"Askeri sağlık sisteminin çökmemesi için askeri hastaneler eski sistemine döndürülmeli"

"Askeri sağlık sisteminin çökmemesi için askeri hastaneler eski sistemine döndürülmeli"

Hürriyet yazarı Fikret Bila, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlanmasının, uygulamada oluşan aksaklıklar nedeniyle şikâyet konusu olmaya başladığını yazdı. Bila'ya konuşan GATA’dan emekli olan Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, askeri sağlık sisteminin çökmemesi için GATA’nın ve askeri hastanelerin eski sistemine döndürülmesi gerektiğini savunuyor. "Askerlikte sık kullanılan bir kavram vardır; mutlak ihtiyaç. Bunun anlamı, bu ihtiyacın mutlaka karşılanması gerektiğidir" diyen Şehirlioğlu, "Alternatifi olmayan bir ihtiyaç anlamındadır. GATA ve askeri doktorluk da Türk Silahlı Kuvvetleri için mutlak ihtiyaçtır. Bunun yerine ikame edilmeye çalışılan Sağlık Bakanlığı formülü hem fiziki tedavi hizmetleri hem de askerin moral motivasyonu bakımından olumsuz etkiler yaratmaya başlamıştır" ifadelerini kullandı.

Bila'nın Hürriyet'te "GATA 'mutlak ihtiyaç'tır" başlığıyla yayımlanan (28 Eylül 2016) yazısı şöyle:

Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) dahil, askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na bağlanması, uygulamada oluşan aksaklıklar nedeniyle şikâyet konusu olmaya başladı.

Son günlerde Güneydoğu’da terörle mücadele veya terör saldırısı nedeniyle yaralanan askerlerin sivil hastanelere sevk edilmeleri ve sivil sevk zincirinin ağır işlemesi nedeniyle büyük illerdeki hastanelere intikallerin yol açtığı tedavi gecikmeleri şikâyet konusu ediliyor.

 

Askeri doktorlar ayrılıyor

 

Hava Kuvvetleri’ndeki pilotların ayrılmaları gibi askeri doktorlar arasında da ayrılanların sayısı giderek artıyor. Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na bağlanmasından önce, FETÖ örgütlenmesinin yarattığı baskı ve başka nedenlerle GATA’dan ayrılan öğretim üyesi sayısı 100’e yakın. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ bağı nedeniyle ihraç edilen GATA öğretim üyesi sayısı 60, uzman doktor sayısı ise 40 civarında. Ayrıca askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na devrinden sonra kendi isteğiyle ayrılan 40 civarında askeri doktor var. Toplam olarak 240 civarında öğretim üyesi ve uzman doktor sisteminden ayrılmış durumda.

 

Komutana bilgi

 

Söz konusu şikâyetler, Genelkurmay Sağlık Komutanı Tümamiral Hayati Bilgiç’e kadar ulaşırken, bir yandan da Genelkurmay Başkanlığı’na iletiliyor.

Bu sorunların çözülmesi için Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’la Genelkurmay yetkilileri arasında görüşmeler de sürdürülüyor.

 

"Mutlak ihtiyaç"

 

Askeri sağlık sistemi, askeri doktorluk ve GATA konusundaki işleyiş ve şikâyet konularını GATA’dan emekli olan Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu ile konuştuk.

Dr. Şehirlioğlu, askeri sağlık sisteminin çökmemesi için GATA’nın ve askeri hastanelerin eski sistemine döndürülmesi gerektiğini savunarak şu bilgiyi verdi:

“Askerlikte sık kullanılan bir kavram vardır; mutlak ihtiyaç. Bunun anlamı, bu ihtiyacın mutlaka karşılanması gerektiğidir. Alternatifi olmayan bir ihtiyaç anlamındadır. GATA ve askeri doktorluk da Türk Silahlı Kuvvetleri için mutlak ihtiyaçtır. Bunun yerine ikame edilmeye çalışılan Sağlık Bakanlığı formülü hem fiziki tedavi hizmetleri hem de askerin moral motivasyonu bakımından olumsuz etkiler yaratmaya başlamıştır. Çözüm GATA’nın eski statüsüne döndürülmesi, en azından kurulacak Milli Savunma Üniversitesi bünyesinde tıp fakültesi olarak yer almasıdır. Aksi takdirde bir süre sonra askeri doktorluk tarihe karışacaktır. Bu konuda siyasi otoritenin ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha detaylı bilgilendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Biz GATA kökenli öğretim üyeleri bu bilgilendirmeyi yapmaya hazırız.”

 

"Askeri doktorsuz ordu olmaz"

 

Prof. Dr. Şehirlioğlu, dünyada her ordunun askeri sağlık sistemi olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“Dünyada her ordunun mutlaka askeri doktoru ve askeri sağlık sistemi vardır. Belçika ordusunda bile bu sistem varken, Türkiye gibi büyük bir ülkede ve Türk Silahlı Kuvvetleri gibi büyük bir ordunun askeri sağlık sistemi olmadan olmaz. Belçika tehdit altında bir ülke değil. Ordusunun asıl görevi yangın, deprem, sel gibi felaketlerde yardımcı olmaktır. TSK ise ülke içinde ve dışında terörle mücadele eden, çatışan, şehit ve gazi veren, en uzak ülkeler dahil yurtdışında asker bulunduran bir ordunun mutlaka askeri sağlık sistemi olması gerekir. Bu sistemin bel kemiği de GATA’dır. Bütün NATO ülkelerinde bu sistem vardır.”

