Atiba mı, Felipe Melo mu?

Atiba mı, Felipe Melo mu?

Özgün Keleşoğlu

Türkiye’de öne çıkarılanın gerisinde kalan ve beklenilenin üstünde performans gösteren şeyler çoktur. İnsanlar da, arabalar da, sokaklar da vardır. Futbol maçları da vardır, Beşiktaş’ın Fenerbahçe ve Galatasaray ile oynadığı derbiler.

Her zaman Fenerbahçe-Galatasaray maçlarından daha az heyecanla beklenir bu maçlar. Beşiktaşlıları tenzih ediyorum tabi ki, onların heyecanı bir başka. Burada genel yapı bu şekildedir.

Genel yapının aksine en güzel ve en çekişmeli maçlar da Beşiktaş’ın bu iki takımla oynadığı mücadeleler olur. Ya da bu iki takımın Siyah Beyazlılarla oynadıkları…

Her neyse…

Bu maçlar da İbrahim Üzülmez sağ ayağı ile gol atar, Sergen atar şampiyonluk gelir, Hasan Kabze tüm gücüyle kaleye vurur ve tribünlere koşar…

En taze güzel ve ilginç anlardan bazılar bunlar. Kuşkusuz Türk Telekom Arena’da oynanacak Galatasaray-Beşiktaş maçı da şampiyonluk yarışı ve hatıralar açısından büyük önem taşıyor.

47 puanlı Fenerbahçe’yi, 42 puanla takip eden Beşiktaş ile 41 puanlı Galatasaray’ın karşılaşacağı mücadele önümüzdeki fikstürü göz önüne getirecek olursak “Ya Tamam, Ya Devam” olarak algılanmamalı ama bu maçı kazanan takım tam olarak “Ben şampiyonluk için oynuyorum” diyecektir.

Nitekim ak ile karanın belli olacağı haftalara girdiğimizi ve bu iki takımın da evinde Fenerbahçe’yi ağırlayacağını düşünürsek tarifi imkânsız duygular içine giriyoruz.

Spor Toto Süper Lig’de evinde oynadığı 10 karşılaşmanın 8’ini kazanan ve sadece 7 gol yiyen Galatasaray’ın, Muslera, Felipe Melo, Selçuk ve TT Arena’da başka oynayan Sneijder ile favori olduğunu söylemeliyim. Bu teze antitez oluşturmak için gerekli bilgiler ve argümanlarsa Beşiktaş’ta mevcut… Süper Lig’in deplasmanlardaki en başarılı takımı olan Beşiktaş’ın (21 puanla) elinde bu maç özelinde 4 koz var. Atiba, Veli Kavlak, Hugo Almeida ve fiziki durumunu ve oynayıp oynamayacağını bilmememize rağmen Jermaine Jones. Oğuzhan’ın son idmanda takımda çalıştığını da katarsak genel form açısından Beşiktaş orta sahası form olarak Galatasaray’ın Ceyhun-Melo-Selçuk üçlüsünün önünde.

Son haftaların Beşiktaş’a kazandırdığı güven yok sayılmamalı.

Orta saha dışında Beşiktaş’ın tek kozu olan Hugo Almeida bu maçın belirleyicisi olacaktır. Olcay ve Gökhan Töre’nin bu sezon var ettiği Almeida etkisi, Semih Kaya’nın da varlığı ile daha da anlam kazandı. Galatasaray’da forma giymeye başladığı günden bu yana Portekizli golcü karşısında şansı tutmayan milli savunma oyuncusunun kişisel performansı oldukça önemli. V savunması yapan ve 10 kişiyle topun arkasına geçmeyi becerebilen Galatasaray’ın topu oyuna sokma ve topu kazanma alanında kulübede takım elbisesi ile oturacak olan Tomas Ujfalusi’ye ihtiyacı var.

Ujfalusi’nin yaptığı işleri 1,5 sezondur yapabilen henüz çıkmadı. Beşiktaş maçında da bunun değişeceğini zannetmiyorum.

Beşiktaş’ın da en zayıf halkası olarak göze çarpan bölgesi savunma dörtlüsü. Ersan’ın sakatlığında sağ bekin kime emanet edileceği sorusu hala ortadayken Pedro Franco-Dany tandemi Burak Yılmaz ve Drogba’ya nasıl dayanır, Sneijder ve Melo’nun yapacağı koşularda nasıl pozisyon alır kestirmek güç.

Sol bekte Ramon Motta’nın oynayacağı ve hata yapacağı kesin ama sağ bek Serdar Kurtuluş’a mı emanet edilecek ya da Atiba Hutchinson’ı mı orada göreceğiz.

Duman grubu hayranı olduğu ortaya çıkan Slaven Bilic, “Senden daha güzel” şarkısını bu maç için Atiba-Veli Kavlak ikilisine hediye etmeli.

İki takımın eksileri, artıları, eksikleri ve hazır oyuncularını tekrar bir düşündüğümüzde ve maçı yönetecek Cüneyt Çakır’ın bu tür mücadelelerde oyunun akışını kesmemeye dikkat ettiğini kabul ettiğimizde geriye iki futbolcu kalıyor.

Atiba Hutchinson ve Felipe Melo…

Maçın kaderini bu iki adamın sahada ayak bastığı yerler ve pas attıkları bölgeler belirleyecek.