Sağlık Bakanlığı Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs ve Alerjik Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. A. Berna Dursun, kronik bir hastalık olan astımın, çocuklarda görülme sıklığının erişkinlerden daha yüksek olduğunu belirterek, "Her yüz çocuktan 10-15'inde astım görülmektedir. Bu oran, erişkinlerde ise yüzde 5-7'lerde kalmaktadır" dedi. Astım nedir - VİDEOAstımın nedenleri ve çözüm yolları - VİDEODursun, yaptığı açıklamada, astımın hava yollarının kronik iltihaplanması olarak tanımlandığını ifade ederek, astımın en önemli belirtilerinin nefes darlığı, 3 haftadan uzun süren öksürük, göğüste ıslık sesi ve tıkanıklık olduğunu söyledi. Özellikle gece uykudan uyandıran öksürüğün hastalığın ciddi olduğunu gösterdiğini vurgulayan Dursun, bu belirtilerin görülmesi halinde vakit kaybedilmeden uzman bir hekime başvurulması gerektiğini bildirdi. "Çocukların bağışıklık sistemleri tam gelişmediği için astım gibi alerjik hastalıklardan etkilenme oranları daha erişkinlere göre daha yaygındır. Çocuklardaki astımın yüzde 90'nı alerjiktir" diyen Dursun, astımı tetikleyebilecek etkenleri ise şöyle sıraladı: "Yeni boyanmış duvarlar, havalandırılması iyi yapılmamış iç mekânlar, tebeşir tozu gibi sınıf ve okul içindeki tozlar, sigara dumanına maruziyet, mevsim değişiklikleri, polen, ev tozu akarları, hamam böcekleri, küf mantarları, hayvan tüyleri, çocukların alerjik semptom göstermeleri için yeterli zemini oluşturmaktadır. Üst solunum rahatsızlıkları ile sıkça karıştırılan alerjik semptomlar, sağlıklı yaşam koşulları sağlanmazsa astım gibi ciddi rahatsızlıklara neden olabilir." Dursun, astımın özellikle erkek çocuklarda görülme sıklığının daha yüksek olduğunu belirterek, bu durumun hormonal ve gelişimsel faktörlerden kaynaklandığını bildirdi. Spor yapmadan önce ilaç kullanımı şart Dursun, özellikle ev tozunun çocuk astımının en sık nedeni olduğunu da dile getirerek, "Astımlı çocukların bir kısmı egzersiz sonrası tıkanır. Bununla birlikte astım tedavisinin ana amaçlarından biri, çocuğun yaşıtlarınınkinden farksız fiziksel etkinlikleri yapmasını sağlamaktır. Bu yüzden astımlı çocuklarda çok büyük bir gereklilik olmadıkça hareket kısıtlaması önerilmez" diye konuştu. Astım hastası olan çocuklara fiziksel aktivite kısıtlılığı getirilmesini, hastanın psikolojisini olumsuz etkileyebildiğini belirten Dursun, şöyle devam etti: "Çok sayıda sporcunun astım hastası olduğu unutulmamalı. İlaçların düzenli kullanılması ve hekim kontrolünde bulunulması, ilaçların bedensel aktiviteden önce alınması durumunda spor yapabilir. Erişkinlerde ve küçük çocuklarda da (bebeklerde) alerjik olmayan astım türü ile sık karşılaşılır. Burada astım krizini başlatan en önemli etkenler enfeksiyonlardır. Ruhsal değişiklikler, aşırı sevinç, üzüntü, ağlama ve gülme de bazı kişilerde astım nöbetini başlatabilir." Öğretmenler çocukları mutlaka gözlemlemeli Çocukların bünyelerini etkileyen ve hassaslaştıran hava ve ortam değişikliklerinde mutlaka koruyucu önlem alınması gerektiğini vurgulayan Dursun, "Çocuklar, aileleri ve öğretmenleri tarafından dikkatli gözlenmeli ve herhangi bir rahatsızlıkta mutlaka hekime başvurulmalı. Böylece çocuklarının alerjik durumu varsa teşhis edilerek erkenden tedaviye başlanılmalı" dedi. Dursun, özellikle sınıf gibi uzun zaman geçirilen ve kalabalık olan mekânlarda hijyenin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, çocuklar arasında özellikle kronik öksürme, hapşırma, burun akıntısı gibi reaksiyonların öğretmenlerce gözlemlenerek ailelere bildirilmesinin önemini vurguladı.
(AA)