P24
Beşiktaş-Galatasaray derbisine yine hakem kararları damga vurdu. Siyah-beyazlılar VAR kararıyla kazandığı penaltıyla 3 puanı alırken, sarı-kırmızılıların penaltısı yine VAR kararıyla iptal edildi. Fanatik gazetesi manşetindeki habere, “Kartal inandı bir kere” başlığını attı ve “Spor Toto Süper Lig'in 14. haftası dev bir maça sahne oldu. Beşiktaş ile Galatasaray, iki ezeli rakip Vodafone Park'ta karşı karşıya geldi. Son derece heyecanlı geçen mücadelede kazanan taraf ev sahibi Beşiktaş oldu. 2 takımda da eksik isimlerin fazla olmasına rağmen, iki camia da 3 puan için savaştı. Siyah Beyazlı ekip Adem Ljajic'in penaltı golü ile 3 puanı hanesine yazdırırken Galatasaray ile de puan farkını tamamen eritti. Puanını 24'e yükselten Kartal böylece yeniden zirveye ortak oldu” ifadelerine yer verdi. AMK gazetesi manşetindeki habere, “Aslan’a yok, Kartal’a VAR” başlığını attı ve “Beşiktaş Galatasaray derbisi son yılların en çok konuşulacak derbileri arasında yerini aldı. Başlama vuruşundan itibaren yüksek tempoda geçen karşılama Beşiktaş'ın 1-0 üstünlüğü ile sona erdi. Maçın hakemi Cüneyt Çakır, verdiği ve vermediği kararlarla karşılaşmanın önüne geçti” ifadelerine yer verdi. Hürriyet gazetesi, “Yılın son derbisi Kartal’ın” manşetiyle çıktı ve “Süper Lig'de 14. haftanın en önemli maçında Beşiktaş sahasında Galatasaray'ı 1-0 mağlup etti. Vodafone Park'ta oynanan mücadelede ev sahibi Beşiktaş'a derbide galibiyeti getiren golü 18. dakikada penaltıdan Ljajic kaydetti. Bu sonucun ardından Beşiktaş puanını 24'e yükseltip aynı puana sahip Galatasaray'ı geçerek üçüncü sıraya yükseldi” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet gazetesi manşetinde, “Derbide Beşiktaş güldü” başlığını kullandı ve “Spor Toto Süper Lig'in 14, haftasındaki derbide Beşiktaş, Galatasaray'ı Ljajic'in penaltıdan attığı golle 1-0 mağlup etti” dedi. Sabah gazetesi, “Kartal’ın Ljajic’i VAR” başlığıyla verdiği haberde, “Spor Toto Süper Lig'de 14. haftanın merakla beklenen maçında Beşiktaş evinde Galatasaray'ı 1-0 mağlup etti. Siyah beyazlı ekip bu sonuçla puanını 24'e çıkardı ve aynı puanlı Galatasaray'ı geride bırakarak ligde 3. sıraya yükseldi” ifadelerine yer verdi. Yeni Şafak habere, “Derbi Kartal’ı” başlığını attı ve “Beşiktaş sahasında konuk ettiği Galatasaray'ı Ljajic'in penaltıdan attığı golle 1-0 mağlup etti. Bu sonuçla iki takımın puanı eşitlendi” ifadelerini kullandı. Vatan gazetesi, “Kartal, Aslan’ı avladı” manşetiyle çıktı ve “Vodafone Park'ta oynanan nefes kesen derbide tek gol Adem Ljajic'in penaltı vuruşundan geldi. Beşiktaş puanını 24'e çıkararak Galatasaray'ı yakaladı ve Başakşehir ile arasındaki farkı 6'ya düşürdü” ifadelerine yer verdi. Akşam gazetesi manşetten verdiği habere, “Derbiye Kartal pençesi” başlığını attı. Haberde, “Spor Toto Süper Lig'in 14. haftasında Beşiktaş ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Vodafone Park'ta oynanan mücadeleyi ev sahibi Beşiktaş, 1-0'lık skorla kazandı. Beşiktaş'a galibiyeti getiren golü 18. dakikada Adem Ljajic, penaltıdan attı. Maçın hakemi Cüneyt Çakır, bu pozisyonda VAR'dan gelen uyarı üzerine pozisyonu izledi ve ardından penaltı kararını verdi. Galatasaray, maçta 3 kez penaltı bekledi. 38'de VAR'dan bir uyarı bekledi ancak VAR'dan da 'İzlemen gerekiyor' yanıtı gelmeyince penaltı vermedi. 42'de yandaki ekrana gidip bakmasının ardından penaltıya hükmetmedi. 66. dakikadaki pozisyonda Cüneyt Çakır, diğer iki pozisyonun aksine penaltı kararı verdi ancak VAR ile penaltıdan önce Onyekuru'nun elle oynadığı kararını vererek penaltıyı iptal etti” ifadeleri yer aldı. Mehmet Demirkol Fanatik gazetesindeki, “Düşük kalite, yüksek mücadele” başlıklı yazısında, “Beşiktaş, maça geniş alanda sert bir baskı oyunuyla başladı. Savunmasını öne çıkardı. Galatasaray’ın muhtemel pas bağlantılarını kesti. Topu kaptıkları anda hemen geniş alana çizgiden çizgiye yayıldılar. Topu verdiklerinde alanı hemen daralttılar. Ama kalite eksik kaldı. Dolayısıyla çabuk top kaybettiler. Şenol Güneş, Atiba’yı oyuna alarak orta sahayı ele geçirmek istedi. Ancak olmadı. Savunmadan oyunu kuramadılar. Atiba, Dorukhan, Medel üst üste bindiler akın