T24 - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son operasyonlarının çok etkili ve çok sonuç alıcı olduğunu belirterek, "Sınırötesi operasyonlar etkili, karşılığını buldu. Devam ediyor. Bu, bir yeni entegre stratejidir" dedi. Beşir Atalay, Kanal 7 televizyonun canlı yayınlanan Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı. Son günlerde meydana gelen terör olayları ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin son operasyonlarıyla ilgili sorular üzerine Atalay, Türkiye'de seçimin ardından yeni Anayasa çalışmalarının tartışılmaya başlanacağını belirterek, beklenen güzel gelişmelerin önünü kesmek için böyle bir atmosferin oluşturulduğunu söyledi. Atalay, "Türkiye'nin yeni Anayasa'ya hazırlandığı sırada ortalığı karıştıranlar, Türkiye'deki demokratik gelişmelere, olumlu gelişmelere sadece darbe vuruyorlar" dedi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin son operasyonlarının çok etkili ve çok sonuç alıcı olduğunu bildiren Atalay, operasyon sonrası bölgede sonuçlara ilişkin tespit yapıldığını anlattı. "Sınırötesi operasyonlar etkili, karşılığını buldu. Devam ediyor. Bu bir yeni entegre stratejidir" diyen Atalay, konuyla ilgili süreç içinde Bakanlar Kurulunda, Milli Güvenlik Kurulunda, Terörle Mücadele Yüksek Kurulunda ve bazı değişik platformlarda toplantılar yapıldığını, konuya bütün boyutlarıyla çalıştıklarını söyledi. Beşir Atalay, "Yürüttüğümüz politika, hepsi bir stratejinin bir parçası. Entegre bir strateji. Bütün boyutlarını göz önüne alan, hiç bir boşluk bırakmayan bir bakış. Bu şekilde devam edecek" dedi. Devletin kendi toprağında güvenliği sağlamasının görevi olduğunu vurgulayan Atalay, şöyle devam etti: "Bu manada çok boyutlu güvenlik tedbirlerimiz sürüyor ve sürecek. Güvenlikte hiç bir boşluk olmayacak. Yeni çalışmalar da var. Alan hakimiyeti olarak ve sınır ötesi operasyonlar olarak bir boşluk olmayacak. Çünkü bu olmadığında diğer çalışmalarınızda da yeterli sonuç alamazsınız. Hukukun içinde olma hassasiyetimiz var daima. Bütün bu çalışmalarımız hukukun içinde olacak, hiç bir olağanüstülük olmayacak, hukuk dışılık asla olmayacak. '90'lı yıllar' tartışması deniyor. 90'lı yıllar hatırlamak bile istemediğimiz yıllar. Asla böyle bir şey söz konusu olmayacak. Onun için güvenlik tedbirlerimizi alacağız ama demokratikleşmeyle ilgili hedeflerimizde hiçbir kısalma yok, onların hepsi yine devam edecek. Aksine vatandaşlarımıza daha fazla sahip çıkacağız. Vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu korumaya daha özen göstereceğiz. Asla hukuksuzluk, adaletsizlik olmayacak." İran, Irak ve Suriye'nin bu bölgesel sorunun daima bir parçası olduklarını, Suriye'nin özel bir durumu yaşadığını, ancak Türkiye ile İran arasında terör örgütüne karşı mücadelede bir sorun bulunmadığını bildirdi. Başbakan Yardımcısı Atalay, bir soru üzerine, Kandil'in güvenli bir yer olmadığını bildirdi. Kara operasyonu ile ilgili bir şey söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Atalay, topçu ateşinin ise yapıldığını belirtti. Güvenlik ile ilgili tedbirlerin terör örgütünün tutumları karşısında kaçınılmaz olduğunu anlatan Atalay, asker ve polisleri şehit edenlere karşı en ileri tutumun sergilenmesi gerektiğini söyledi. Atalay, güvenlik ile ilgili hiçbir boşluğun olmayacağını ve gerekli yeni tedbirlerin alınacağını da ifade ederek, "Kandil falan artık rahat yaşanılır yerler olmayacak" diye konuştu. Yeni dönemde hem komşular hem de Avrupa ülkeleri ile daha etkili temas ve çalışma yapılacağını belirten Atalay, Kuzey Irak'ın da daha fazla adım atıp bir şeyler yapması gerektiğini vurguladı ve bu kapsamda diyaloğun artacağını belirtti. Uyuşturucu trafiğinin Avrupa'ya da yansıdığına işaret eden Atalay, bu konuda bazı Avrupa ülkelerinin de bir şeyler yapmaya başladığını