Meclis Dilekçe Komisyonu, Ardahan Çamlıçatak Karakolu’nda intihar ettiği söylenen kardeşinin ‘şüpheli’ ölümünün araştırılması talep eden ağabey Yadigâr Bıyık’ın başvurusunu karara bağlanarak olayın yargı alanına girdiğini bildirdi. Ağabey Bıyık, başvurusunda, “Ben elinde tespihle intihar, şehit, kaza haberi veren binbaşı görmedim” dedi.
Yozgat’ın Sorgun İlçesi Karakız Kasabası’ndan Yadigâr Bıyık, Ardahan’da intihar ettiği söylenen asker kardeşinin ölümünün araştırılması için TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurdu. “Ben elinde tespihle, intihar, kaza ya da şehit haberi veren komutan görmedim” diyen Bıyık, “kardeşimin ölümü şüpheli” dedi. Başvuruyu karara bağlayan komisyon, olayın yargı alanına girdiğini bildirdi.
Yadigâr Bıyık, kardeşi Abdülkadir Gedik’in 10.01.2012 tarihinde Ardahan Çamlıçatak Karakol Komutanlığı’nda öldüğünü yazdı. Toprağa verildikten bir ay sonra Ardahan’a kardeşinin intihar yerinin gösterilmek üzere çağrıldıklarını anlatan Bıyık, bu görüşmede tehdit edildiklerini anlattı. Bıyık’ın resmi işlemden sonra karara bağlanan başvurusu şöyle:
“‘Gel kardeşim, intihar ettiği yeri göstereceğiz. Kamera kayıtları var elimizde, hatta duvarda mermi izi duruyor’ diyerek Mehmet Çavuş bizi çağırdı ve gittik. Musa binbaşı ve Naci binbaşı geldiler. Yüzbaşı Hüseyin’in odasına girdiler. Musa Binbaşı Hüseyin yüzbaşıyı susturmaya çalıştı. Yedi kurşun atılmış, 3 ya da 4 kurşun vücuduna isabet etmiş. Geriye kalan mermilerde duvara isabet etmiş. Bize gösterdiler.
Ben de Musa binbaşıya, “Kendini nasıl vurmuş” dediğimde, ayağa kalktı ve sağ dizini yere koyup, parmağını sağ gözüne getirerek “aynen böyle vurup intihar etmiş” dedi. Bir de bize “Beni ne hale getiriyorsunuz” dedi.
Bıyık, “Musa binbaşı, annemin ayakkabısına bakarak ve eline tespih alarak defalarca intihar ettiğini söyleyerek olayı anlattı” dedi. Musa binbaşının tespihinin dikkatini çektiğini belirten Bıyık, “Ben 26 yaşında cahil bir adamım. Hiç kimseye kardeşinin ya da yakınının ölümü böyle anlatılmaz. Bu üslupla anlatılmaz. Ben hiç kimseye böyle haber verildiğini görmedim. Televizyonda şehit ya da yaralı kaza veya ölüm haberinin dahi bu şekilde verildiğini görmedim” dedi.
Yadigâr Bıyık kardeşinin ölümünün ardından haberi veren Musa binbaşının kendisini tehdit ettiğini şöyle anlattı:
Musa binbaşının bizimle konuşurken alaycı bir tavrı vardı. Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Ben onun içinden kahkaha attığını hissettim. Musa binbaşı bana dedi ki, “Sen var ya sen, bunu birine söyle...” dedi. Tehdit ettiğini anladım. Yüzbaşı Hüseyin Özkan, karakoldan dönüşümüzde makamına davet etti ve o da orada tehdit etti. “Sen çok sivri zekâlısın. Senin gibi insanları bu devlet yaşatmaz. Askeri savcı otopsi sonuçları değiştirir sivil savcı da maddiyete yani paraya bakar” dedi.
Bu karakolda bir albay, bir binbaşı bir yüzbaşı, karakol komutanı binbaşı annemi arayıp başsağlığı dilemedi. Ben elinde tespih çekerek bir şehit, yaralı, bir kaza ya da öldürüldüğü, intihar ettiği haberinin böyle verildiğini görmedim.