ATO'DAN KANAL İSTANBUL'A DESTEK ANKARA (A.A)

-ATO'DAN KANAL İSTANBUL'A DESTEK ANKARA (A.A) - 27.04.2011 - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı kamuoyunda ''Çılgın Proje'' olarak adlandırılan Kanal İstanbul Projesini değerlendirirken projeyi daha geliştirerek, yapılacak kanalın genişliğini yer yer 500 metreye çıkararak, buralara da yat limanları yapmak gerektiğini söyledi.  Benzer bir projenin İzmit tarafına da yapılmasını isteyen Bezci, ''Neticede bunlar ülkeye katkı yapacak şeyler'' dedi. Bezci, konuyla ilgili A.A muhabirinin sorularını yanıtlarken, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan projenin dünyada örnekleri bulunduğunu hatırlattı. Benzer bir projeyi Dubai'de gördüğü ve çok beğendiğini belirten Bezci, Dubai'deki projenin etrafının kültür bölgesi olarak değerlendirildiğini ve oteller yerleştirildiğini anlattı.  ''Eğer bizim proje Dubai'dekinden daha iyi olacaksa biz bu projeyi destekleriz'' diyen Bezci, İstanbul'da yapılacak projenin daha ziyade bir kanal gibi olduğunu, bu yüzde projeyi daha da geliştirmek gerektiğini anlattı. Özdebir, ''Mesela bunun ortasını gölet gibi büyütmek lazım. Büyüttüğünüz yerlere de yat limanları yapabilirsiniz'' dedi. İstanbul'da yat limanı konusunda büyük bir açık bulunduğuna dikkat çeken Bezci, buraya yat limanlarının yanı sıra alışveriş merkezleri, konut ve işyerlerinin yapılabileceğini anlattı.  Bu projenin bir benzerinin de Anadolu yakasına yapılmasını isteyen Bezci, bunun yerinin ise İzmit olarak belirlenebileceğini kaydetti.  Ancak İzmit tarafına yapılacak projede büyük tonajlı gemilerin geçişine izin verilmemesi gerektiğini belirten Bezci bunun nedenini ise İzmit tarafında kirlilik bulunması ve bu kirliği arttırmamak olarak özetledi.  Bezci, İzmit tarafında gerçekleştirilecek böylesi bir projeyle Karadeniz'den gelecek akıntıların bölgedeki kirliliği götürmeye de yardımcı olacağını düşündüğünü kaydetti. -ÖZDEBİR: ''BUNUN ETRAFINDAN BÜYÜK BİR RANT OLUŞACAK''- ASO Başkanı Nurettin Özdebir de A.A muhabirine yaptığı değerlendirmede, İstanbul'un sahip olduğu doğa ve tarih nedeniyle dünyanın en güzel ortak miraslarından olduğunu söyledi. Zaman zaman boğazda tanker kazalarının meydana geldiğini anımsatan Özdebir, bunların önlenmesi ve boğaz trafiğinin rahatlatılması açısından söz konusu projenin önemine işaret etti.  Projeyi ''alternatif boğaz'' olarak niteleyen Özdebir, şunları kaydetti: ''Boğaz son derece güzel ve bu güzelliklerden istifade etmek isteyenler tarafından devamlı taciz ediliyor, yağmalanıyordu. Şimdi onun da bir alternatifi olacak. Bu projeyle oradaki yığılma ve baskıya da bir alternatif oluşturulmuş olacak.  Tabii çok büyük bir proje. Bunun etrafından büyük bir rant oluşacak. Tabii ki yıllardır oradaki tarla sahibinin o rantı da kazanması lazım. Ama buranın çok adil bir şekilde, imar planlarının yapılıp, çok düzenli bir yerleşim sağlanması lazım. Oradaki kamu arazilerinin durumu nedir? Bunların mutlaka 73 milyonun menfaatine olacak şekilde değerlendirilmesi ve bu konuya da hassasiyetle yaklaşılması lazım. Ama boğaz trafiğinin rahatlatılması, boğazın güzelliklerinin korunması açısından güzel bir şey.  Burada oluşacak yeni yapılanmanın sağlıklı ve 73 milyonun burada oluşacak ranttan nemalanması şartıyla projeyi destekliyorum.'' -HARP: ''BU DOĞAYA, TARİHE, KENTE MÜDAHALEDİR''- İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp ise yaptığı değerlendirmede, Kanal İstanbul Projesinin açıklanan haliyle ''çok muğlak, bilimsellikten uzak, hayal mahsulü birşey'' olduğunu ileri sürerek, ''Gerçekleştirilebilir olduğunu düşünmüyorum'' dedi.  Harp, Kanal İstanbul'un Başbakanın açıklamasında kendisinin de ifade ettiği gibi şu anda sadece bir hayal olduğunu, kanalın ne geçeceği güzergahın tam olarak belirlendiğini ne de ciddi bir etüt çalışması yapıldığını söyledi. Projenin maliyetinin de belli olmadığını ifade eden Harp, ''Üçüncü Boğaz Köprüsünde olduğu gibi sadece helikopterle dolaşıp kafasından bir güzergah geçirip böyle bir proje ortaya atıyor'' diye konuştu. Harp, projenin daha maliyetin ortada olmadığını, hangi kaynaklarla yapılacağının da belli olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Kent dokusuna, doğal çevreye, tarihi çevreye vereceği zararlar nelerdir belli değil. İstanbul'a yeni bir nüfusun akmasına, kentin daha da büyümesine neden olacak mı? Olmayacak mı? belli değil. Dolayısıyla çok muğlak, bilimsellikten uzak, sadece hayal mahsulü bir şey. Ben bu açıklamayı tamamen gündemi değiştirmek, ilgi odağı olmak için yapılmış bir açıklama olarak değerlendiriyorum. Sadece Boğaz'dan geçen trafiği ortadan kaldırmaya yönelik böyle bir proje mantıklı bir olay değildir. Başka seçenekler düşünülmelidir. İstanbul'un doğal yapısı, kentsel yapı ve tarihi yapısını bozmadan, nüfus artışına neden olmayacak birşey yapılması gerekir. Bunlar düşünülmeden böyle bir projenin, sadece hayal mahsulü bir projenin bu haliyle açıklanmış olması siyasi nedenledir, seçim yatırımıdır.'' Harp, böyle bir projenin ne kadar gerekli olduğunun da ayrı bir tartışma konusu olduğunu, yapılacak işin getirisinin götürüsünün ne olacağının düşünülmesi gerektiğini kaydetti. ''Bu helikopterle gezerek yapılacak bir tespit ve planlama olamaz'' diyen Harp, ''Bu doğaya müdahaledir, tarihe müdahaledir, kente müdahaledir. Bu anlamda böyle bir proje hem gerçekleştirilebilir değildir hem de gerçekleştirilebilir olması halinde bunların tartışılması gerekir'' dedi.