 

4 basamak ve GATA

 

Dr. Şehirlioğlu, Sağlık Bakanlığı’na bağlanmadan önce TSK’nın askeri sağlık sisteminin işleyişini de şöyle anlattı:

“Askeri sistemde Role-1, Role-2, Role-3, Role-4 ve en üstte de en gelişmiş donanımıyla GATA vardır. Role-1 hizmeti askeri birlikle beraber giden ve cephede de hizmet veren basamaktır. Çoğunlukla özel eğitim almış pratisyen askeri tabiplerin hizmet verdiği aşamadır. Role-2’de pratisyen hekimlerin tedavi edemeyeceği uzman hekimlerin gerekli olduğu dispanser seviyesinde sağlık kuruluşları gelir. Bu basamaklar hastalığın derecesine göre başvurulan 2, 3 ve 4 basamakta askeri hastaneler ve en üstte de GATA’dan oluşur. Bu askeri sağlık kurumları yaralanmalar, askeri psikolojik gibi konularda uzman kurumlardır. Bu hizmet zinciri sivil hastanelerde bu şekilde verilemez.”

 

 

"Askeri doktor yetişmezse..."

 

Şehirlioğlu, yeni sistemde GATA’dan askeri doktor yetişmeyeceğini, sivil doktorlardan alınacak hizmetin ise yeterli olmayacağını kaydederek şu saptamalarda bulundu:

“Askeri doktor aynı zamanda askerdir, subaydır. Tıp eğitiminin yanında askerlik eğitimi de alır ve gerekirse bulunduğu birlikte eline silah alıp çatışmaya da girer. Askeri doktorluk sivil doktorluktan ayrı bir meslektir. Askeri doktor askeri birlikte, cephede yetişir. İzah ettiğim gibi Role-1’den başlayarak deneyim kazanır, uzmanlaşır ve GATA’ya öğretim üyesi olmayı hedefler. Bu sistem kaldırıldı. Şimdi, şu anda askeri birliklerde Role-1 hizmeti veren teğmen, üsteğmen, yüzbaşı rütbelerindeki askeri doktorların bir sonraki aşamaları belirsizdir. Eğer TUS’u kazanırlarsa sivil üniversitelere gidecekler ve uzman olduktan sonra herhangi bir sivil hastaneye atanacaklardır. Bu askeri doktorluk kariyerlerini seçmiş bir doktor için hedef değildir. Sivil doktorlar ise askeri koşullara uyum sağlayamayabilir. Aylarca görevde kalacak, örneğin Japonya’ya gidecek veya Körfez korsanlarıyla mücadele görevi icra edecek bir gemide o koşullara alışkın askeri doktor gerekecektir. Afganistan’da, Kosova’da, Bosna’da, Lübnan’da görev yapan birliklerimize yine askeri eğitimden geçmiş askeri doktor hizmet verebilir. Büyük askeri birliklerin bulunduğu yerlerde mutlaka askeri hastane olması gerekir.”

 

Harp yarası harp cerrahisi

 

Dr. Şehirlioğlu, askeri doktorluğun farkını anlatırken şu vurguları da yaptı:

“Harp yaralanmaları ve harp cerrahisi diye bir gerçek vardır. Hap yarasını en hızlı şekilde askeri doktor tedavi eder. Bu deneyim meselesidir. Harp yarasını aynı şekilde harp cerrahı doktor hızlı ve doğru şekilde ameliyat edebilir. Harp cerrahisi GATA genel cerrahi içinde özel bir bölümdür. Kurşun yarasını, roket yarasını, şarapnel yaralanmalarını, bomba nedeniyle uzuv parçalanmalarını ameliyat ve tedavi etmek gerçekten çok fazla deneyim gerektiren bir doktorluk alanıdır. Eğer asker arkasında böyle uzman ve aynı zamanda asker olan doktorlar olmadığını düşünürse morali bozulur. Bu bir güven işidir, asker, komutanım dediği askeri doktora daha fazla güvenir.”

 

Askeri psikiyatri

 

Asker psikolojinin sivil kişilerin psikolojinden farklılık gösterdiğine değinen Prof. Dr. Şehirlioğlu, bu tedavilerin de askeri psikiyatrlar tarafından verilmesinin çok önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Askerlik hizmeti değişik bir psikolojidir. Bazen askerin psikolojisi askeri koşullar ve yaşam tarzı nedeniyle bozulur. Bu hastalıkların tedavisi için askeri psikiyatri gereklidir. Sivil doktorlar, asker doktorlar gibi bu konuda deneyim sahibi değillerdir. Askerlikten kaynaklanan rahatsızlıklar için gerekli olduğu gibi askerin genel moral motivasyonu için de askeri psikiyatri uzmanları zorunludur.”