Yüksek fiyatların yeşil, sürdürülebilir ürünlerin yayılmasının önünde engel oluşturduğu belirtildi. Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney tarafından hazırlanan “Fiyatlar Sürdürülebilirliğe Sabotaj Yapıyor” başlıklı raporda, Covid’in insanların çevre konularındaki duyarlılığını artırdığı belirtildi. Rapora göre alışverişte doğa dostu ürünleri tercih edeceğini söyleyenlerin oranı pandemide hızla artarak yüzde 80’e ulaştı.
Tüketicilerin, doğa dostu alışveriş adına biraz daha fazla ödemeye razı olduğu kaydedilen raporda, bununla birlikte sürdürülebilir ürünlerin fiyatlarının dünya genelinde pek çok kişinin tolere edemeyeceği kadar yüksek olduğu vurgulandı. Rapora göre yeşil ürünlerin astronomik fiyat etiketleri taşımasının sebebi, üreticiler ve toptancıların çevreci ürünleri lüks ürün gibi değerlendirip kâr marjını ona göre belirlemeleri. Kearney, bunun yerine çevreci ürünlere standart ürün gibi yaklaşıp kâr marjının ona göre belirlenmesini öneriyor. Rapora göre bu yolla standart ürünlerle çevreci ürünler arasındaki fiyat farkını yüzde 10’a indirmek mümkün.
Kearney’in araştırmasına göre sürdürülebilir, çevre dostu ürünlerin fiyatları, standart ürünlerin ortalama yüzde 75-85 üzerine kadar çıkıyor. Fiyat farkının en yüksek olduğu sektörler, moda, kozmetik ve sağlık. Çevre dostu losyon, krem ve serumların fiyatları, standart ürünlerin yüzde 200 üzerine kadar yükseliyor. Sürdürülebilir moda ürünlerinin fiyat farkı da yüzde 150 ile 210 arasında değişiyor.
Vitaminler ile taze ve işlenmiş gıdalarda da fiyat farkı yüzde 30 ila 140 arasında. Organik domateslerin de yüzde 40-50 daha yüksek fiyata sahip olduğu görülüyor. En yüksek fiyat farkı hayvansal ürünlerde görülüyor.
Kearney’in incelemesine göre tüketicilerin yüzde 70’i, çevre dostu ürünler için yüzde 10 daha fazla ödeme yapmaya hazır. Yüzde 15’lik bir kesim ise yüzde 30 fiyat farkını ödeyebilecek durumda. Başka bir yüzde 15’lik kesim daha da yüksek fiyat farklarını ödemeye hazır olduğunu belirtiyor. Kearney uzmanları, bu verilerden hareketle, sürdürülebilir, çevre dostu ürünlerde yüzde 10’luk fiyat farkının kabul edilebileceği görüşünde. Uzmanlar, farkın yüzde 10 seviyesinde kalması halinde sürdürülebilir ürünlerin satışında çarpıcı bir artış görüleceğinin altını çiziyor.
Kearney’in incelemesine göre sürdürülebilir ürünlerin fiyat farkının yüzde 10-30’luk kısmı değer zincirinin ilk aşamasındaki unsurlardan kaynaklanıyor. Maliyet artışına neden olan bu unsurlar, ekstra üretim maliyeti, sertifikasyon giderleri ve az sayıda üretim yapmaktan kaynaklanan ölçek ekonomisi eksikliği… Geri kalan fiyat farkı ise ise üreticiler ve toptancıların koyduğu yaksek kâr marjından kaynaklanıyor.
Raporda, muhasebe mantığında değişikliğe giderek fiyat farkını yüzde 10 ve altına çekmenin mümkün olduğu belirtildi. Kearney bunun için sürdürülebilir ürünlerin maliyetinin değer zincirinin her aşamasında artırılması yerine ilk aşamadaki farkla sınırlı tutulması gerektiğini belirtti.
Verileri değerlendiren Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, “Çevre dostu ürünler ile standart ürünler arasındaki fiyat farkının büyük bölümü, sürdürülebilirlikle ilgisi olmayan aşamalardan geliyor” dedi. Sadece üretim maliyetindeki farkları kapsaması durumunda çevre dostu ürünlerin fiyatının çok daha düşük olabileceğini vurgulayan Okutur, “Sürdürülebilir ürünler pahalı olmak zorunda değil. Değer zinciriyle ilgili strateji değişirse çok daha uygun fiyatlı ürünler görmemiz mümkün olur. Fiyatları daha rekabetçi seviyelere indirirken değer zincirindeki tüm oyuncuların kâr marjını korumak da mümkün” diye konuştu.