AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in bir kapalı toplantıda “Yunanistan masadan kalktığı 26 Haziran gecesi aramızdaki fark sadece 60 milyon Euro’ydu” dediğine ilişkin haber Atina’da şok etkisi yarattı. Politika haber sitesine göre Juncker, Avrupa Halkçı Partisi’nin medyaya kapalı bir toplantısında “Yunan tarafı anlaşmak istemiyordu. Son gün aramızdaki görüş ayrılığı sadece 60 milyon Euro içindi ve aniden masadan kalktılar” dedi. Haberi dün akşam saatlerine kadar hükümet de yalanlanmadı. Dün gün boyunca bazı haber siteleri ve TV kanalları bir yandan kapalı bankaları ve ATM’lerdeki kuyrukları gösterirken bir yandan da “60 milyon Euro için değer miydi?” sorusunu gündeme getirdi.
Hürriyet’te yayımlanan habere göre, pazar günkü referandum öncesi halk 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki süreçten bu yana ilk kez bu denli ikiye bölündü. Referandum ilanının yapıldığı cuma gece yarısından bir hafta sonra ‘Nai-Evet’ ‘Oxi-Hayır’ yanlıları, ülkenin yakın geçmişinde eşi görülmemiş şekilde birbirlerine ‘biz ve öteki’ler gözüyle bakıyor. ‘Hayır’cıların gözünde ‘Evet’çiler ‘kreditörlerin maşaları’, ‘Evet’çilerin gözünde ‘Hayır’cılar ise, ‘drahmiyi hazırlayan lobiciler.’ Sosyologlara göre, bu kutuplaşmada Yunan halkının 41 yıl sonra ilk kez referandum için sandığa gidecek olmasının da etkisi var. Halkın iki cepheye ayrılması endişe verici bir fenomen. Referandum öncesindeki bu atmosferden dolayı Başbakan Aleksis Çipras dün “Milli beraberliğimizi gözbebeğimiz gibi korumalıyız” demek ihtiyacını hissetti.
Yunanistan’da kamuoyu araştırmaları yayınlanmıyor. Bazı çevrelere göre bunun nedeni medya kuruluşlarının ödeyecek parası olmaması. Ancak kaynaklar “Her gün her saat durum değişiyor. ‘Evet’ ile ‘Hayır’ dün itibariyle başabaş” dediler. BNP Paribas bankası adına yapılan ve medyaya sızan ankete göre ‘Evet’ geçen salıya kadar 4 puan önde idi.
Bu arada ANEL partisi lideri ve Savunma Bakanı Panos Kammenos’un Çipras’ın yanında “Yaşadığımız bu zor saatlerde, silahlı kuvvetlerimiz, ülke içinde istikrarın teminatıdır” demesi büyük tepki yarattı. Haber siteleri, Kammenos’un açıklamasını 'Şok ve korku', 'Kammenos ne demek istiyor' ve 'Tedirginlik yaratan açıklama' başlıklarıyla duyurdu.
Yunan Seyahat Acentaları Birliği (SETE), her gün 50 bin turistin rezervasyonlarını iptal ettiğini açıkladı. İhracatçılar Birliği ise haftalık zararın 80 milyon Euro olduğunu açıkladı. Önümüzdeki 15 gün için ihracatın yüzde 7, ithalatın ise yüzde 28 gerilemesi bekleniyor.
Yunanistan Kilisesi, halkı ‘Evet’ oyu kullanmaya çağırdı. Yunanistan Kilisesi’nin lideri Atina Başpiskoposu Yeronimos mesajında “2. Dünya Savaşı’ndan sonra en kritik günleri yaşıyoruz. Onca yılda elde ettiklerimizi tehlikeye atmayalım. Avrupa ailemizdir” diye konuştu.
