"Aspendos'un restorasyonu şart mıydı?"

"Aspendos'un restorasyonu şart mıydı?"

Antalya’nın Serik ilçesi sınırlarında bulunan Aspendos Antik Tiyatrosu’nun restorasyon çalışmalarında tarihi yapının orijinal dokusuna uygun malzemeler kullanılmadığına ilişkin çıkan tartışmayı uzmanlar değerlendirdi. Bakanlık tarafından taşlarla ilgili gelen eleştirilere yanıt verildiğini ancak açıklamada neden bütünleme yapılması gerektiğine dair bir yanıtın olmadığını söyleyen uzmanlar “Oysa asıl tartışılması gereken de bu” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, yaptığı açıklamada orijinal taşlara uygun “Korkuteli Beji” rengindeki kireç taşının kullanıldığını ve yıllar içinde taşların orijinal rengini alacağını belirtilmişti.

Bianet’te yer alan habere göre; Tüm Restoratörler ve Konservatörler Derneği Başkanı Nazım Can Cihan, “Asıl tartışılması gereken neden Aspendos tekrardan binlerce kişinin kullanacağı bir hale getirildi” diyerek eksik basamaklara hiç müdahale edilmeyebileceğini söyledi. Cihan, “Konservasyon ve restorasyon arasındaki fark bu. Sadece bozulmayı durdurmak istiyorsak çok az müdahaleyle olduğu gibi koruyabiliriz. Restorasyonda ise kabaca bir onarım var ve eklentiler yapılabiliyor; o zaman da müdahale artmış oluyor.”

 

“Özgün taşa en yakın olan taş kullanılsa dahi bu görüntü kaçınılmaz”

 

“Aspendos’ta verilen karar doğrultusunda yeni basamaklar eklenerek yapı bütünlenmek istenmiş. Sonuçta konserlerde daha yüksek desibel kullanılacak bu da mühendislik alanına giren ayrı bir tartışma konusu. Ancak yeniden kullanıma açılması kararı verildiyse özgün taşa en yakın olan taş kullanılsa dahi ortaya çıkan görüntü kaçınılmaz budur. Bakanlığın açıklaması bu noktada tatmin edici. Özgün taşa en yakın taş kullanılmış, sonuçta taş ocaktan öyle çıkar, rengi açıktır. Zamanla eskimeye başlar. Yani başka bir alternatif yok. O taşlar boyansaydı iki yıla aşınırdı, zaten güzel de olmazdı.”

 

“Müdahaleler daha az tutulabilirdi”

 

İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da “Arkeolojik tiyatrolarda kullanım sorunu var. Oraları konser ve etkinlik için kullanmak adına eksik yerlerinin bütünlenmesi isteniyor” diyerek, “Bütünlemek şart mıydı?” diye sordu. Ahunbay şunları söyledi: “Arkeolojik eserin restorasyonu bilimsel bir çalışmadır, bütünlemek zorunda değilsinizdir. Bu karar nasıl verildi? Bilimsel bir heyet mi verdi? Kritik konular bunlar, genel restorasyon sorunları. Sonuçta ortaya çıkan görüntüde o kadar çok yama olması rahatsız edici. Restorasyonda orijinal ve yeninin ayırt edilmesi için birbirinden farklı olması kuralı vardır. Ancak buradaki müdahaleler daha az tutulabilirdi. Her yeri bütünlemek yerine daha az yer bütünlenebilirdi, vs."

Arkeologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Yiğit Özar, “Bakanlığın açıklamasında taşlarla ilgili gelen eleştirilere yanıt verilmiş. Ama neden bütünleme yapılması gerektiğine dair bir yanıt yok. Oysa asıl tartışılması gereken de bu. Konunun bir başka boyutu da son dönemde bu konuya dair yürütülen tartışmanın biçimi. Maalesef restorasyonla ilgili tartışmalar bilimsel olmayan, refleksif yorumlarla yapılıyor. Bu da politika yapmak için kültürel mirasın korunmasının alet edildiği sonucunu yaratıyor. Halbuki tam tersi olmalıydı” dedi.