-ASSANGE'A ''SEKS TUZAĞI'' İDDİASI ANKARA (A.A) - 10.12.2010 - Amerikan gizli diplomatik belgelerini yayımlayan Wikileaks'in kurucusu Julian Assange, geçen salı günü İngiliz polisine teslim oldu. Ancak hakkındaki suçlamaların kaynağı, soru işaretlerine yol açtı. İsveç'e ziyareti sırasında iki İsveçli kadına "tecavüz, cinsel taciz ve yasa dışı olarak zorlama"yla suçlanan Assange'ı savunan bazı kesimler, 39 yaşındaki Avustralyalının hükümetlerin hazırladığı "seks tuzağına" düştüğüne inanıyor. Bu düşünce, hükümetlerin bilgi sızdırmak için "cazibe tuzağı" olarak adlandırılan yöntemi gerçekten kullanıp kullanmadığı tartışmalarını da birlikte getirdi. Böyle bir yöntem var mıydı, yoksa bu sadece James Bond filmlerine konu olan bir metod muydu? Washington Post Şirketi bünyesinde çıkarılan Slate dergisinin siyaset yazarı Christopher Beam, makalesinde bu soruya tarihten örnekleriyle cevap verdi. Bu yöntemin cinsellik ve casusluk var olduğundan bu yana uygulandığını belirten Beam, bunun en eski örneğinin Samson'ın Delilah'nın ihanetine uğraması olduğunu hatırlattı. Bu casusluk faaliyeti Yargıçlar Kitabı'nda yer alır. Filistinli Delilah'nın Filistinli kadınlara düşkün İsrailli Samson'u nasıl aldattığı ve 1100 gümüş sikke için onu ölüme gönderdiği anlatılır. Beam, bu yöntemin 20. yüzyılda da uygulandığını, bunun Soğuk Savaş döneminin ana casusluk mesleği olduğunu anlattığı yazısında, dünya genelindeki devletlerin, özellikle Rusya ve Çin'in bu yöntemi bugüne kadar getirdiğini belirtti. Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ajanları, cinselliği bilgi elde etmek için kullanıp kullanmadığına dair yorum yapmazken, bazı eski ajanlar bu yöntemin kullanıldığını bildiriyor. Bu yönetmin en bilinen hikayesinin, Hollandalı dansçı Mata Hari'nin Birinci Dünya Savaşı yıllarında Fransız, İngiliz, Rus subay ve devlet adamlarından, cazibesini kullanarak aldığı bilgileri Almanya'ya aktarması olduğunu hatırlatan Beam, farklı dönemlerde de casusların bu yöntemi kullanarak kurbanlarını düşmanlarının pençesine attığını yazdı. Beam, Assange'ın da başına gelenin bir tür casusluk faaliyeti olduğu iddialarından yola çıkarak yazdığı makalesinde, 1978'te Sandinista gerillalarından Nora Astorga'nın, Nikaragualı bir generali ayartarak yatak odasına çekmesi ve generalin burada öldürülmesi örneğini de verdi. İsrail'in nükleer kapasitesiyle ilgili gizleri açıklayan İsrailli teknisyen Mordeçai Vanunu'nun da 1986'da bu yöntemin pençesine düşenlerden olduğunu belirten Beam, Vanunu'nun Roma'da Mossad ajanları tarafından kaçırılarak, İsrail'e getirilmesi ve hapse mahkum edilmesinde yine bu yöntemin kullanıldığını bildirdi. Beam, bilgi sızdırmanın yanı sıra zaman zaman şantaj için de tercih edilen "cazibe tuzağının" her zaman umulan şekilde sonuçlanmadığını da tarihten örneklerle anlattı. Yazar, 1957'de Sovyetler Birliği'nin, çekici bir erkeği, Amerikalı eşcinsel köşe yazarı Joseph Alsop'a şantaj yapmak için kullandığını, KGB ajanlarının çekilen fotoğraflarla Alsop'a şantaj yapmaya çalıştığında ise Amerikalı gazetecinin yetkililere giderek herşeyi anlattığını, yani şantaja boyun eğmediği belirtti. Beam, 1960'de de bir gazetecinin; İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph muhabiri Jeremy Wolfenden'in bir erkekle birlikte olurken çekilen fotoğraflarının yine KGB tarafından şantaj için kullanıldığını, İngiliz Büyükelçiliğine olayları anlatan Wolfenden'a çift taraflı casus olmasının teklif edildiğini, bu strese dayanamayan gazetecinin alkolik olarak 31 yaşında yaşamını yitirdiğini anlattı. Christopher Beam, yine Rus istihbaratı KGB'nin dönemin Endonezya Devlet Başkanı Ahmed Sukarno'nun hostes kılığına girmiş Rus kadınlarla seks yaparken çekilen görüntüleri karşılığında şantaj yapmaya çalıştığı, ancak Sukarno'nun bu durumdan bilakis memnun olarak, bunları ülkesinde göstermek için görüntüleri istediğini yazdı.