belirtti. Atalay, vatandaşı kazanmak için yapılması gereken her şeyi yapacaklarını ve bunlara ivme kazandıracaklarını söyledi. Başbakan Yardımcısı Atalay, "Terör, silah varken diğer çalışmaları yürütmek kolay değil" dedi ancak buna rağmen gerekli düzenlemelerin zaman da kollanarak yürütüleceğini bildirdi. Atalay, bir soru üzerine, kamuoyuna yansıdığı gibi yeni bir güvenlik konsepti üzerinde çalışıldığını vurgulayarak sınır yönetimi, özel harekatın bazı noktalarda görev alması, daha profesyonel unsurların terör bölgesinde ön planda görev alması, koordinasyonla ilgili Jandarma, Kara Kuvvetleri, Emniyetin durumu gibi konuların da bu konsept içerisinde yer aldığını bildirdi. Beşir Atalay, Kandil bölgesinde köylerin boşaltılması ile ilgili olarak bir soruyu yanıtlarken, haberlerde geçtiğini ve gördüğü ancak "Doğrusu bizim kendi çalışmamız içerisinde öyle bir görüşme, öyle bir şey yok ama oralarda kendiliğinden olan bir şey varsa o ayrı bir değerlendirme. Bazı bilgiler de alınıyor o konularda tabi" dedi. BDP'nin "Demokratik Özerklik" çalışması ile ilgili bir soruyu yanıtlarken Atalay, "Özerklik gibi bir kavramı çok ucuz telaffuz ediyorlar" dedi. Özerklikle ilgili bu çalışmayı yapanların kendisinin de herhangi bir tanımlama yapmadığını anlatan Atalay, "Demokratik Özerklik dediği kavramın içerisinde neler var, hangi unsurlar var böyle bir şey yok" diye konuştu. Bunların pratikte yürüyen hayatın içerisinde hiç bir anlamı, hiç bir değeri yok diyen Atalay, "Bunlar, sonuç alıcı kendileri açısından da uygulanabilir bir şey olmadığını biliyorlar ama sadece vatandaşın kafası karışıyor. Türkiye'nin diğer bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız bunları çok ileri olumsuz gelişmeler olarak yorumluyorlar, algılıyorlar. Bunu federasyon gibi, icabında başka kavramlara doğru değerlendirenler oluyor, burada üzücü olan bu. Yoksa pratikte hiç bir anlamı yok zaten savcılar da o süreçle ilgili çalışmayı yapıyorlar" dedi. BDP'nin yemin etmemesi Atalay, BDP'nin yemin etmemesiyle ilgili soru üzerine, bütün sorunların Meclis çatısı altında, siyasi partilerin mutabakatıyla çözülebileceğini ifade etti. BDP'nin bir kesimin siyasi temsilini yapmak istediğini kaydeden Atalay, "O siyasi temsil önemli. Biz bu işin siyaset boyutuyla daima irtibat kurmak ve nihai çözüm için çalışmak isteriz. Dileriz onlar Meclis'e gelir ve nihai çözümde rol oynarlar. Ama şu anda BDP bu ortamda yok. Terör onları ezdi geçti. Onlar zor durumdalar. Onların dirayet göstermeleri ve var olmaları gerekir. Teröre cephe alacak ve var olacaklar. 'Bunlar siyasetin içinde yürür' diyecek, o dirayeti gösterecekler. O zaman bu çözüme katkı verir ve bizler onlarla görüşerek fayda sağlayabiliriz" diye konuştu. CHP'den yeni ve farklı açıklamalar yapıldığı belirtilerek görüşünün sorulması üzerine Atalay, CHP'nin önceki yönetiminin demokratik açılım sürecinde MHP'den daha ulusalcı bir çizgide olduğunu ve olumsuz bir rol oynadığını ifade etti. Atalay, "Doğrusu yeni CHP'de bu konuda bizden daha ileri bakışlar ve açıklamalar görüyorsunuz. Bu konunun nihai çözümünde bu görüşlerden faydalanacağımızı düşünüyorum" dedi. Atalay, AK Parti'nin kamu yönetimi reformunu en fazla benimseyen ve bunu yapmak için uğraşan parti olduğunu bildirdi. Beşir Atalay, "Türkiye'yi bu belalardan, huzursuzluklardan kurtaralım. Türkiye daha büyük ülke olsun niyeti taşıyanlar, nihai çözüm dediğimiz noktada çalışmak, yardımlaşmak durumunda" dedi. Atalay, yeni anayasanın ve Kürt aydınların açıklamalarının sorulması üzerine anayasanın toplumsal bir sözleşme, toplumun bütün kesimlerinin tatmin olduğu, bütün kesimlerin sorunlarını çözen ve toplumu bütün tutan bir metin olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Her kesimin sorunları anayasa platformunda harmanlanır ve tartışılır ve çözümü hedeflenir. Böyle genel bakmak lazım. Herkes yeni anayasaya çalışsın. Biz parti olarak çalışıyoruz. Biz anayasa metni yazmıyoruz ama genel yöntem, süreç ve çerçeveler üzerinde çalışıyoruz. Herkes çalışsın ve o platformun içine sorunları getirsin. Biz asla şu madde şöyle olmalı, bu madde böyle olmalı gibi bir yaklaşım içinde değiliz. AK Parti olarak bir madde yazımı içinde de hiç olmadık, olmuyoruz." 