Geçen pazartesi günü tatil edilen bankaların referandum sonucu ‘Evet’ bile olsa önümüzdeki hafta açılmaları beklenmiyor. Bankalar referandumda ‘Evet’ çıkması halinde bile Avrupa merkez bankası’ndan önce para musluklarının açılmasını bekleyecek. Açılmaları durumunda ise daha bir süre için 60 Euro’luk para çekme sınırı uygulaması devam edilecek. ‘Hayır’ halinde ise bankalar aylarca kapalı kalabilir.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Yunanistan’ın kredi notunu ‘Caa2’den ‘Caa3’e indirdi. Moody’s’ten yapılan yazılı açıklamada, ülkenin potansiyel not indirimleri için izlemeye alındığı bildirildi. Yunanistan ile kreditörleri arasındaki gelişmeler sonrasında Standard & Poor’s (S&P) da Yunanistan’ın kredi notunu pazartesi günü ‘CCC’den ‘CCC-’ye çekerek, ilk not indirimine giden kredi derecelendirme kuruluşu olmuştu. S&P’nin ardından Fitch Ratings de Yunanistan ve resmi kreditörleri arasındaki müzakerelerin durma noktasına gelmesi gerekçesiyle, ülkenin kredi notunu ‘CCC’den ‘CC’ye düşürmüştü. Yunanistan’ın kredi notu şu anda her üç derecelendirme kuruluşunun da ‘yatırım yapılamaz’ ya da ‘çöp’ olarak belirlediği not seviyelerinin daha da altında bulunuyor.
Yunan halkı ‘kemer sıkmaya tamam mı, devam mı’ sorusuna yanıt vermek üzere pazar günkü referandum için gün sayarken, sonuçlarına ilişkin her gün farklı senaryolar gündeme geliyor. Dünkü son değerlendirmelere göre kemer sıkma politikalarının devamı ve yeni bir kurtarma paketi için müzakerelere devam edilmesi anlamına gelen ‘evet’ sonucu daha ağır basıyor. Bu arada Yunanistan’ın kaderini belirleyecek referandum, Euro’nun da geleceğini önemli bir şekilde etkileyeceği için uluslararası finans çevrelerince de yakından takip ediliyor. Wall Street Journal dün yayınladığı bir makalede referandum sonuçlarına ilişkin 3 senaryoyu ve sonuçlarını ele aldı. Referandumdan evet çıkması halinde yavaş bir normalleşme süreciyle Yunanistan’ın Euro’da kalacağını, ya da evet çıksa da Euro’dan çıkışa doğru ilerleyeceği görüşünü savunan 2 senaryo söz konusu. 3. senaryoda ise, “Hayır çıkacak ve Yunanistan’ın Euro’dan çıkmaya zorlanabileceği” görüşü dile getiriliyor. Ne olursa olsun sonuçlarından en çok Yunan halkının etkileneceği belirtilen referanduma ilişkin senaryolar özetle şöyle:
‘Evet’ ve yavaş bir normalleşme süreci
Yunanistan'da oy verenlerin 'evet' demesi şimdilik en yüksek olasılık gibi görünüyor. Pazar günü yapılacak referandumun ardından olası bir yeni hükümetin vakit kaybetmeden kurulması ve kreditörlerle müzakerelere ciddi şekilde devem edileceği mesajının verilmesi gerekiyor. Bütün bunlara rağmen Yunanistan kemer sıkmaya ve hâlâ zorlu bir sürecin içinde olmaya devam edecek ama aynı zamanda bazı borçlarından da kurtularak yavaş da olsa normalleşecek.
Evet ama yine de Euro’dan çıkabilir
Yunanistan’ın referandumda evet dese de, Euro’dan çıkışının kaçınılmaz olacağı düşünülüyor. Hükümetin kreditörlerin koşullarını redderek masadan kalktığı ve referandumdan sonra aynı hükümet ya da kurulacak yeni bir hükümetin yeniden güven kazanmasının zor olduğu belirtiliyor. Kreditörlerin büyük ihtimalle aynı şartları önereceği, Atina’nın bunu kabul etse bile zorlu bir politik süreçten geçilerek onaylaması gerektiğini hatırlatanlar anlaşmanın zor olduğu belirtiliyor.
Hayır ve Euro’dan çıkışa zorlanması
Yunanistan’ın Euro’dan çıkışının ülkeye yarayacağını düşünenler olsa da bu ihtimalin yarattığı tehlikenin tam anlamıyla farkında olunmadığına işaret edenler az değil. Euro’dan çıkarsa Yunanistan’ın bankacılık sisteminin çökeceği ve ülkenin AB'den elde ettiği yardımları kaybedeceğine dikkat çekiliyor. Ancak mevcut hükümet ‘hayır’ sonucunun Euro’dan çıkmak anlamına gelmediğini ve Yunanistan’ın kreditörlerle sürdüreceği müzakerede elinin güçleneceği görüşünü savunuyor.