Yunanistan'daki erken seçimlerde sandıktan zaferle çıkan Kiryakos Miçotakis, günler önce başbakanlık görevini devraldı. Miçotakis'in liderliğinde Yunanistan'ın, komşusu Türkiye'ye yönelik nasıl bir dış politika izleyeceği de merak konusu.
Ülkenin yeni dışişleri bakanı olan 60 yaşındaki Nikos Dendias'ın önünde yapacak çok iş var. "Üslubu katı, eylemi sert” bir politikacı olarak tanınan Dendias'ın, zor kararlar önünde boyun eğmediği biliniyor. Önceden Adalet Bakanlığı görevini de sürdüren Dendias, Yunanistan'da faaliyet gösteren Neonazi partisi Altın Şafak'a karşı başlatılan soruşturmanın ana aktörlerindendi.
Dışişleri bakanlığı görevindeyse Dendias'ın gündemindeki en önemli bileşenlerden biri Türkiye olacak. Yeni Yunan kabinesinin görevi, tam da Kıbrıs çevresinde Atina ile Ankara arasındaki gerginliğin tırmandığı süreçte devralması da dikkat çekici. Türkiye'nin Kıbrıs çevresindeki doğalgaz arama faaliyetlerine başta Yunanistan olmak üzere çok sayıda ülke tepkili. Atina merkezli düşünce kuruluşu ELIAMEP'in başkanı Thanos Dokos, DW'ye yaptığı açıklamada, "İki ülke arasındaki gerginliğin süreceği muhakkak” değerlendirmesinde bulunuyor.
Dokos, Yunanların hükümetin el değiştirmesinin ardından da Kıbrıs Cumhuriyeti, Mısır ve İsrail'le Akdeniz'de yürüttüğü işbirliğini sürdüreceğini hatta geliştireceğini söylüyor. Dokos'a göre Ürdün'le Yunanistan arasında bir yakınlaşma da halihazırda mevcut.
Yunanistan'ın önde gelen siyasi partilerinin sözkonusu enerji işbirliğiyle ilgili fikir birliğinde olduğunu söylemek mümkün. Projenin hayat bulmasında sosyalist başbakan Yorgo Papandreu önemli rol oynamış ve onun ardından göreve gelen muhafazakar Antonis Samaras ve solcu Aleksis Tsipras da projeyi ileri taşımayı sürdürmüştü.
Siyaset bilimci Dokos, Miçotakis'in de Atina'nın bu çizgisini sürdüreceği görüşünde. Dokos, Ege Denizi'nde Türkiye ile Yunanistan arasında herhangi bir çatışmanın patlak vereceğineyse pek ihtimal vermiyor. Dokos, "Tabii eğer Türkiye Yunan adalarına göz koyarsa, örneğin Türkiye'den üç kilometre ötede olan Kastellorizo'ya... O zaman işler değişir" diyor.
Başbakan Miçotakis'in kısa süre sonra gerçekleşecek olan Kıbrıs ziyaretinde ise Atina'nın izleyeceği yola ilişkin daha fazla bilgi sahibi olmamız mümkün. Yunanistan'da başbakanlık görevini devralan kişi, geleneksel olarak önce Kıbrıs'ı ziyaret ediyor.
Miçotakis, seçim kampanyası sürecinde "Daha az vergi, daha fazla yatırım" vaadinde bulunmuştu. Seçmenin büyük ümitler bağladığı Miçotakis'in, bu vaadini yerine getirme noktasında, en geç Ağustos ayında parlamentoya yeni vergi yasasını getirmesi bekleniyor. Başbakanın destekçileri atılacak bu adımdan memnun.
Peki Atina'nın siyasi kadroları, harcamalar konusunda borç krizinden önceki alışkanlıklarını sürdürmeye meyilli mi? Avrupa Parlamentosu'nun (AP) muhafazakar üyelerinden Yorgos Kyrtsos, bu soruya "Asla” diye yanıt veriyor. Miçotakis'ten beklenecek son şeyin bu tür kötü sürprizler olacağı görüşünde olan Kyrtsos, yeni başbakanın ilk arzusunun devlet harcamalarını kısmak olduğunu söylüyor.
Yunanistan, Ağustos 2018'de uluslararası kredi kuruluşlarının kurtarma programından çıkarılmış ancak buna rağmen sıkı kontrol altında tutulmuştu. Sözkonusu "sertleştirilmiş gözetim" kavramı şu anlama geliyordu: Yunanistan'a yeni kredi verilmese bile, devletin mali işlemleri her üç ayda bir Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından denetlenecekti. Bu uzgulamayla, duyurulan reformların hayata geçmesinin garanti altına alınması amaçlanmıştı.
Bu konudaki ayrıntıları Euro Kurtarma Fonu ESM'in başkanı Klaus Regling, Miçotakis ile gelecek hafta Atina'da görüşecek.Yunan medyasında yer alan haberlere göre, yeni başbakan Ağustos ayı sonunda da Berlin'de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile biraraya gelecek. AP milletvekili Kyrtsos, "Başbakan adım adım ilerleyecek. Önce icraatlerini hayata geçirecek ve ardından AB ortaklarına maliye politikası alanında manevra alanı sunacak" diyor. Muhafazakar vekile göre, Miçotakis yönetimi altında Yunanistan'da İtalya'daki gibi aceleci kararlar verilmesi sözkonusu olmayacak.
Kuzey Makedonya'nın isim değişikliğine gitmesi sürecinde Yunan muhafazakarların tutumu, birçok Avrupa başkentinde kaygı uyandırmıştı. Muhafazakarlar Tsipras hükümetinin Makedonya ile anlaşmasına karşı eleştirel bir tutum benimsemişti. Ancak nihayetinde başarıya ulaşılmış ve Yunanistan ile Kuzey Makedonya yıllardır süren anlaşmazlıklarına nokta koymayı başarmıştı.
Miçotakis, muhalefette olduğu dönemde sözkonusu anlaşmaya karşı çıkmış, ancak iktidara geldiği takdirde, Yunanistan'ın uluslararası yükümlülüklerini sürdürmekten başka bir seçeneği kalmayacağı mesajını da vermişti. Peki başbakan şimdi ne yapacak?
Düşünce kuruluşu ELIAMEP'in başkanı Dokos, "İç politika kaynaklı nedenlerden ötürü, Miçotakis daha gürültülü bir resim çizmek zorunda kaldı" değerlendirmesini yapıyor. Miçotakis'in şimdi anlaşmaya saygı duymak zorunda kalacağı görüşünü savunan Dokos, bunu yaparken başbakanın Kuzey Makedonya'nın bu tutumunu sürdürüp sürdürmediğini de gözlemleyeceğini söylüyor.
Uzman, yeni başbakanın AB içerisinde daha etkin olması beklentisini taşıyor: "Büyük devrimler beklemek doğru olmaz. Ama ben Yunanistan'ın Miçotakis iktidarında daha aktif bir rol benimsemesini bekliyorum. Özellikle de güncel bir tartışma olan Avrupa'nın ortak güvenlik politikası noktasında."