Antalya'nın Kumluca ilçesinde çocuklarının zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulmasına ilişkin açtıkları davayı kazanan Tongut Sonay Sazcı, görevlendirilmiş bir imamın derse girdiğini, öğrencinin diğer dersleri 95-100 iken, din dersinden sıfır aldığını açıkladı.
Ateist ailenin çocuğu din dersinden muaf
Doğan Haber Ajansı’ndan (DHA) Mehmet Çınar’ın haberine göre, Kumluca'da ilkokul 4'üncü sınıf öğrencisi E.Z.S.'nin annesi Aliye Uğur Sazcı ve babası Tongut Sonay Sazcı'nın, ateist oldukları gerekçesiyle çocuklarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutulması istemiyle Milli Eğitim Bakanlığı ve Kumluca Kaymakamlığı aleyhine Antalya 1'inci İdare Mahkemesi'nde açtığı ve kazandığı davaya ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Eğitim Sen Antalya Şubesi'nde düzenlenen toplantıya öğrenci velisi ve Eğitim-Sen Kumluca Temsilcisi Tongut Sonay Sazcı, Eğitim- Sen avukatı Nusret Gürgöz, Eğitim- Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Kararı sevindirici ve örnek teşkil etmesi gereken bir karar olarak değerlendiren öğretmen baba Tongut Sonay Sazcı, şunları söyledi:
"Açıklamada da ders niteliğinde verilmiş cümleleri görüyoruz. Biz bu davaya başlarken çok düşündük. Çünkü yıllardır Türkiye üzerinde gerici bir baskı politikasının uygulandığına şahit oluyoruz. Bunun karşısında da alacağımız tepkilerin çok fazla olumsuz dereceye ulaşabileceğini de göze alarak bu davaya başladık. Amacımız herhangi bir dine, inanca veya inanç sistemine karşı çıkmak değil, bilimsel olarak da kanıtlanmış, küçük yaştaki, soyut düşüncelerine ulaşamaz çağdaki çocukların belirli bir çizgide öğretilen din derslerine karşı mustarip olmalarını engellemekti. Önce kendi çocuğumuzdan başlayıp daha önce açılmış davaları inceledik. Onları takip ettik."
Bu süreçte yıprandıklarını kaydeden Sazcı, "Çok başarılı bir çocuk 95-100'den aşağı dersi olmamasına rağmen din kültürü dersinin görevlendirilen bir imam tarafından verilmesi ve bunun karşılığında din kültürü dersinin karnesine sıfır düşmesinden dolayı çocuk psikolojik anlamda da stres yaptı, bunalıma girdi. Sıfır olunca takdir ve teşekkür de alamadı" dedi.
İmam olarak çalışırken, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmeni olarak görevlendirilen kişiyle sorun yaşadıklarını anlatan Tongut Sonay Sazcı, şunları söyledi:
"Kendisiyle konuştum, gayet de olumlu bakmıştı aslında. Fakat mesela sınıfta 'biz bu çocuğun dersinin notunu ne verelim' diye arkadaşlarına sorması bile bir çeşit mahalle baskısıydı. Biraz zorluk yaşadık, çocuk da bayağı zorluk yaşadı ama yılmadık ve gelen karardan çok memnununuz ve bir an önce uygulanması için sabırsızız. Bu aldığımız haberlerden biz de o da çok sevindik. Uygulama henüz başlamadı, dilekçeyle okula ve milli eğitime başvuracağız."
Bu davanın 15 yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Eğitim- Sen Antalya Şubesi avukatı Nusret Gürgöz, daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Eylem Zengin ve Mansur Yalçın ve diğer kararları üzerine inşa edilmiş çok iyi bir karar olduğunu söyledi.
Yerel mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ek protokolü ve Anayasanın 24'üncü maddesine atıflar yapılarak evrensel hukuk normlarına son derece uygun karar verdiğini kaydeden Nusret Gürgöz, "Yerel mahkemeyi buradan da tebrik ediyoruz" dedi.
Zorunlu din dersinden sorunlu herkesi dava açmaya çağıran Gürgöz, "Özellikle Mansur Yalçın ve diğer kararlardan sonra Sünni inancı taşımayan, bunu reddeden, hangi inanca mensup olursa olsun ya da inançsız herkesin dava açma olanağı var ve davalar lehlerine sonuçlanacaktır. Buradan tüm Türkiye'ye böyle bir çağrıda da bulunalım" dedi.
İdare Mahkemesi kararlarının bir ay içinde uygulanması gerektiğini söyleyen Gürgöz, "Bize tebliğ edileli 1 hafta bile olmadı ve 1 ay içinde uygulanması gerekiyor. Çünkü notları sıfır ve bu nedenle bir travma da söz konusu ve içsel çatışma yaşadığını belirttik. İnanmadığı bir inanç sistemi dayatılıyor" dedi.