Atilla Dorsay'ın 12 yıl önce yayımlanan, "Hepsi senin için" adlı hikâye kitabı, yeniden raflarda

Atilla Dorsay'ın 12 yıl önce yayımlanan, "Hepsi senin için" adlı hikâye kitabı, yeniden raflarda

Türkiye medyası ve sinemasının en kıdemli yazarlarından Atilla Dorsay'ın 12 yıl önce yayımlanan, "Hepsi senin için" adlı hikâye kitabı, Puslu Yayınları tarafından yeniden basılarak raflardaki yerini aldı.

Tanıtımdan:

"Sinemalardaki sık karşılaşmalarımızda beğendiği filmleri yürekten savunması, yaptığı müzik programları, sözünü sakınmaması gibi özellikleri –onun düşüncelerine katılmadığım durumlar olsa bile– yıllanmış dostluğumuzu kanımca hiç zedelemedi. Sonra Dünyanın Öyküsü dergisinin ilk sayısı geldi ve orada “Müze Memuru Mithat’la Şişman Ayten” çıktı karşıma: Yazan, Atilla Dorsay. İlgiyle okudum o kahramanları; İstanbul’un, güzelim Samatya’nın kokusunu soluyarak, gülümseyerek kendini bana hemen sevdiren Ayten’le Mithat’la tanışmış oldum. Bu binlerce yıllık kentin kalabalıklarında, dikkat etme çabası bile göstermediğimiz o kavgasız, sıcacık aşk öyküsünü bize yaklaştıran yazarını da yanımda duyumsayarak."

Füruzan

"Atilla Dorsay’ın öykülerini başarılı kılan temel niteliğin samimiyet olduğuna inanıyorum. İnandığı öyküleri anlatıyor bizlere, üstelik yalın bir dille. Adeta konuşur gibi... Belki sinemacılıktan gelen bir yetenektir, karakterlerini son derece gerçekçi bir şekilde sunuyor. Onlara inanıyorsunuz. Çünkü benzerleri etrafımızda yaşıyor. Ve aslında hepsi yalnız, ilişkilerde bile... Herkes aşkı kendine göre yaşıyor... Aslında öykülerin çoğu rahatlıkla birer roman konusu olabilir. Öyle derinlikli, öyle katmanlı..."

Ahmet Ümit

 

 

 

Eser Adı: Hepsi Senin İçinTuhaf Aşk ÖyküleriYazar adı : Atilla DorsayYayınevi : Puslu YayınlarıTürü : ÖyküKatkıda Bulunanlar:;Kapak Çizim : Ahmet UzunBasım Tarihi: Kasım 202Basım Bilgisi: 2. BasımSayfa Sayısı: 151Çıkış tarihi: Aralık 2022

 

Atilla Dorsay kimdir?

Atilla Dorsay. 1939 İzmir, Karşıyaka'da doğdu. Çocukluğu zor savaş yıllarında geçti. O yıllardan her şeyin karneyle alındığını, radyolardan yayılan savaş haberlerini ve ilk sinema deneyimlerini oluşturan savaş üzerine filmleri hatırlıyor.

10 yaşındayken ailesi sırf onu Galatasaray Lisesinde okutabilmek için İstanbul'la göç etti. Böylece Fransız kültürüyle yetişti.

Güzel Sanatlar Akademisi'nde (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi) mimarlık okudu. Hayatta her koşulda koruduğu estetik bakışını bu temele borçlu olduğunu söyler.

Rehberlik, gazetecilik ve eleştirmenlik yaptı.

1966'da başladığı Cumhuriyet gazetesindeki yazılarını 27 yıl boyunca sürdürdü.

Bu aralıkta Leman Dorsay'la evlendi. İki çocuk ve üç torunu oldu.

Sonraki yıllarda Cumhuriyet'ten kendi isteğiyle ayrıldı. Kısa bir süre için Milliyet'te devam eden ve hâlâ süren dergi yazarlığı yaptı.

Yeni Yüzyıl'da yepyeni bir gazeteyi yaratmanın keyfini yaşadı. Daha sonra Sabah gazetesinde devam etti. Buradan kendi deyimiyle, "ilkesel bir tavırla" ayrıldı: Bir yazısında, (Emek Yoksa Ben De Yokum) okuruna Emek sineması üzerine verdiği bir sözü tutmak için.

Dorsay, 2013'ten beri, "Özgür, serbest, hiçbir konu, yer ve zaman kısıtlamasına tabi olmadan... Ama artık maaşsız!.. Ve çok yakında tam on yılını dolduracak olan..." sözleriyle işaret ettiği T24'te yazıyor.

Dorsay'ın kültür-sanata dair birçok alanda çabaları oldu. İKSV'de çalışıp yıllar boyu İstanbul Sinema Festivali'nin kadrosunda yer aldı. Dünya çapında sayısız ünlüyü basın toplantılarında sundu, söyleşiler yaptı, fotoğraflarını çekti.

TRT'de, hem haftalık müzik programları yaptı, hem de filmler sundu. Özellikle sinemanın 100. yılının kutlandığı 1995 yılı ve sonrasında sayısız klasiği Murat Özer, Alin Taşçıyan, Müjde Işıl gibi genç meslektaşlarıyla birlikte tanıttı.

Sinema Yazarları Derneği'ni (SİYAD) kurdu ve uzun yıllar başkanlığını yürüttü. Ödül gecelerini özenle seçilmiş sunucular ve müzisyenlerle sundu. Yine kendi sözleriyle; "zamanı geldiğinde tüm bu görevleri genç arkadaşlarına bırakmayı da ihmal etmedi".

Dorsay'ın en büyük üretimleri kitapları. 1970'lerden itibaren eleştirisini yazdığı tüm filmleri Türk ve yabancı sinema olarak tasnif ederek pek çok kitapta topladı. Bu kitaplar, son 50 yılın bir dökümü niteliği taşıyor.

Aynı zamanda İstanbul, Beyoğlu, şehircilik; biyografiler (özellikle Türkan Şoray ve Yılmaz Güney), söyleşiler, seyahat notları, hikâye, hatta şiirler de yazdı.

Müzik merakını görkemli bir arşivle birlikte sunduğu bir eser yayımladı. Ne Şurup Şeker Şarkılardı Onlar adıyla yayımlanan bu kitap, 20. yüzyıl pop-müzik tarihini anlatıyor.

Kitaplarının sayısı şimdilerde 60'ı aştı, ama daha sayısız projesi var. Son olarak Tartışmalar, Polemikler, Kavgalar adı kitabı Eylül 2022'de okurla buluştu. Ardından daha birçoğu da gelecek. Kendisinin dediği gibi "Allah kısmet ederse!"...