İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan ve askeri casusluk davası olarak bilinen davada ‘kumpas’ iddialarına ilişkin iddianameyi hazırlayan Başsavcıvekili Okan Bato, “TSK komuta kademesinde de Gülen cemaati mensuplarının olduğunu’’ iddia etti.
Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre, iddianamede, "Fethullah Gülen’in TSK’ya sızmak için örgüt elemanlarını askeri okullara soktuğu, deşifre olmamaları için de bu kişileri yıllarca 'Uyuyan hücre' olarak yapılandırdığı" iddia edildi. İddiaya göre; ‘uyuyan hücreler’ Gülen ile yurt dışında buluştu. Üst komuta kademesindeki örgüt mensupları aracılığı ile terfi ettirilip örgüte bağlılıkları kuvvetlendirildi.
İddianamede, "söz konusu kişilerin aldıkları talimat gereğince kurum dışına belge sızdırdıkları" öne sürülerek, “Bu şekilde bugüne kadar yapılan arşivleme çalışmalarının meyvelerinin alınmaya başlandığı, yani TSK ve devlet üst düzey bürokratlarının, yetiştirilen örgüt üyelerine yer açmak ve devlet otoritesini ele geçirmek amacı ile tasfiye edilmeye başlandığı görülmektedir” iddialarına yer verildi.
982 sayfalık iddianamede, yargı mensupları, akademisyenler, TSK personeli, üst düzey bürokratlar, gazeteciler gibi birçok kişinin iletişimden sağlık bilgilerine kadar fişlenerek, bu bilgilerin arşivlendiği ileri sürüldü.