Ateşkesin ilan edilmesi sırasında Kudüs ve Ramallah’ta temaslarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier umutluydu. “Ortadoğu’da, burada bizim rolümüz arabuluculuk değil. İsrail'in ve İsraillilerin güvenliğinin kalbimizde yeri olduğunu göstermek istiyoruz. Ayrıca her iki tarafta sivil kayıpların önüne geçilebilmesinin olanaklarını değerlendirmeyi arzuluyoruz“ diyen Steinmeier, Kudüs’teki temaslarının ardından Ramallah’ta bir araya geldiği Filistinli yetkililere de krizin giderilmesi için önerilerde bulundu. Ancak Steinmeier’in çabaları da sonuç vermedi.
Mısır’ın arabuluculuk girişimlerinin Hamas tarafında neden kabul görmediği ise tartışmalı. Bir Hamas sözcüsü dün planın kabul edilemez olduğunu açıklarken gözlemcilere göre, Hamas’ın siyasi yönetimi halen Mısır’ın önerilerini gözden geçiriyor. Hamas içinde karmaşık bir durumun yaşandığına dikkat çeken gözlemciler, “İrade Gazze’deki siyasi yönetimde mi, yoksa Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nda mı belli değil“ diyor.
Hamas'ın talepleri
Mısır’ın barış planına olumlu yanıt vermeyen Hamas, saldırıların başlangıcında, müzakerelerin başlaması için bazı taleplerde bulunmuştu. Statükoya dönüşü kabul etmeyen Hamas, Gazze Şeridi’ndeki zor yaşam koşullarının değiştirilmesi gerektiğinin altını çizmişti. Filistin – Mısır arasındaki Refah sınır kapısının açılması ve tutuklu Hamas üyelerinin serbest bırakılması da Hamas’ın talepleri arasındaydı.
Ancak Kahire’nin sunduğu plan Hamas’ın taleplerini karşılamadığı gibi Abdülfettah El Sisi başkanlığındaki yeni Mısır yönetimi de Refah sınır kapısını neredeyse hiç açmıyor. Kahire yönetimi ayrıca sınır bölgesindeki tünellerin büyük bir kısmını da tahrip ettirdi.
Durum kötüye gidiyor
Bölgede dünden bu yana durum daha da kötüye gidiyor. Ateşkesin başarısızlığa uğramasının ardından İsrail harekatı genişletme kararı aldı. Bir kara operasyonunun düzenlenmesi gerektiği de daha yüksek sesle dile getiriliyor. İsrail’in aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Liebermann, diplomasi zamanının geçtiğini söyledi. Liebermann, bundan sonra tek doğru yolun Gazze Şeridi’nin tamamen işgal edilmesi olduğunu savunuyor.
Yedi yıldan beri İsrail’in ablukası altında yaşayan Gazze Şeridi’nde ise insani durum alarm veriyor. Yardım örgütleri, hastaneler yaralılarla dolup taşarken temel tıbbi ihtiyaçların karşılanamadığını bildiriyor. Yaklaşık bin konutun hava saldırılarında zarar gördüğü Gazze’deki can kaybı her geçen gün artıyor. Radikal Filistinlilerin füze saldırıları İsrail tarafında da dün bir can kaybına neden oldu.
Tania Kraemer
LINK: http://www.dw.de/dw/article/0,,17788827,00.html?maca=tur-T24_text-11849-xml-mrss