geniş yaratamadılar. Quaresma ve kanada giden Ljajic de takımdan kopuk kaldı. Mustafa ise sadece mücadele etti. Ama Fernando topu her seferinde çıkardı. Forse ettiler rakip alana gittiler ama yine Maicon’u ileri sürene kadar elle tutulur bir plan üretemediler. Hem oyuncu hem de plan olarak düşük kalitede yüksek mücadele oldu. Çok enerji sarf edildi... Kontrolsüz bir sarfiyat..” ifadelerini kullandı. Ali Ece aynı gazetesindeki, “Sıkıcı ötesi derbi” başlıklı yazısında, “Beşiktaş derbiye baskılı başladı. Maç başında 3 stoperli formasyonu geride 5 kişiyle oynama anlayışından da kaynaklanan nedenlerle fazla gömülen Galatasaray ilk 10 dakikadan sonra bu kez önde baskı yapmaya çalıştı. Adriano sol ayağı da sağı kadar iyi bir oyuncu olması sayesinde sağ bekte soluyla Llajiç’i çok akıllı bir pasla rakip savunma arkasına kaçırdı. Beşiktaş bunu daha çok yapmalıydı ancak ilk 11’inde Adriano ve Llajiç hariç bunu yapmayı düşünen oyuncusu olmadığı için penaltıdan öne geçtikten sonra kaotik bir oyuna ortak oldu. Sadece önde karşı pres yaparken etkili oldu, topun arkasına geriye çekilince telaşlı ve panik bir görüntü çizdi. Ozan’ın direkten dönen korner sonrası vuruşu ve Galatasaraylı oyuncuların penaltı diye itiraz ettiği Vida’nın eline çarpan top hep bu geriye çekilince yaşanan paniğin ürünüydü. İkinci yarıda Atiba girince panik seviyesi biraz azaldı ama o girerken Güven’in çıkması hücumu iyice kısırlaştırdı. Son anlarda Caner ve Quaresma’nın daha müsait durumunda arkadaşları varken şutu zorlaması saçmalıktı” ifadelerine yer verdi. Uğur Meleke ise Hürriyet gazetesindeki, “Türk futbolunun özeti gibi bir maç” başlıklı yazısında şu değerlendirmeleri yaptı: “Dün Londra’da oynanan Arsenal-Tottenham maçı nasıl İngiliz futbolunun özetiyse, Vodafone Park’taki Beşiktaş-Galatasaray maçı da Türk futbolunun özetiydi adeta. İlk 45 dakikada istediklerini sahaya yansıtan bir Beşiktaş vardı Vodafone Park’ta. Şenol Güneş’in son haftalarda formayı adil bir şekilde Dorukhan ve Güven’e vermesi, siyah-beyazlıları bir veteranlar karmasından, dinamik bir takıma çevirdi. Ljajic’in de katılımıyla bir atletizm-kalite dengesi oluştu siyah-beyazlılarda. Galatasaray’daysa elbette çok eksik var ama bu, iki maçtır sahaya yalnızca “2 buçuk” hücumcuyla çıkmaları için yeterli bir sebep mi bilemiyorum. Terim hem Konya hem Beşiktaş karşısına gol şansı olan sadece iki buçuk adamla (Eren, Henry ve normalden geride konumlanmış Feghouli ile) çıkıyor. Konya karşısında Diagne’nin o garip hatası olmasa Galatasaray 3 gün-3 gece gol atamayacak gibiydi; Beşiktaş önüne de böyle çıkarak sanırım Fatih Hoca 0-0’ı hedefledi! Kadroda Güven’den (maç sayısı bakımından) daha az deneyimli olmayan Yunus varken, Galatasaray 5-3-2 oynuyorsa, 0-0’ı hedeflemekten başka bir açıklama bulamıyorum ben çünkü. Ancak Türkiye’de antrenörün adı her ne olursa olsun, 50 yıllık saçma ezberlerden kurtulamıyorlar. Şenol Güneş de dahil hiçbiri çıkamıyorlar bu düşünce dehlizinden... İyi oynayıp 1-0 öne geçiyorlarsa, muhakkak sisteme bir çomak sokup rakiplerini oyuna ortak ediyorlar. Güneş’in 45’te Güven’i çıkarıp, Ljajic’i sola hapsedip, orta sahayı üçleyip takımını kendi eliyle durdurmasıyla Galatasaray ortak oldu oyuna. Ancak Galatasaray’ın Gomis sonrası gol opsiyonu o kadar az ki, Güneş maçı ikram etse de onların değerlendirebilecek ayakları yoktu sahada. Geçen sezon ligin ayarını değiştiren adam Gomis’ti. Gomis, Başakşehir’de olsa Başakşehir, Beşiktaş’ta olsa Beşiktaş şampiyon olurdu. O gitti ve bütün takımlar hizaya geldi bence. BU kıyası daha önce de yapmıştım ama sezonu özetleyen bir detay olması itibariyle tekrar altını çizme ihtiyacı hissettim. G.Saray’ın karar vericileri ağız birliği etmişçesine Gomis’i 5 milyon Euro istemekle suçluyorlar. Ben de size soruyorum: Acaba şu an bir fayda/maliyet analizi yaparsanız 2,1 milyon Euro alan Eren mi daha pahalı, yoksa 4-4,5 milyon Euro’ya anlaşılabilecek Gomis mi? Eğer bir başka oyuncu size gelip maaş artışı isteyecek endişeniz varsa, ‘Sen de 30 at, senle de oturalım masaya’ dersiniz ona! Geçen sezon G.Saray’ı şampiyon yapan Gomis’ti. Galatasaray, Gomis’i göndererek dengeye soktu ligi.”