'Umutlu olmak lazım'"Bayram öncesi Doğu'ya ve Güneydoğu'ya ne mesaj vermek istersiniz?" sorusu üzerine Atalay, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve herkesin huzurla, refahla yaşayabileceğini söyledi. Türkiye'nin geldiği seviyede gıpta edilir bir halde olduğunu belirten Atalay, "Türkiye ile ilgili çok umutlu olmak lazım, geleceğe olumlu bakmak lazım" dedi. Türkiye'nin geleceğine daha birlik ve bütünlük ile bakılması gerektiğini vurgulayan Atalay, bölgedeki vatandaşların, terör örgütünün istismar ettiği sorunlarla ilgili düşünerek, Türkiye'ye bakmalarını istedi. Devletin ve AK Parti Hükümetinin vatandaşı rahat ettirmek için çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Atalay, "Türkiye eski günlerdeki gibi değil. Eski günler gitti. Yani inkar edilen, kimliği inkar edilen, imha politikalarının yürütüldüğü dönemler yok. Gönlümüz açık ve Türkiye'yi daha büyütmek için uğraşıyoruz. Bütün vatandaşlarımızın kardeşlik içinde daha huzurla yaşaması için uğraşıyoruz" diye konuştu. AK Parti Hükümetleri döneminin, zemininin Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu dile getiren Atalay, AK Parti'nin Türkiye'nin kardeşliğinin çimentosu olduğunu, bütün vatandaşları kucakladığını söyledi. Atalay, "AK Parti döneminde bu sorunlar çözülmezse daha ileride çözülemeyecek durumlara gelir. Özellikle bölgedeki vatandaşlarımız bu boyutlar üzerinde düşünsünler. Bu bayram ortamı herkesin haklıyı haksızı biraz daha irdelediği, mübarek ramazan ortamındaki o haince saldırıları, şehitleri... Bunları iyice bir düşünsünler, bunları yapanları değerlendirsinler. Bir de bizim Türkiye'yi bütün bunlardan kurtarma projemizi ve niyetlerimizi değerlendirsinler. Ve buna destek olsunlar" dedi. Çok ileri bir kamu diplomasisi çalışmasının stratejilerinin içinde olduğunu ve bunun hazırlıklarını yaptıklarını anlatan Atalay, basın kesimiyle, yöneticilerle stratejileri paylaşıp daha fazla destek isteyeceklerini kaydetti. 'Haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk olmayacak'Çalışmaları şeffaflık içinde yürüteceklerini belirten Atalay, şöyle konuştu: "Yeni bir seçimden çıktık ve öbür seçime zaman var. Hükümetler için daima seçim sonrası daha rahat dönemlerdir. Daha cesaretli adımları atma, daha fazla risk alabilme dönemleridir. Bütün bunları da biz değerlendiriyoruz, görüyoruz, düşünüyoruz ve çalışmalarımızın içinde bunlar var. Biz askerimizin, polisimizin, vatandaşımızın şehit edilmesine asla tahammül etmiyoruz. Ve bizim şu andaki bu güvenlikle ilgili hani birileri '90'lı yıllara mı dönülüyor, tekrar güvenlik politikasına mı dönüldü?' falan diyor. Güvenlik politikasına dönülmedi. Güvenlik bu entegre stratejisinin kaçınılmaz, öncelikli bir parçasıdır ve o yürüyor. Orada daha dikkatli olacağız ve orada hiçbir boşluk olmayacak. Ama orada haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk da olmayacak. Ondan sonra da nihai çözüme giden nihai çalışmaları da bu çerçevede yürüteceğiz." "Burada artık bütün şey sivillere geçti mi?" sorusuna Atalay, "Şu anda bu süreci biz yürütüyoruz. Hükümetin yürüttüğü bir çalışma. Kurumlarımız arasında bugüne kadar görülmemiş bir koordinasyon ve eş güdüm var. Süreç içinde güvenlikle ilgili kararlar da birlikte alınıyor" yanıtını verdi. Atalay, bütün vatandaşların Ramazan Bayramını kutlayarak, "Rabbim daha güzel, daha huzurlu günler ve bayramlar nasip etsin" dedi.