İki kişinin katili Atalay Filiz, tarih öğretmeni Fatma Kaymakçı davasında 'kafa işaretiyle' savunma yapmayacağını söyledi. Filiz, hâkimin sözlü yanıt isteğine de karşılık vermedi.
Seri cinayet zanlısı Filiz'in, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü gerekçesiyle "tasarlayarak kasten öldürme" ve "nitelikli hırsızlık" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşmaya, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Filiz ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Fatma Kayıkçı'nın yakınları da hazır bulundu. Duruşmada savunma yapıp yapmayacağı sorulan Filiz, kafa işaretiyle savunma yapmayacağını belirtti. Mahkeme Başkanı Hüseyin Öztürk'ün savunma yapmayacağını sözlü olarak söylemesini istediği Filiz, yine cevap vermedi.
Filiz'in avukatı Uğur Poyraz, "Ben de bir şey diyemeyeceğim. Şaşırtıcı oldu ben de anlamadım" dedi. Sanık Filiz'in Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinde "resmi belgede sahtecilik" suçundan yargılandığı dava dosyasında cezai ehliyetinin tespiti amacıyla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevkine karar verildiğini hatırlatan Poyraz, bu hastaneden gelecek raporun beklenmesini ya da sanığın cezai ehliyetinin tespiti amacıyla aynı kararın verilmesini talep etti. Tanık olarak dinlenilen Muharrem Sayın, olayla ilgili görgüye dayalı bilgisi olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Benim Pendik'te bodrum katında depom vardı. Kiralamak için internette ilan vermiştim. Daha sonra bu depoyu kiralamak için ismini Ömer olarak tanıtan sanık geldi. Onunla görüştük. Depoya bazı eşyalarını bırakmak istediğini söyledi. 300 liraya anlaştık ve deponun anahtarını kendisine verdim. 300 lira para aldım. Daha sonra kimliğini getirmesini ve kontrat yapmamız gerektiğini söyledim. Bana 'tamam' dedi. Bu olaydan sonra kendisiyle yazışmalar yaptık. Daha sonraki dönemlerde kendisine ulaşamadım. Bu olayla ilgili internette haberler okudum. Sonra emniyetten gelen ekipler bana sordular, ben de bildiklerimi anlattım." Cumhuriyet Savcısı Hayrullah Yapar, Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin yazısı üzerine Adli Tıp Kurumunca sanık Filiz hakkında 29 Haziran 2016'da düzenlenen raporda cezai ehliyetinin tam olduğunun belirlendiğini belirtti. Yargılamaya yenilik katmayacağı ve davanın uzamasına sebebiyet vereceği gerekçesiyle yeni rapor alınması talebinin reddini istedi. Bunun üzerine söz alan Poyraz, müvekkilinin akıl sağlığının tespiti amacıyla yeniden rapor alınmasını talep ederek, "Sanık Ankara'daki yargılandığı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Zaten sanığın cenazesi çıkacak. Bu dava iki celse uzasa adaletin doğru tecellisi açısından ne zararı var." diye konuştu. Mahkeme Başkanı Öztürk, Atalay Filiz'in İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesinde başka suçtan yargılandığı dava dosyasının incelenmek üzere istenilmesine karar vererek, bu dosyası incelendikten sonra rapor talebinin değerlendirilmesine hükmetti. Sanık Filiz'in tutukluluk halinin devamına, duruşmaya gelmeyen tanıkların zorla getirilmesine karar veren Öztürk, duruşmayı erteledi.
Tuzla Yalıboyu Caddesi Postane Mahallesi'nde oturan 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'nın cesedi, 28 Mayıs 2016'da evinin yakınındaki çalılıkların arasında bulunmuştu. Kayıkçı'yı öldürdüğü iddia edilen Atalay Filiz'in, 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'nın öldürülmesi olayına karıştığı da belirlenmişti. Ankara'daki cinayetlerle ilgili yaklaşık 3 yıldır aranan Atalay Filiz'in, sahte kimlikle yurt dışına kaçtığı ve bir süre sonra geldiği İstanbul'da yaşamaya başladığı, çevresine kendisini farklı kimlikle tanıttığı belirtilmişti.
İzmir'in Menderes ilçesinde yakalanarak İstanbul'a getirilen Filiz, Kayıkçı'yı tasarlayarak öldürdüğü gerekçesiyle çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince 13 Haziran 2016'da tutuklanmıştı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Filiz hakkında, "bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak nitelikli hırsızlık" suçundan da 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.