis Yüksekova'da çatıştı mı?

Radikal gazetesi yazarı Ezgi Başaran, bugünkü köşe yazısında HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın da dile getirdiği, "Yüksekova'da asker ve polis arasında bir çatışma yaşandığı"na dair iddiaları değerlendirdi.

Konuyla ilgili görüş aldığı askeri kaynakların iddiaları kesin bir dille reddettiğini söyleyen Başaran, Genelkurmay'ın konuyla ilgili açıklama yapmamasının sebebini sorduğunda ise, "Bu bizim açıklama yapmamız gereken bir durum değil. 5442 il idaresi kanunu gereği sorumluluk valide. Valinin açıklama yapması gerekir" cevabını aldığını söylüyor. 

Hakkari valisi Yakup Canpolat da konuyla igili olarak,  "Böyle konuları telefonda konuşmayalım. Resmi olarak bana intikal etmiş bir durum yok, bir şey diyemem" açıklamasını yaptığını belirten Başaran'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"Med Nuçe ve Fırat Haber Ajansı için çalışan Baki Gül’ün haberine göre 20 gün kadar önce Yüksekova’da polisle asker çatıştı. Öyle böyle bir çatışma değil, ‘iki taraftan’ da ölü ve yaralılar olduğu söyleniyor.

 

Ankara'nın talimatıyla operasyona giden özel harekat polisleri

 

İddiaya göre: Özel harekat polisi Yüksekova’da ‘Ankara’nın talimatıyla’ operasyon yapmak istiyor. Asker ise “burada PKK yok, varsa da bu şekilde çok zaiyat veririz” diyor. Polis ısrar ediyor. Operasyon yapılıyor. Fakat ilerleyen saatlerde polis operasyonu genişletmek istiyor. Çoğunluğu astsubaylardan oluşan askeri tim bu kez de itiraz edince sözlü atışma başlıyor. Sözlü atışma silahlı çatışmaya dönüyor ve sonuçta kırsal kesimde Türk polisi ve askeri birbirine giriyor. 3 astsubay ile 5 polis hayatını kaybederken, 4 astsubay da yaralanıyor.

Baki Gül, öldüğü iddia edilen üç askerden birinin Üsteğmen Mehmet Yaşar olduğu, yine Üsteğmen Mehmet Yıldız’ın da komutan olarak operasyona katıldığı bilgisine ulaşmış. Yüksekova Jandarma Komutanlığı’na “Bu isimde askerler sizde mi kayıtlı” diye sorunca “Hayır, Şemdinli’de” yanıtını almış. Şemdinli Jandarma Komutanlığı ise “Bizde bu isimde askerler yok” demiş. Hakkari valisi Yakup Canpolat’ın açıklaması ise tuhaf: ‘Böyle konuları telefonda konuşmayalım. Resmi olarak bana intikal etmiş bir durum yok, birşey diyemem.’

 

'Hükümet bunun üstünü nasıl örter, nasıl kapatır?'

 

Selahattin Demirtaş’tan öğrendiğimize göre ise çatışmada yaralananlar hala tedavi altındaymış, hatta biri Bursa’daki bir hastanedeymiş.

Şöyle diyor Demirtaş: “Bu haber daha kamuoyuna yansımadan ben de böyle bir şey duydum. Bunun gerçek olduğuna dair ciddi veriler var. Çünkü isimler var. Hatta yaralılardan bazılarının yattığı hastanelerin isimleri var. Bursa’da bile bir yaralının yattığı, tedavi gördüğü söyleniyor. Fakat hükümet bunun üstünü nasıl örter, nasıl kapatır? Bu meselenin üstüne gideceğiz. Nedir, neyin nesidir? Orada da Ağrı Diyadin’e benzer bir provokasyon girişimi mi oldu? Hükümetin bunların üstüne gitmesi lazım.”

 

Genelkurmay resmi bir açıklama yapmıyor?

 

Hükümet üstüne gider mi, bilinmez. TSK’nın ne diyeceği, ne yapacağı daha bir merak konusu benim için.

O yüzden çeşitli görüşmeler yaptım ve birden farklı askeri kaynaktan aynı cevabı aldım: ‘Bu tam bir deli saçmasıdır. Bir askerin parmağı kanasa bunun üstü örtülemez, birkaç astsubayın öldüğü söylenen bir çatışma gizlenebilir mi? Askerlerin aileleri susar mı?’

Bu kaynaklara şunu sordum: ‘Peki niçin Genelkurmay resmi bir açıklama yapmıyor?’ 

Aldığım cevap: ‘Bu bizim açıklama yapmamız gereken bir durum değil. 5442 il idaresi kanunu gereği sorumluluk valide. Valinin açıklama yapması gerekir.’

Hatırlayacaksınız, Genelkurmay Ağrı Diyadin’deki olayda da açıklamayı valinin yapması gerektiğini belirtmişti.

Başaran'ın yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.